1987
--- alıntı ---
gol atamayan şampiyon
çalkantılı siyasi hayat, günlük yaşamdaki zorluklar derken o günlerde adeta bir inat gibi yükselen bir değer trabzonspor, favorileri arasında olduğu sezonu şampiyon bitirecekti.
futbola her geçen gün yeni kurallar ekleniyor. hepsinin amacı ortak, takımların galibiyet için oynamaları, daha fazla gol atmalarının önlerinin açılması. ofsayt bunun önemli örneklerinden birisi, temel amacı defans oyuncularının belirli güvencelerle daha ileri çıkarılmasını sağlayıp arkada daha fazla boşluk bırakılarak gol yollarının açılması. öyle ki daha sonra aktif-pasif güncellemeleri falan da yapıldı bu kurala. tüm bu oyun içi kurallar haricinde galibiyetin önemli kılınmasının bir diğer yolu da beraberliğin önemsizleştirilmesiydi ve bunun için de 2 olan galibiyet puanı 3’e çıkarıldı. artık iki değil, üç beraberlik bir galibiyete eşit demekti bu. ancak bu kuraldan daha öncesine gidiyoruz bu yazımızda, 1979-80 sezonu. 2 puanlı, 16 takımlı lig.
1974-75 sezonu ile en üst düzey lige merhaba demişti karadeniz’in fırtınası, ama ne merhaba! peşi sıra gelen başarılar, bir anda yakalanan şampiyonluklar… futbol tarihindeki en başarılı çıkışlardan birisi gerçekleştirilmiş olabilir o zamanlar. ilk beş sezonda üç şampiyonluk ve altıncı sezonuna giriyordu takım. trabzonspor’un antrenörsüz kalmasına gönlüm razı olmuyor diyen ve görevi devralan ahmet suat yazıcı önderliğindeki takımda bir önceki sezonda 1110 dakika boyunca kalesinde gol görmeyen şenol, turgay, arif, hüsnü, mustafa gedik, yaşar, güngör, selahattin, tuncay, levent, galip, serdar, iskender, ismail, cemil, ahmet ceyhan, cengiz, necati ve faruk bulunuyordu.
sezona bursaspor maçı ile başladı trabzonspor. alınan beraberlik tam olarak sezonluk hedeflerle örtüşmüyordu. “aslar satıldı, trabzon dağıldı” haberleri henüz yayılmaya başlamıştı ki önce orduspor deplasmanında kazandı trabzon, ardından içeride galatasaray’ı serdar bali’nin attığı gollerle 2-0 yendi. galibiyet serisinin son ayağı ise kayseri’de oynandı. ezeli rakip rizespor deplasmanında gelen beraberliği bir sonraki hafta içeride telafi etti fırtına. 1-0, altay mağlup. ilk 6 haftalık süreci 4 galibiyet 2 beraberlik ile tamamlamıştı trabzonspor. bu sırada galatasaray ilk 6 haftada ancak alabildiği 3 puanla ligin dibine demir atıyordu, istanbul’un genelinde de bu durum hakimdi. üst üste yenilgiler alan fenerbahçe teknik direktör şükrü ersoy’a ancak iki hafta daha dayanabilecekti. beşiktaş’ta da durumlar farksızdı, öyle ki beşiktaş da ligi ancak 11. sırada bitirebilecekti ve bu başarısızlık sezonun tümünde kendini gösterecekti.
rakiplerinin birer birer havlu atması belki de rehavete sebep olmuştu. belki de takımın gol yollarında sıkıntısı gerçekten büyüktü. 7. haftada fenerbahçe karşısında elde edilen beraberlik serisi tam 7 maç boyunca takımı takip etti. bu 7 maçlık serinin 5 maçı 0-0’lık skorla tamamlandı. 14. hafta mücadelesinde antep deplasmanına çıkan trabzon ilk yarıdan iki farklı öne geçmişti. 83. dakikada gaziantepspor’un fatih zambak ile bulduğu gol “acaba beraberlik serisi son bulmuyor mu?” endişesine sebep olsa da trabzon o maçı bir şekilde bitirdi. bitirdi ama beraberlik serileri son bulmadı. ilk devrenin son maçında, beşiktaş deplasmanında yine gol sesi çıkmıyordu, 0-0. böylelikle trabzonspor ilk 6 haftasında 4 galibiyet aldığı sezonun ilk devresini ancak 5 galibiyet ve 10 beraberlikle noktaladı. lider, 20 puanlı.
ligin ikinci yarısına bursa deplasmanında gelen mağlubiyet ile başladı bordo-mavililer. böylelikle ilk kez bir maçtan yenilgiyle ayrılmış oldular. bir sonraki hafta ise içerde orduspor’u konuk ettiler ve sezon içerisinde ilk ve son defa 2’den fazla gol atma başarısı gösterdiler. 18. haftada galatasaray deplasmanına çıkan trabzon, sezonu özetleyen şekilde uzunca bir süre maçı 0-0 götürse de cüneyt tanman’ın 82. dakikadaki golüne engel olamayınca yine sahadan boynu bükük ayrıldı. ilk yarıdaki beraberliklerin yerini artık düzensiz mağlubiyetler almıştı. üst üste iki maçta kayserispor ve rizespor’u birer golle geçtiler ancak altay deplasmanında trabzon’un golüne mustafa denizli cevap verince 1 puana razı geldiler. 22. hafta mücadelesi zirve yarışı için kilit bir mücadeleydi. trabzon şehir stadı’nda fenerbahçe’yi ağırlayan trabzonspor, uzun süre 0-0 giden maçın son 20 dakikasına 2 gol birden sıkıştırdı ve liderliğini perçinledi.
fenerbahçe galibiyetinin ardından 24. hafta itibariyle trabzonspor yine başarısız bir seri yakalamayı başardı. 4 maçlık seride sadece 2 gol atabilen karadeniz temsilcisi, önce göztepe ile 1-1 berabere kaldı, ardından adana demirspor deplasmanında 1-0 kaybetti. bir sonraki hafta trabzon’da bir başka adana takımı adanaspor ile karşılaşan trabzonspor, hem bu maçtan hem de takip eden hafta beşiktaş deplasmanından 0-0’lık skorlarla döndü.
http://gss.gs/YR4.jpg
beşiktaş beraberliğinin ardından eskişehirspor ve diyarbakırspor’u 1-0’lık skorlarla yenen trabzonspor sondan bir önceki hafta zonguldakspor deplasmanında gelen golsüz beraberlikle bir kez daha şampiyonluğa ulaşıyordu. son hafta ise gaziantepspor’a ilk yarıdaki tarifenin aynısı uygulayarak sahadan galibiyetle ayrılıyordu, 2-1.
39 puanlı şampiyon trabzonspor sezon boyunca 30 maçta sadece 25 gol atabilmişti ve bu, aynı zamanda türk futbolu için “en az golle şampiyon olan takım” ünvanını almalarını sağladı ki bu negatif rekor halen daha geçerliliğini koruyor. 37 golle sezonun en fazla gol atan ve 14 galibiyetle en fazla galip gelen takımı rizespor ise aldığı 12 mağlubiyetin kurbanı oluyor ve sezonu 5. sırada tamamlayabiliyordu. trabzonspor’un bir diğer başarısı ise sadece 11 gol yemesiydi ve bu sayı üst üste 6. kez trabzonspor’u ligin en az gol yiyen takımı yaparken şenol güneş’in türk futbolu’ndaki yerini de sağlamlaştırıyordu. sezon boyunca 12 galibiyet aldı trabzonspor ve bu galibiyetlerin 8’i 1-0’lık skorlarla tamamlanırken; takımın aldığı 15 beraberliğin 10’u 0-0, 5’i ise 1-1 bitti. ligde aldığı 3 mağlubiyette ise skor hiç değişmedi, 1-0.
http://gss.gs/zBW.jpg
--- alıntı ---
kaynak: http://gss.gs/Rx0
gol atamayan şampiyon
çalkantılı siyasi hayat, günlük yaşamdaki zorluklar derken o günlerde adeta bir inat gibi yükselen bir değer trabzonspor, favorileri arasında olduğu sezonu şampiyon bitirecekti.
futbola her geçen gün yeni kurallar ekleniyor. hepsinin amacı ortak, takımların galibiyet için oynamaları, daha fazla gol atmalarının önlerinin açılması. ofsayt bunun önemli örneklerinden birisi, temel amacı defans oyuncularının belirli güvencelerle daha ileri çıkarılmasını sağlayıp arkada daha fazla boşluk bırakılarak gol yollarının açılması. öyle ki daha sonra aktif-pasif güncellemeleri falan da yapıldı bu kurala. tüm bu oyun içi kurallar haricinde galibiyetin önemli kılınmasının bir diğer yolu da beraberliğin önemsizleştirilmesiydi ve bunun için de 2 olan galibiyet puanı 3’e çıkarıldı. artık iki değil, üç beraberlik bir galibiyete eşit demekti bu. ancak bu kuraldan daha öncesine gidiyoruz bu yazımızda, 1979-80 sezonu. 2 puanlı, 16 takımlı lig.
1974-75 sezonu ile en üst düzey lige merhaba demişti karadeniz’in fırtınası, ama ne merhaba! peşi sıra gelen başarılar, bir anda yakalanan şampiyonluklar… futbol tarihindeki en başarılı çıkışlardan birisi gerçekleştirilmiş olabilir o zamanlar. ilk beş sezonda üç şampiyonluk ve altıncı sezonuna giriyordu takım. trabzonspor’un antrenörsüz kalmasına gönlüm razı olmuyor diyen ve görevi devralan ahmet suat yazıcı önderliğindeki takımda bir önceki sezonda 1110 dakika boyunca kalesinde gol görmeyen şenol, turgay, arif, hüsnü, mustafa gedik, yaşar, güngör, selahattin, tuncay, levent, galip, serdar, iskender, ismail, cemil, ahmet ceyhan, cengiz, necati ve faruk bulunuyordu.
sezona bursaspor maçı ile başladı trabzonspor. alınan beraberlik tam olarak sezonluk hedeflerle örtüşmüyordu. “aslar satıldı, trabzon dağıldı” haberleri henüz yayılmaya başlamıştı ki önce orduspor deplasmanında kazandı trabzon, ardından içeride galatasaray’ı serdar bali’nin attığı gollerle 2-0 yendi. galibiyet serisinin son ayağı ise kayseri’de oynandı. ezeli rakip rizespor deplasmanında gelen beraberliği bir sonraki hafta içeride telafi etti fırtına. 1-0, altay mağlup. ilk 6 haftalık süreci 4 galibiyet 2 beraberlik ile tamamlamıştı trabzonspor. bu sırada galatasaray ilk 6 haftada ancak alabildiği 3 puanla ligin dibine demir atıyordu, istanbul’un genelinde de bu durum hakimdi. üst üste yenilgiler alan fenerbahçe teknik direktör şükrü ersoy’a ancak iki hafta daha dayanabilecekti. beşiktaş’ta da durumlar farksızdı, öyle ki beşiktaş da ligi ancak 11. sırada bitirebilecekti ve bu başarısızlık sezonun tümünde kendini gösterecekti.
rakiplerinin birer birer havlu atması belki de rehavete sebep olmuştu. belki de takımın gol yollarında sıkıntısı gerçekten büyüktü. 7. haftada fenerbahçe karşısında elde edilen beraberlik serisi tam 7 maç boyunca takımı takip etti. bu 7 maçlık serinin 5 maçı 0-0’lık skorla tamamlandı. 14. hafta mücadelesinde antep deplasmanına çıkan trabzon ilk yarıdan iki farklı öne geçmişti. 83. dakikada gaziantepspor’un fatih zambak ile bulduğu gol “acaba beraberlik serisi son bulmuyor mu?” endişesine sebep olsa da trabzon o maçı bir şekilde bitirdi. bitirdi ama beraberlik serileri son bulmadı. ilk devrenin son maçında, beşiktaş deplasmanında yine gol sesi çıkmıyordu, 0-0. böylelikle trabzonspor ilk 6 haftasında 4 galibiyet aldığı sezonun ilk devresini ancak 5 galibiyet ve 10 beraberlikle noktaladı. lider, 20 puanlı.
ligin ikinci yarısına bursa deplasmanında gelen mağlubiyet ile başladı bordo-mavililer. böylelikle ilk kez bir maçtan yenilgiyle ayrılmış oldular. bir sonraki hafta ise içerde orduspor’u konuk ettiler ve sezon içerisinde ilk ve son defa 2’den fazla gol atma başarısı gösterdiler. 18. haftada galatasaray deplasmanına çıkan trabzon, sezonu özetleyen şekilde uzunca bir süre maçı 0-0 götürse de cüneyt tanman’ın 82. dakikadaki golüne engel olamayınca yine sahadan boynu bükük ayrıldı. ilk yarıdaki beraberliklerin yerini artık düzensiz mağlubiyetler almıştı. üst üste iki maçta kayserispor ve rizespor’u birer golle geçtiler ancak altay deplasmanında trabzon’un golüne mustafa denizli cevap verince 1 puana razı geldiler. 22. hafta mücadelesi zirve yarışı için kilit bir mücadeleydi. trabzon şehir stadı’nda fenerbahçe’yi ağırlayan trabzonspor, uzun süre 0-0 giden maçın son 20 dakikasına 2 gol birden sıkıştırdı ve liderliğini perçinledi.
fenerbahçe galibiyetinin ardından 24. hafta itibariyle trabzonspor yine başarısız bir seri yakalamayı başardı. 4 maçlık seride sadece 2 gol atabilen karadeniz temsilcisi, önce göztepe ile 1-1 berabere kaldı, ardından adana demirspor deplasmanında 1-0 kaybetti. bir sonraki hafta trabzon’da bir başka adana takımı adanaspor ile karşılaşan trabzonspor, hem bu maçtan hem de takip eden hafta beşiktaş deplasmanından 0-0’lık skorlarla döndü.
http://gss.gs/YR4.jpg
beşiktaş beraberliğinin ardından eskişehirspor ve diyarbakırspor’u 1-0’lık skorlarla yenen trabzonspor sondan bir önceki hafta zonguldakspor deplasmanında gelen golsüz beraberlikle bir kez daha şampiyonluğa ulaşıyordu. son hafta ise gaziantepspor’a ilk yarıdaki tarifenin aynısı uygulayarak sahadan galibiyetle ayrılıyordu, 2-1.
39 puanlı şampiyon trabzonspor sezon boyunca 30 maçta sadece 25 gol atabilmişti ve bu, aynı zamanda türk futbolu için “en az golle şampiyon olan takım” ünvanını almalarını sağladı ki bu negatif rekor halen daha geçerliliğini koruyor. 37 golle sezonun en fazla gol atan ve 14 galibiyetle en fazla galip gelen takımı rizespor ise aldığı 12 mağlubiyetin kurbanı oluyor ve sezonu 5. sırada tamamlayabiliyordu. trabzonspor’un bir diğer başarısı ise sadece 11 gol yemesiydi ve bu sayı üst üste 6. kez trabzonspor’u ligin en az gol yiyen takımı yaparken şenol güneş’in türk futbolu’ndaki yerini de sağlamlaştırıyordu. sezon boyunca 12 galibiyet aldı trabzonspor ve bu galibiyetlerin 8’i 1-0’lık skorlarla tamamlanırken; takımın aldığı 15 beraberliğin 10’u 0-0, 5’i ise 1-1 bitti. ligde aldığı 3 mağlubiyette ise skor hiç değişmedi, 1-0.
http://gss.gs/zBW.jpg
--- alıntı ---
kaynak: http://gss.gs/Rx0