553
sevmediğim bir kulüptür. fakat sevmemek, futbol takımının doğru bir yapılanma ile sahada aldığı başarılı sonuçlara sallama ihtiyacı doğurmuyor bende.
(bkz: #2327422) entry'de bahsedilen vergi borçları silinmesi ile kurtulan kulüplerimizin olması yorumuna kesinlikle katılıyorum. mevcut siyasi iktidara yakın oluşu gibi sebepler kendilerini benim için de oldukça itici yapmakta fakat futbol takımının performansını buna bağlamayı doğru bulmuyorum. bu kulübün çok profesyonelce yönetildiği gerçeğini değiştirmiyor. türkiye'de bir çok kulüp zaman zaman maddi olarak güçlendiği zaman parayı savurup saçma sapan transferler yapıp hem takımın bütün kimyasını bozuyorlar, hem de kasayı boşaltıyorlar. başakşehir oldukça uygun bedellerle, inanılmaz nokta atışı transferler yapıyor ve eldeki futbolculardan en yüksek performansı alıyor.
"devlet destekli, akbil paramız bunlara gidiyor vb." gibi yakarışlar, durumu kabullenmemekten ibaret. istikrarlı bir şekilde, doğru yönetilen bir kulüp var ortada. en büyük avantajları da taraftarları olmaması. sıfır baskı ile mis gibi takılıyorlar. örneğin irfancan kahveci bize gelseydi 3. maçta ıslık yiyip ağlayarak oyundan çıkardı.
(bkz: #2327422) entry'de bahsedilen vergi borçları silinmesi ile kurtulan kulüplerimizin olması yorumuna kesinlikle katılıyorum. mevcut siyasi iktidara yakın oluşu gibi sebepler kendilerini benim için de oldukça itici yapmakta fakat futbol takımının performansını buna bağlamayı doğru bulmuyorum. bu kulübün çok profesyonelce yönetildiği gerçeğini değiştirmiyor. türkiye'de bir çok kulüp zaman zaman maddi olarak güçlendiği zaman parayı savurup saçma sapan transferler yapıp hem takımın bütün kimyasını bozuyorlar, hem de kasayı boşaltıyorlar. başakşehir oldukça uygun bedellerle, inanılmaz nokta atışı transferler yapıyor ve eldeki futbolculardan en yüksek performansı alıyor.
"devlet destekli, akbil paramız bunlara gidiyor vb." gibi yakarışlar, durumu kabullenmemekten ibaret. istikrarlı bir şekilde, doğru yönetilen bir kulüp var ortada. en büyük avantajları da taraftarları olmaması. sıfır baskı ile mis gibi takılıyorlar. örneğin irfancan kahveci bize gelseydi 3. maçta ıslık yiyip ağlayarak oyundan çıkardı.