5317
büyük ihtimalle 3 sene daha kulübün başına kalmıştır. enteresan olan kısım bunun olmasını sağlayan şey direkt "dursun özbek muhalefeti"dir.
bunu söyleyince "dursuncu" sayıldık (http://gss.gs/b122878). bu arada "dursuncu", tudorcu" yaftalarının bizi nereye getirdiği umarım artık anlaşılmıştır.
daha sezon başında dedik ki bu tip muhalefet dursun özbek'e yarar. dedik ki mayısta zaten seçim varken yapılması gereken mayıs'a kadar sabredip güçlü bir aday etrafında birleşmektir. dedik ki aceleyle yapılacak seçimde kazanan dursun özbek olacaktır. son divan kurulunda seçim için ilk adımını atıp "malum muhalif" fatih altaylı'nın "malum söylemleri" sayesinde "mağdur olmanın" dibine vurmuştur. adım gibi biliyorum ki daha o gün seçime gitmek kafasında vardı.
peki biz neyi beceremedik?
sakin olmayı beceremedik. gaza gelmemeyi beceremedik. muhteşem egolarımız, akılcı olmak yerine muhalif olmaya yönlendirdi bizi. akılcı olmayı yenilgi olarak gördük. yapmamız gereken mayısa kadar sabredip takıma takımın hocasına (kim olursa olsun) takımın futbolcusuna (kim olursa olsun) destek vermekti. egolarımız yüzünden yapamadık. dedik ki "galatasaray kurtulsun diye yapıyoruz". soruyorum o zaman tudor gitti dursun özbek de seçime gidiyor. elini vicdanına koy ve dürüstçe cevap ver. durum şimdi daha iyi mi? sırada ne var dursun seçildikten sonra onu tekrar erken seçim kararı aldırmak için kaos yaratmaya devam etmek mi?
faydalı mı yoksa zararlı mı sen karar ver güzel kardeşim.
elimizde fırsat vardı. taraftarıyla, medyasıyla camia olarak bir olsaydık nisan'da kupayı kaldırmıştık. çünkü elinde bunu yapacak kadro ve potansiyel vardı. bu sene bunun için çok uygundu ama biz "tudor meselesini" hiç yönetemedik. fenerli kadar olamadın güzel kardeşim bak "haşortmanlı meselesi"ne.
peki bundan sonra ne olur?
benim tahminim fatih terim masaya yatırıldı, yönetimin bir kısmı istemedi, böylece dursun özbek'in ekmeğine yağ sürüldü. "hem terim'i getiririm hem yönetimi yenilerim" dedi. terim akıllı adamdır bazı garantiler olmadan kimseyle çalışmaz, hele özbek ile hiç çalışmaz. benim fikrim gelen teklife "sen hele mayısta bir seçilde sonra konuşalım" olmuştur. dursun özbek de fırsatını bulunca "aha seçim 3 sene daha bu kulübün başındayım" deme niyetinde.
vel hasıl-ı kelam bundan sonra kimsenin ağlamaya sızlamaya hakkı yok. bu kaos'un sorumlusu direkt taraftarın kendisidir. adam karabük'ün başındayken istedin tudor'u. sene başında fikir değiştirdin. sonra takım oynamaya başlayınca yine fikir değiştirdin. sonra biraz sallanınca yine fikir değiştirdin. ikinciliğe düşünce adamı yolladın.
senin psikolojin ve söylemlerin medyaya yol gösterir. sen ne söylersen onlar senin duymak istediklerini yazar, çizer, yorumlar. çok taze örneği "haşortmanlı meselesi". tek yapmamız gereken bu seneyi sineye çekip ne olursa olsun takımın arkasında durmak ve mayıs için güçlü bir adayı hazırlamaktı ama götürmek istediğin adamın altına minder koyuverdin, şimdi daha da rahat.
hayırlı(sı) olsun.
bunu söyleyince "dursuncu" sayıldık (http://gss.gs/b122878). bu arada "dursuncu", tudorcu" yaftalarının bizi nereye getirdiği umarım artık anlaşılmıştır.
daha sezon başında dedik ki bu tip muhalefet dursun özbek'e yarar. dedik ki mayısta zaten seçim varken yapılması gereken mayıs'a kadar sabredip güçlü bir aday etrafında birleşmektir. dedik ki aceleyle yapılacak seçimde kazanan dursun özbek olacaktır. son divan kurulunda seçim için ilk adımını atıp "malum muhalif" fatih altaylı'nın "malum söylemleri" sayesinde "mağdur olmanın" dibine vurmuştur. adım gibi biliyorum ki daha o gün seçime gitmek kafasında vardı.
peki biz neyi beceremedik?
sakin olmayı beceremedik. gaza gelmemeyi beceremedik. muhteşem egolarımız, akılcı olmak yerine muhalif olmaya yönlendirdi bizi. akılcı olmayı yenilgi olarak gördük. yapmamız gereken mayısa kadar sabredip takıma takımın hocasına (kim olursa olsun) takımın futbolcusuna (kim olursa olsun) destek vermekti. egolarımız yüzünden yapamadık. dedik ki "galatasaray kurtulsun diye yapıyoruz". soruyorum o zaman tudor gitti dursun özbek de seçime gidiyor. elini vicdanına koy ve dürüstçe cevap ver. durum şimdi daha iyi mi? sırada ne var dursun seçildikten sonra onu tekrar erken seçim kararı aldırmak için kaos yaratmaya devam etmek mi?
faydalı mı yoksa zararlı mı sen karar ver güzel kardeşim.
elimizde fırsat vardı. taraftarıyla, medyasıyla camia olarak bir olsaydık nisan'da kupayı kaldırmıştık. çünkü elinde bunu yapacak kadro ve potansiyel vardı. bu sene bunun için çok uygundu ama biz "tudor meselesini" hiç yönetemedik. fenerli kadar olamadın güzel kardeşim bak "haşortmanlı meselesi"ne.
peki bundan sonra ne olur?
benim tahminim fatih terim masaya yatırıldı, yönetimin bir kısmı istemedi, böylece dursun özbek'in ekmeğine yağ sürüldü. "hem terim'i getiririm hem yönetimi yenilerim" dedi. terim akıllı adamdır bazı garantiler olmadan kimseyle çalışmaz, hele özbek ile hiç çalışmaz. benim fikrim gelen teklife "sen hele mayısta bir seçilde sonra konuşalım" olmuştur. dursun özbek de fırsatını bulunca "aha seçim 3 sene daha bu kulübün başındayım" deme niyetinde.
vel hasıl-ı kelam bundan sonra kimsenin ağlamaya sızlamaya hakkı yok. bu kaos'un sorumlusu direkt taraftarın kendisidir. adam karabük'ün başındayken istedin tudor'u. sene başında fikir değiştirdin. sonra takım oynamaya başlayınca yine fikir değiştirdin. sonra biraz sallanınca yine fikir değiştirdin. ikinciliğe düşünce adamı yolladın.
senin psikolojin ve söylemlerin medyaya yol gösterir. sen ne söylersen onlar senin duymak istediklerini yazar, çizer, yorumlar. çok taze örneği "haşortmanlı meselesi". tek yapmamız gereken bu seneyi sineye çekip ne olursa olsun takımın arkasında durmak ve mayıs için güçlü bir adayı hazırlamaktı ama götürmek istediğin adamın altına minder koyuverdin, şimdi daha da rahat.
hayırlı(sı) olsun.