resim
Dursun Aydın Özbek
Görev:Başkan
Takım:Galatasaray
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 5206
    winner yani kazanan olmak bir yaşam biçimidir. huy değil karakter meselesidir. sonradan kazanmak imkânsıza yakındır. ve winner olmak en ufak ayrıntıda bile bunu dosta düşmana hissetirebilme yeteneğidir.

    bu zat, irili ufaklı hiçbir ayrıntıda bir kazanan değildir, olması da asla mümkün olamayacak kadar bariz bir kaybedendir. bunu bir spor kulübü başkanı olması münasebetiyle yazıyorum yoksa otelcilikte real madrid de olabilir bilemem ama mevzu otel turizm değil koca bir kulübü temsil ve idare etme ise şayet, loser tanımı bu şahıs üzerinde, giydiği bol uzun paça pantolon kadar gerçek durmaktadır.

    şampiyon tipi yok bir kere adamda. bunu kaş göz boy pos göz kulak estetiği açısından söylemiyorum aslında. yaradan öyle takdir etmiş gerisi ahlâk dışı kaçar ama adamda ışık yok. liderler güven itimat liyakat konusunda şüphesiz olmak zorundadırlar. koca galatasaray spor kulübü başkanı, apartman bile emanet ederken şüphe duyacağınız kimlikte bir insan olamaz, olmamalıdır.

    çoğu zaman unutuluyor sanırım, bu adamın kendisi bile 4-5 sene öncesine kadar galatasaray başkanlığını hayal etmiyordu, edemezdi de. bu zat-ı muhterem, ünal aysal tek başına seçime girip listesini yenilerken, ilk başta listede olup son anda yönetim kurulu dışında kalmak zorunda kalmıştı. sebebi ise utanç vesilesi olarak kayıtlara girmesi gerekirken, hali hazırda 3 senedir başkanlık koltuğunda oturuyor. evet, üyelik aidatını bile birkaç sene öncesine kadar yatırmayı önemsememiş bu büyük galatasaray aşığı otelci, arada sıkışınca "ali sami yen abinin koltuğuna saygı" diye hoşgörü dilendiği bu makamı temsil(!) etmeye devam ediyor.

    bu herifi seçen seçtiren adamlar galatasaray'ı sevmiyorlar. sevseler bu tip birini değil kulübe başkan, kapıya personel bile yapmazlardı.

    başakşehir ve beşiktaş ezdi geçti* 8 gol attılar, milyonlarca taraftar kızdı öfkelendi küstü üzüldü kahroldu, uyuyamadılar. ama bu başlığın sahibi piyon ve nemacı sözde kulüp üyeleri o maç gecelerinde mışıl mışıl uyudular eminim. nitekim ertesi gün yine lisecilik oynarken sırıta sırıta keyif sözcükleri döküldü ağızlarından.

    ibra edilme korkusu yüzünden tansiyonu fırlayacak kadar korkak bir sinameki* bünye, camiaya liderlik edecek vizyon liyakat ve vasıflara ne kadar haiz ise o kadar iyi durumda şu an galatasaray.

    galatasaray sezon içinde hoca istikrarı konusunda da öncü ve farklı bir kulüptü bu topraklarda. neredeyse sezon başı ortalama 3 hoca değiştiren bir başkan ve yönetimi galatasaray geleneğine göre afaroz edilmeliydi çünkü ikinci bir örneği yok ama biz hala bu kalibresiz hocaları galatasaray'a layık görüp getirenleri değil hocaları tartışmak zorunda kalıyoruz.

    bu adamlar, sözde altyapı için getirdikleri riekerink'i geçici hoca olarak getirdiklerini söylediklerinde, sonrasında aylarca koca galatasaray futbol takımına uygun bir teknik direktör bulamadıkları için aynı isimle bir sonraki sezonda devam etmek zorunda kalacak kadar aciz, tiynet yoksunu adamlar, unutulmasın.

    şimdi ise fatih terim'i yarım ağızla bile isteyecek yürek koyamıyorlar. yönetici görünümlü başkan kardeşi soslu asalak tayfa hala daha yaralı parmağa işemeden takılmaya devam etmek istiyorlar çünkü galatasaray'ı sevmiyorlar. galatasaray'ı kullanıyorlar ama sevmiyorlar.

    galatasaray'ı tatmin vesilesi olarak gören kim varsa* hepsinin tasfiyesi söz konusu olmadan bu dursun'lar durmayacaklar.

    galatasaray kurtuluş mücadelesi vermek zorunda. koca çınarın etrafı belki de hiç olmadığı kadar zararlı otla çiyanlarla dolu.

    bize bahçıvan adamlar lazım. temizlik yapmalıyız. mevzu kulüp menfaatine oldu mu, otel inşaatı bile bitiremeyen otelciye de başkan demek zorunda kalmamış oluruz böylece.

    zira bu ve bunun gibi adamların alacağı karara(!) kaderimizi bağlıyor olmak kadar ağrıma giden başka şey yok benim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın