211
maçla ilgili gerekenler yazılmış. ben başka bir konuya değinmek istiyorum. eskiden maçlara gidildiğinde resmen ses orada bırakılır da dönülürdü. kendi adıma konuşmam gerekirse, ankara'lı olduğum için, galatasaray ankara'ya geldiğinde maçları kaçırmamaya çalışırdım. o kadar güzel tezahüratlar vardı ki, gırtlağımı yırtarcasına eşlik eder, arkasından 2-3 gün konuşamazdım. dün ilk defa hiçbir tezahürata eşlik etmek gelmedi içimden. o kadar bayık, o kadar ruhsuz, o kadar rezalet bir tribün vardı ki eski açıkta, ben orada uyuduysam sahada futbolcu nasıl ateşlensin. bir ara re re re ra ra ra galatasaray galatasaray cim bom bom söylendi, önce kulaklarıma inanamadım. sonra tam katılayım derken, saman alevi gibi söndü gitti. takım kadar tribünlerin de toparlanmaya ihtiyacı var. sözlükte bakıyorum ekrandan sen var ya sen duyulmuş. ben eski açıkta duymadım, kim söyledi ne zaman söyledi belli değil. kapalı ayrı telden çalıyor, açıklar ayrı ayrı tellerden. ayrıca, tribünlerdeki aşırı doluluğun sebebini anlayabilen bana da anlatabilirse sevinirim.*