5911
"taraftarı 90'lı yıllardaki gibi sabırlı değil" diye eleştirilmesi kadar saçma bir şey yok.
yahu bugün ne 90'lı yıllardaki gibi ki? metin tekin'in stada otobüsle geldiği zamanlardan futbolcuların milyon euro'lar kazandığı bir döneme geçmişiz. avrupa liglerini düzenli olarak izleyebilen insanların bir elin parmaklarını geçmediği bir dönemden 70 milyon insanın tamamının istediği ligden istediği maçı tekrar tekrar izleyip analiz yapma imkanı bulduğu bir döneme geçmişiz. taraftarın lisanslı ürünü geçtim orijinal forma satın almasının bile mümkün olmadığı bir dönemden, kulüplerin her ay orta ölçekte bir giyim mağazası kadar ciro yaptığı bir döneme geçmişiz.
teknoloji gelişmiş, futbolu herkes takip eder olmuş, buna bağlı olarak pasta büyümüş, futbol takımları korkunçparalara hükmeder olmuş, rekabet kızışmış, taraftarın etinden sütünden faydalanıp en iyi sağan yöneticiler "bilmemkim başkan gelirleri çok artırdı" diye takdir görür olmuş. bu şartlarda taraftar neden susup "bir bildikleri vardır" desin ki?
lan daha birkaç ay önce, bu kulüp stoper eksiği ortadayken ahmet çalık'a 2.5 milyon euro verdi ya. şu hareketi bir anonim şirkette yapsan önce bu işleme onay veren kim varsa kovarlar, sonra dava edip son kuruşuna kadar tahsil ederler. elbette taraftar çok akıllı değil ama yöneticilerin taraftar kadar bile futboldan anlamadığı apaçık bir gerçek.
sen kulüp yöneticilerinin mali sorumluluğunu getiren bir yasa çıkar, kulüp başkanları kardeşini futbol şube sorumlusu yapıp fm oynar gibi transfer yapmaya cesaret edemesin, her yönetici harcadığı paranın hesabını kuruşu kuruşuna vermek zorunda olsun, ondan sonra taraftarın şımarıklığını hep beraber eleştiririz. ama taraftardan on kat daha büyük sorun türk futbolundaki yönetici terörüdür. anadolu takımlarını batırıp kaçan, büyük takımları başarısızlığa mahkum eden ve hiçbir yaptırıma uğramayan yöneticilerdir.
zaten şu anda taraftar bildiğin sağmal ineği durumunda. hiçbir menfaatin olmadan para ver, bilet al, forma al, tek vasfı bir liseden mezun olmak veya bir şekilde kongreyi ele geçirmek olan bir salağın yönettiği kulüplerin başarısızlığıyla bütün haftanı mutsuz geçir. ertesi hafta aynı şey, ertesi sene yine aynı şey. daha ne yapsın bu taraftar, yöneticilerin önüne mi uzansın tövbe tövbe ya... bu kadar eziyet çeken adam bırak da twitter'dan biraz laf söylesin yani.
yahu bugün ne 90'lı yıllardaki gibi ki? metin tekin'in stada otobüsle geldiği zamanlardan futbolcuların milyon euro'lar kazandığı bir döneme geçmişiz. avrupa liglerini düzenli olarak izleyebilen insanların bir elin parmaklarını geçmediği bir dönemden 70 milyon insanın tamamının istediği ligden istediği maçı tekrar tekrar izleyip analiz yapma imkanı bulduğu bir döneme geçmişiz. taraftarın lisanslı ürünü geçtim orijinal forma satın almasının bile mümkün olmadığı bir dönemden, kulüplerin her ay orta ölçekte bir giyim mağazası kadar ciro yaptığı bir döneme geçmişiz.
teknoloji gelişmiş, futbolu herkes takip eder olmuş, buna bağlı olarak pasta büyümüş, futbol takımları korkunçparalara hükmeder olmuş, rekabet kızışmış, taraftarın etinden sütünden faydalanıp en iyi sağan yöneticiler "bilmemkim başkan gelirleri çok artırdı" diye takdir görür olmuş. bu şartlarda taraftar neden susup "bir bildikleri vardır" desin ki?
lan daha birkaç ay önce, bu kulüp stoper eksiği ortadayken ahmet çalık'a 2.5 milyon euro verdi ya. şu hareketi bir anonim şirkette yapsan önce bu işleme onay veren kim varsa kovarlar, sonra dava edip son kuruşuna kadar tahsil ederler. elbette taraftar çok akıllı değil ama yöneticilerin taraftar kadar bile futboldan anlamadığı apaçık bir gerçek.
sen kulüp yöneticilerinin mali sorumluluğunu getiren bir yasa çıkar, kulüp başkanları kardeşini futbol şube sorumlusu yapıp fm oynar gibi transfer yapmaya cesaret edemesin, her yönetici harcadığı paranın hesabını kuruşu kuruşuna vermek zorunda olsun, ondan sonra taraftarın şımarıklığını hep beraber eleştiririz. ama taraftardan on kat daha büyük sorun türk futbolundaki yönetici terörüdür. anadolu takımlarını batırıp kaçan, büyük takımları başarısızlığa mahkum eden ve hiçbir yaptırıma uğramayan yöneticilerdir.
zaten şu anda taraftar bildiğin sağmal ineği durumunda. hiçbir menfaatin olmadan para ver, bilet al, forma al, tek vasfı bir liseden mezun olmak veya bir şekilde kongreyi ele geçirmek olan bir salağın yönettiği kulüplerin başarısızlığıyla bütün haftanı mutsuz geçir. ertesi hafta aynı şey, ertesi sene yine aynı şey. daha ne yapsın bu taraftar, yöneticilerin önüne mi uzansın tövbe tövbe ya... bu kadar eziyet çeken adam bırak da twitter'dan biraz laf söylesin yani.