15466
eğri oturup doğru konuşalım.
arda turan'ı galatasaray kulübünde oynarken sevmiyordum. sevmeyen azınlığın içindeydim ve gitiği gün gram üzülmemiştim. belki tesadüf oldu belki de bugünlerini görmüştüm kocakafanın. neden mi sevemedim, anlatayım biraz...
altyapıdan yetişen bir topçu, efendi olmalı. daha ilk yılların profesyonel takımda ama bilmeyene sorsan 'papaz' bu derlerdi arda turan için. tartışmalı bir pozisyon sonrası ortalığı karıştıran ilk isim arda turan olurdu. 25 yaşında takımda abiliğe soyunurdu. geçiniz efendim buraları, daha önemli sebeblerim var sevmemek için.
cumartesi akşam x maçı kaybedilmiş ve moraller sıfırken pazar sabahına uyanmışım. uyanır uyanmaz aklıma yenilgimiz gelmiş, güne kötü başlamışım. o sırada pederin sesi gelir ve kahvaltı masasına oturduğumda burnuma gelen o sahandaki sucuk kokusuna, sıcak ekmeğin üzerindeki ballı tereyağ hayali karışır ve mutlu olurdum. ta ki televizyondan gelen ''arda turan dün gece kaybedilen x maçından sonra barda görüntülendi'' sesine kadar. ulan kardeşim ben taraftar iken bu kadar üzülüyorum, sen oynayıp yeniliyorsun üstüne de eğleniyorsun.
kadıköy deplasmanına 4 kere gittim. kaçında arda turan oynadı hatırlamıyorum ama takımın yıldızı dediğimiz kişi dakikalar 30'u gösterdiğinde elini beline koyup dinlenirdi. ulan ben o deplasman için saatlerce uyumadan tribüne gelmiş, gözlerim kendi kendine kapanırken son gücümle 90 dakika susmadan haykırırken sen nasıl elini beline koyarsın?
neden sevemedim sorusuna cevap olarak aklıma bir çırpıda gelen cevaplar bunlar şimdilik.
gelelim neden biz suçluyuz?
arda turan dediğimiz şahsiyet ne zaman laubalilik yapsa öteki hafta tribünde pankart açılıyordu kendisi için.
`https://www.frmtr.com/...p-buralardayiz.html`
icraatlerinden bazıları;
sinema kapattı, yine arkasında olduk.
sahada kavga etti, yine arkasında durduk.
özellikle en fazla üstünde durmamız bir konu olabilir bu. pembe formaya küfür etti, yine arkasında durduk.
avrupa'da hakeme ayakkabı fırlattı, yine arkasında durduk.
milli takımda olay çıkardı, yine arkasında durduk.
türkiye'de hakeme saldırısı eksikti, bunu da yaptı.
bir de yaptıkları hakkında derleme bir link var, hepsini satır satır yazsak destanların destanı diye ödül alırım sitede.
futbolcu dediğin şahsiyet, sahada yaptıklarıyla futbolcu olamaz, olmamalı! bir zamanlar türkiye'nin en büyük yeteneği diye dillendirilen arda turan, magazin gazetelerinin başrolü, kavgaların suçsuz delikanlısı oldu hep.
ve bunca olayın akabinde bu şahsiyet hep desteklendi, hep dillendirildi, hep korunuldu, hep sevildi.
galatasaray'a transfer dedikodularının döndüğü gün hayatımın kabusu geliyor demiştim. allah yüzüme baktı, yüzümüze baktı ve gelmedi. belki de teklifimizi komik bulmuştur.
bu yazdıklarım, arda turan fanlarını üzecek fakat şahsi görüşlerim bu yöndedir.
arda turan'ın bu ülkede yapmadığı tek bir icraat kaldı o da survivor'a katılmak. muhtemelen 2-3 sene içerisinde son transferini de dominik cumhuriyetine yaparak survivor'da jübilesini yapar.
arda turan isminin geçtiği yerde galatasaray isminin geçmesi bile içimi bulandırırken, kendisi hakkında bu satırları yazmam bünyemde değişik gelişmelere de yol açmaktadır.
bundan mütevellit sözlerimi burada sonlandırmak istiyorum.
arda turan'a da hayatındaki rezilliklerinde başarılar dilerim.
bizden uzak, allah'a yakın ol kocakafa.*
edit; gelen uyarılar için teşekkür ederim. linkler patlamış, düzeltmeme rağmen sorunu çözemedim. bu nedenle linkleri yazımdan kaldırmak zorunda kaldım. anlayışınız için teşekkürler.
arda turan'ı galatasaray kulübünde oynarken sevmiyordum. sevmeyen azınlığın içindeydim ve gitiği gün gram üzülmemiştim. belki tesadüf oldu belki de bugünlerini görmüştüm kocakafanın. neden mi sevemedim, anlatayım biraz...
altyapıdan yetişen bir topçu, efendi olmalı. daha ilk yılların profesyonel takımda ama bilmeyene sorsan 'papaz' bu derlerdi arda turan için. tartışmalı bir pozisyon sonrası ortalığı karıştıran ilk isim arda turan olurdu. 25 yaşında takımda abiliğe soyunurdu. geçiniz efendim buraları, daha önemli sebeblerim var sevmemek için.
cumartesi akşam x maçı kaybedilmiş ve moraller sıfırken pazar sabahına uyanmışım. uyanır uyanmaz aklıma yenilgimiz gelmiş, güne kötü başlamışım. o sırada pederin sesi gelir ve kahvaltı masasına oturduğumda burnuma gelen o sahandaki sucuk kokusuna, sıcak ekmeğin üzerindeki ballı tereyağ hayali karışır ve mutlu olurdum. ta ki televizyondan gelen ''arda turan dün gece kaybedilen x maçından sonra barda görüntülendi'' sesine kadar. ulan kardeşim ben taraftar iken bu kadar üzülüyorum, sen oynayıp yeniliyorsun üstüne de eğleniyorsun.
kadıköy deplasmanına 4 kere gittim. kaçında arda turan oynadı hatırlamıyorum ama takımın yıldızı dediğimiz kişi dakikalar 30'u gösterdiğinde elini beline koyup dinlenirdi. ulan ben o deplasman için saatlerce uyumadan tribüne gelmiş, gözlerim kendi kendine kapanırken son gücümle 90 dakika susmadan haykırırken sen nasıl elini beline koyarsın?
neden sevemedim sorusuna cevap olarak aklıma bir çırpıda gelen cevaplar bunlar şimdilik.
gelelim neden biz suçluyuz?
arda turan dediğimiz şahsiyet ne zaman laubalilik yapsa öteki hafta tribünde pankart açılıyordu kendisi için.
`https://www.frmtr.com/...p-buralardayiz.html`
icraatlerinden bazıları;
sinema kapattı, yine arkasında olduk.
sahada kavga etti, yine arkasında durduk.
özellikle en fazla üstünde durmamız bir konu olabilir bu. pembe formaya küfür etti, yine arkasında durduk.
avrupa'da hakeme ayakkabı fırlattı, yine arkasında durduk.
milli takımda olay çıkardı, yine arkasında durduk.
türkiye'de hakeme saldırısı eksikti, bunu da yaptı.
bir de yaptıkları hakkında derleme bir link var, hepsini satır satır yazsak destanların destanı diye ödül alırım sitede.
futbolcu dediğin şahsiyet, sahada yaptıklarıyla futbolcu olamaz, olmamalı! bir zamanlar türkiye'nin en büyük yeteneği diye dillendirilen arda turan, magazin gazetelerinin başrolü, kavgaların suçsuz delikanlısı oldu hep.
ve bunca olayın akabinde bu şahsiyet hep desteklendi, hep dillendirildi, hep korunuldu, hep sevildi.
galatasaray'a transfer dedikodularının döndüğü gün hayatımın kabusu geliyor demiştim. allah yüzüme baktı, yüzümüze baktı ve gelmedi. belki de teklifimizi komik bulmuştur.
bu yazdıklarım, arda turan fanlarını üzecek fakat şahsi görüşlerim bu yöndedir.
arda turan'ın bu ülkede yapmadığı tek bir icraat kaldı o da survivor'a katılmak. muhtemelen 2-3 sene içerisinde son transferini de dominik cumhuriyetine yaparak survivor'da jübilesini yapar.
arda turan isminin geçtiği yerde galatasaray isminin geçmesi bile içimi bulandırırken, kendisi hakkında bu satırları yazmam bünyemde değişik gelişmelere de yol açmaktadır.
bundan mütevellit sözlerimi burada sonlandırmak istiyorum.
arda turan'a da hayatındaki rezilliklerinde başarılar dilerim.
bizden uzak, allah'a yakın ol kocakafa.*
edit; gelen uyarılar için teşekkür ederim. linkler patlamış, düzeltmeme rağmen sorunu çözemedim. bu nedenle linkleri yazımdan kaldırmak zorunda kaldım. anlayışınız için teşekkürler.