225
çok kritik maç. yani öyle böyle kritik değil. bjk kendi evinde akhisar'a puan bırakmış. başakşehir ile aramızda 3, bjk ile 4 puan var. bu sezon önemli maç kazanamadık. hem bu psikolojiyi kırmak hem de bjk maçına beraberlik için gidebilmek adına bu maçta galibiyet şart.
normal şartlarda kadro kalitelerini karşılaştırdığımızda olmayacak iş değil. sıkıntı bizim tam başakşehir'in istediği gibi bir futbol oynamamız ve diğer taraftan başakşehir'in futbolunun bize tamamen ters gelmesi.
burada tudor faktörü de devreye giriyor. ne yazık ki bugüne kadar oyuna yaptığı müdahaleler hep durumu kötüye götürdü. bu akşam tudor'un kendisini ispat akşamı. hiç duygusallığa "ya gerekirse anadolu takımlarını yenerek şampiyon olalım" romantikliğine gerek yok. başakşehir de anadolu takımı zaten. 2 tık dişlisi.
ham antalya hem de trabzon'la, rıza çalımbay karşısında çaresiz kalan tudor'un abdullah avcı'lı başakşehir'e karşı bir çözüm üretebileceğine inancım yok. zaten galibiyetler de inançla değil çalışmayla ve doğru işleri yaparak gelir.
bu maçı ben tudor vesilesiyle kazanabileceğimizi düşünmüyorum. aksi bir durum olursa da çıkar söylerim. ancak ve ancak çok çok üst düzey bir performans sergilersek bu maçı alabiliriz. onun dışında beraberlik iyi bir sonuç olacaktır.
hayırlısı olsun.
ekleme:
bu yazıyı yazarken ilk 11'den haberim yoktu. söyleyecek söz bulamıyorum. başakşehir'e karşı inatla ve ısrarla göbekten hücum edeceğiz. bazılarının taparcasına istediği "4-4-2 diamond" ile çıkıyoruz sahaya. maç oynanmadan bile neler olabileceğini görebiliyorum. göbekten başakşehir duvarına çarpıp kanatlardan bomboş ataklar yiyeceğiz. allah sabır versin.
yani bir teknik direktör medyanın gazıyla takım kurar mı? geçen hafta "eren çok iyi oynadı" dediler diye tutup eren'le sahaya çıkıyor. akıl alır gibi değil. gerçekten aklımı kaçıracağım. abdullah avcı'nın gözleri kamaşmıştır bizim 11'i görünce.
normal şartlarda kadro kalitelerini karşılaştırdığımızda olmayacak iş değil. sıkıntı bizim tam başakşehir'in istediği gibi bir futbol oynamamız ve diğer taraftan başakşehir'in futbolunun bize tamamen ters gelmesi.
burada tudor faktörü de devreye giriyor. ne yazık ki bugüne kadar oyuna yaptığı müdahaleler hep durumu kötüye götürdü. bu akşam tudor'un kendisini ispat akşamı. hiç duygusallığa "ya gerekirse anadolu takımlarını yenerek şampiyon olalım" romantikliğine gerek yok. başakşehir de anadolu takımı zaten. 2 tık dişlisi.
ham antalya hem de trabzon'la, rıza çalımbay karşısında çaresiz kalan tudor'un abdullah avcı'lı başakşehir'e karşı bir çözüm üretebileceğine inancım yok. zaten galibiyetler de inançla değil çalışmayla ve doğru işleri yaparak gelir.
bu maçı ben tudor vesilesiyle kazanabileceğimizi düşünmüyorum. aksi bir durum olursa da çıkar söylerim. ancak ve ancak çok çok üst düzey bir performans sergilersek bu maçı alabiliriz. onun dışında beraberlik iyi bir sonuç olacaktır.
hayırlısı olsun.
ekleme:
bu yazıyı yazarken ilk 11'den haberim yoktu. söyleyecek söz bulamıyorum. başakşehir'e karşı inatla ve ısrarla göbekten hücum edeceğiz. bazılarının taparcasına istediği "4-4-2 diamond" ile çıkıyoruz sahaya. maç oynanmadan bile neler olabileceğini görebiliyorum. göbekten başakşehir duvarına çarpıp kanatlardan bomboş ataklar yiyeceğiz. allah sabır versin.
yani bir teknik direktör medyanın gazıyla takım kurar mı? geçen hafta "eren çok iyi oynadı" dediler diye tutup eren'le sahaya çıkıyor. akıl alır gibi değil. gerçekten aklımı kaçıracağım. abdullah avcı'nın gözleri kamaşmıştır bizim 11'i görünce.