17366
geçtiğimiz hafta 19 ekim 2018 galatasaray bursaspor maçı oynandı ve ben bu maçta minik oğlumla birlikte tribünde yerimi aldım. bulunduğum tribün doğu 415 sahaya ve tüm tribünlere tamamı ile hakim bir konumda idi. maç bittikten sonra eve döndüğümde gerek sosyal medyadaki twitlerden, gerekse videolardan sevgili fatih terim ' in maç sonundaki açıklamalarının sözlüğe taşındığını fark ettim. bu açıklamalarda genç oyuncuların protesto edildiği, ıslıklandığı ve tüm tribünlerce yuhalandığı vs yazıyordu. ben ilk başta saçma sapan sosyal medya sallamasıdır diye düşündüm, ama sonra videoyu izlediğimde gördüm ki bu açıklamalar gerçekmiş ve ne yazık ki fatih terim böyle bir beyanatta bulunmuş. ben maçta olan birisi olmama rağmen sözlükteki fan boylarına böyle bir olayın yaşanmadığına ikna edemedim. ve o dakikadan sonra anladım ki sözlükte kendisini ne olursa olsun savunurum diyenlerin tamamına yakını klavye taraftarıdır.
bu ne demek oluyor ?
hayatında maça gitmemiştir, deplasmana gitmemiştir, tribün nedir destek nedir, tribün ortamı nasıl oluyor vs. bilmeyen kişi veya kişiler oluyor.
söz konusu 19 ekim 2018 galatasaray bursaspor maçında münferit her zaman her maçta olan standart homurdanmaların aksine başka bir toplu protesto, ıslık veyahut yuhalama gibi bir şey asla olmamıştır. ama sevgili fatih terim ne yazık ki bunu bu şekilde lanse etmiş ve bir bakıma kötü oyunun sonucunu taraftara atmıştır.
ben bu olayın ardından (bkz: #2527269) şöyle bir yazı paylaştım ve düşüncelerimi aktardım. tabi paylaşır paylaşmaz sevgili klavye taraftarları tarafından en ofsayt girdilerde baş köşedeki yerini aldı. hepinizin canı sağolsun.
şimdi bu deplasman maçının ardından yani 28 ekim 2018 yeni malatyaspor galatasaray maçının ardından soruyorum size. galatasaray bu hafta ile birlikte geride kalan haftalarda ne oynamıştır, ne oynamaya çalışmıştır ? veyahut futbolcular sahada nasıl reaksiyon göstermiştir ?
senin futbolcuna orta sahada olmayan saçma sapan bir faulden ötürü sarı kart veriliyor futbolcu cezalı duruma düşüyor, takım arkadaşlarından en ufak bir reaksiyon yok.
senin futbolcuna aynı noktada çok net kasti faul yapılıyor % bir milyonluk sarı kart ve rakip futbolcu ikinci kartı görüp oyun dışı kalacak. ama gel gelelim ne faule maruz kalan oyuncun nede diğer oyuncuların en ufak bir tepki göstermiyor hakemi baskı altına almıyor ve hakemde pek ala bundan yararlanarak rakip futbolcuya kart çıkarmıyor.
aynı müsabaka yani 28 ekim 2018 yeni malatyaspor galatasaray maçının 86 dakikasında aynı pozisyon içerisinde iki defa % 100 lük gol kaçırıyoruz ikisinde de farklı oyuncular pozisyon içerisinde birisi ndiaye diğeri sinan gümüş ve bu iki futbolcu da kaçan pozisyonların ardından bir gram ya bir salise dahi bir üzüntü duymuyor, yani afedersin ipimle kuşağım sikimle taşağım modundalar.
belki bu yazdığım size saçma gelebilir renkdaşlar ama benim zoruma gidiyor. ben ekran başında sinirden, kaçan pozisyonun ardından ortalığı darma duman ederken orada olayın bizzat içinde olan ruhsuzların halini görünce kahroluyorum. babamla ilk maça gittiğim günün üzerinden 30 yıl geçmiş koskoca 30 yıl ve ben şimdi galatasaray aşkını 3,5 yaşındaki oğluma aşılamak istiyorum. ben 3,5 yaşında tribündeki oğlumun heyecanını gördükten sonra bu sahadaki ruhsuzlara nasıl kayıtsız şartsız kalayım. bu sahada oynanan daha doğrusu oynanmayan futbola nasıl sessiz kalayım. insanı en çok yaralayan en yakınındakilerdir hocam. yabancı bir teknik adam yapsa gram umrumuzda olmaz kulağından tutar siker atarız hocam ama sen yapma bunu bize, ve lütfen her maçtan önce 11 kişi ise sorun yok deyip maçtan sonra saçma sapan argümanları bizlere anlatma.
ayrıca o klavye galatasaraylılarına sesleniyorum, emin olun galatasaraya' da fatih terim ' e de sevgimiz sizden bin kat fazladır. o yüzdendir ki canımız yanar ve canımız yandığı için her defasında gerçekleri konuşur, ne pahasına olursa olsun gerçekleri dile getirmeye çalışırız, varın siz polyanacılık oynamaya devam edin.
bu ne demek oluyor ?
hayatında maça gitmemiştir, deplasmana gitmemiştir, tribün nedir destek nedir, tribün ortamı nasıl oluyor vs. bilmeyen kişi veya kişiler oluyor.
söz konusu 19 ekim 2018 galatasaray bursaspor maçında münferit her zaman her maçta olan standart homurdanmaların aksine başka bir toplu protesto, ıslık veyahut yuhalama gibi bir şey asla olmamıştır. ama sevgili fatih terim ne yazık ki bunu bu şekilde lanse etmiş ve bir bakıma kötü oyunun sonucunu taraftara atmıştır.
ben bu olayın ardından (bkz: #2527269) şöyle bir yazı paylaştım ve düşüncelerimi aktardım. tabi paylaşır paylaşmaz sevgili klavye taraftarları tarafından en ofsayt girdilerde baş köşedeki yerini aldı. hepinizin canı sağolsun.
şimdi bu deplasman maçının ardından yani 28 ekim 2018 yeni malatyaspor galatasaray maçının ardından soruyorum size. galatasaray bu hafta ile birlikte geride kalan haftalarda ne oynamıştır, ne oynamaya çalışmıştır ? veyahut futbolcular sahada nasıl reaksiyon göstermiştir ?
senin futbolcuna orta sahada olmayan saçma sapan bir faulden ötürü sarı kart veriliyor futbolcu cezalı duruma düşüyor, takım arkadaşlarından en ufak bir reaksiyon yok.
senin futbolcuna aynı noktada çok net kasti faul yapılıyor % bir milyonluk sarı kart ve rakip futbolcu ikinci kartı görüp oyun dışı kalacak. ama gel gelelim ne faule maruz kalan oyuncun nede diğer oyuncuların en ufak bir tepki göstermiyor hakemi baskı altına almıyor ve hakemde pek ala bundan yararlanarak rakip futbolcuya kart çıkarmıyor.
aynı müsabaka yani 28 ekim 2018 yeni malatyaspor galatasaray maçının 86 dakikasında aynı pozisyon içerisinde iki defa % 100 lük gol kaçırıyoruz ikisinde de farklı oyuncular pozisyon içerisinde birisi ndiaye diğeri sinan gümüş ve bu iki futbolcu da kaçan pozisyonların ardından bir gram ya bir salise dahi bir üzüntü duymuyor, yani afedersin ipimle kuşağım sikimle taşağım modundalar.
belki bu yazdığım size saçma gelebilir renkdaşlar ama benim zoruma gidiyor. ben ekran başında sinirden, kaçan pozisyonun ardından ortalığı darma duman ederken orada olayın bizzat içinde olan ruhsuzların halini görünce kahroluyorum. babamla ilk maça gittiğim günün üzerinden 30 yıl geçmiş koskoca 30 yıl ve ben şimdi galatasaray aşkını 3,5 yaşındaki oğluma aşılamak istiyorum. ben 3,5 yaşında tribündeki oğlumun heyecanını gördükten sonra bu sahadaki ruhsuzlara nasıl kayıtsız şartsız kalayım. bu sahada oynanan daha doğrusu oynanmayan futbola nasıl sessiz kalayım. insanı en çok yaralayan en yakınındakilerdir hocam. yabancı bir teknik adam yapsa gram umrumuzda olmaz kulağından tutar siker atarız hocam ama sen yapma bunu bize, ve lütfen her maçtan önce 11 kişi ise sorun yok deyip maçtan sonra saçma sapan argümanları bizlere anlatma.
ayrıca o klavye galatasaraylılarına sesleniyorum, emin olun galatasaraya' da fatih terim ' e de sevgimiz sizden bin kat fazladır. o yüzdendir ki canımız yanar ve canımız yandığı için her defasında gerçekleri konuşur, ne pahasına olursa olsun gerçekleri dile getirmeye çalışırız, varın siz polyanacılık oynamaya devam edin.