16989
ligdeki süregelen -sonuçlardan bağımsız- kötü oyun trendinin artık kendisine yazar.
benim görüşüm en azından bu sene nezdinde şampiyonlar ligi'ne çok fazla konsantre olması. şimdi diyeceksiniz ki, deplasmanda zaten ne zamandan beridir kötüyüz. doğru. ama kötü oyunumuz farkındaysanız, iç sahamıza da yansımaya başlıyor. lokomotif moskova maçının ilk 30 dakikasında çok güçlü bir oyun ortaya koymuştuk. ligde de belli maçların -özellikle iç sahadaki- belli bölümlerini doğru oynadık. onun haricinde ne güçlü ne doğru oynadığımız bir maç hatırlamıyorum, bu sezon.
benim merak ettiğim, hasan şaş ve ümit davala adlı şahsiyetlerin ne yaptığı? harbiden bu kişiler ne işe yarıyor? kulübede oturmalarındaki sebep nedir? bir tamer tuna olabilecek yetenekleri var mı? bir yetkinlikleri, taktik bilgileri var mı? varsa, hocaya yardımcı olmuyorlar mı? oluyorlarsa, bu zamana kadar hiçbir parlak fikir de mi öne süremediler? işleri fatih terim hocamıza yardımcı olmak değil mi?
ben oyuncu tercihlerine bakmam. sonuçta, maç öncesi taktiğinin nasıl olduğunu, antrenman performansının ne düzeyde olduğunu, oyunculara yüklenen bir misyon olup olmadığını bilemem. fakat, takım sahaya çıktığında eleştiri hakkım vardır herhalde. hocam tek bir soru: sinan gümüş'e 60 dakika nasıl dayanabildin?
en azından tamamen pasif olan henry onyekuru ile çok kötü oynayan sinan gümüş'ün pozisyonu bir kez olsun değiştirilemez miydi?
sevgili davala ve şaş hocalarımız hiç uyarmıyor mu?
şu oyuna nasıl kanaat ediyoruz anlamıyorum, hocam. oyunun hızını niçin artırmıyoruz? niçin daha seri paslaşmıyoruz? niçin artık presle rakibimizi yıldırmıyoruz? niçin daha hızlı ve direkt oynamıyoruz? elimizdeki oyuncuların profilleri hızlı oyuna müsait oysa. ama bir mıymıntı oyuna kanaat etmek zorunda kalıyoruz.
hocam, sen de artık biraz ligin havasına gir, lütfen.
benim görüşüm en azından bu sene nezdinde şampiyonlar ligi'ne çok fazla konsantre olması. şimdi diyeceksiniz ki, deplasmanda zaten ne zamandan beridir kötüyüz. doğru. ama kötü oyunumuz farkındaysanız, iç sahamıza da yansımaya başlıyor. lokomotif moskova maçının ilk 30 dakikasında çok güçlü bir oyun ortaya koymuştuk. ligde de belli maçların -özellikle iç sahadaki- belli bölümlerini doğru oynadık. onun haricinde ne güçlü ne doğru oynadığımız bir maç hatırlamıyorum, bu sezon.
benim merak ettiğim, hasan şaş ve ümit davala adlı şahsiyetlerin ne yaptığı? harbiden bu kişiler ne işe yarıyor? kulübede oturmalarındaki sebep nedir? bir tamer tuna olabilecek yetenekleri var mı? bir yetkinlikleri, taktik bilgileri var mı? varsa, hocaya yardımcı olmuyorlar mı? oluyorlarsa, bu zamana kadar hiçbir parlak fikir de mi öne süremediler? işleri fatih terim hocamıza yardımcı olmak değil mi?
ben oyuncu tercihlerine bakmam. sonuçta, maç öncesi taktiğinin nasıl olduğunu, antrenman performansının ne düzeyde olduğunu, oyunculara yüklenen bir misyon olup olmadığını bilemem. fakat, takım sahaya çıktığında eleştiri hakkım vardır herhalde. hocam tek bir soru: sinan gümüş'e 60 dakika nasıl dayanabildin?
en azından tamamen pasif olan henry onyekuru ile çok kötü oynayan sinan gümüş'ün pozisyonu bir kez olsun değiştirilemez miydi?
sevgili davala ve şaş hocalarımız hiç uyarmıyor mu?
şu oyuna nasıl kanaat ediyoruz anlamıyorum, hocam. oyunun hızını niçin artırmıyoruz? niçin daha seri paslaşmıyoruz? niçin artık presle rakibimizi yıldırmıyoruz? niçin daha hızlı ve direkt oynamıyoruz? elimizdeki oyuncuların profilleri hızlı oyuna müsait oysa. ama bir mıymıntı oyuna kanaat etmek zorunda kalıyoruz.
hocam, sen de artık biraz ligin havasına gir, lütfen.