13283
ölümü gören galatasaray taraftarının razı olduğu sıtmadır.
kendisiyle ilgili çok fazla konuda söylemek istediğim şeyler var. o yüzden daldan dala atlayacağım dağınık entry'im için baştan özür dilerim.
kendisine çok öfkeliyim. nedenlerini uzun uzun yazma gereği duymuyorum, herkes az çok tahmin eder. ama karakterinden hazzetmediğim çapsız bir teknik direktördense karakterinden hazzetmediğim iyi bir teknik direktörü tercih ederim.
kendisinin olduğu galatasaray'ı desteklemeyi içime sindiremem diye düşünüyordum. ama şu anki galatasaray'ı da zaten destekleyesim gelmiyor. milli takım'da yaşadıkları sorundan dolayı arda'yı galatasaray'a yaklaştırmayacağını ve selçuk'la çalışmak istemeyeceğini düşünüyorum. kendisinin olup selçuk'un olmadığı bir galatasaray bana şu ankinden daha sempatik geliyor.
başta belirttiğim gibi kendisine kızgın olsam da euro 2016 sonrası malum tayfayla olan çatışması kendisine karşı tutumumu yumuşattı.
galatasaray'dan ayrılma sürecinde kendisi haksızdır. olayın iç yüzünü bilmediğim için ünal aysal haklıdır diyemiyorum. belki ikisi birden haksızdır. ama terim kesinlikle haksızdır. galatasaray'a karşı sorumluluğu olduğu halde milli takım ile olan sözleşmesinin detaylarını kulübe açıklamamıştır. milli takım'ın başına 4 maçlığına geçtiği söylendiği halde sürekli sözleşmenin daha uzun olduğu dedikoduları yapılmış, aysal'ın çağrılarına rağmen sözleşme gizli tutulmuştur. ancak galatasaray'dan kovulduktan sonra yeni sözleşme yapılırken ilk yapılan sözleşmenin detayları açıklanmıştır. aysal terim'i kovmak için ne kadar fırsat kolladıysa terim de kendini kovdurmak için o kadar uğraşmıştır. sonrasında terim hiçbir şey söylemese "söylenecek çok şey var, ama galatasaray'a zarar vermemek için susuyor" denirdi, çıkıp her şeyi anlatsa "bunca zaman galatasaray uğruna nelere katlanmış" denirdi. ama terim galatasaray'ın önemli maçları öncesinde ayrılma süreci ile ilgili basın toplantısı yapmış ve elle tutulur hiçbir şey söylememiştir. dolayısıyla terim'in bu süreçle ilgili söylemeye değer sözü olmadığını düşünüyorum.
milli takım'dan aldığı tazminat anasının ak sütü gibi helaldir. sen halihazırda bir takımın başında olan ve bu takımda hem başarılı olan hem de iyi bir maaş alan teknik direktörü ayartıp sonra da ilk fırsatta onu kovarsan onu mağdur edersin. haklı bulun ya da bulmayın, terim milli takım'ın başına geçmek için mevcut görevini feda etmiştir. bu durumda federasyon'a da sözleşmenin gereğini yerine getirmek düşer. milli takım'ın başına kim geçerse geçsin yaklaşık aynı maaşı alacaktı. terim gibi ülke futbol tarihinin en önemli figürlerinden birinin de bu maaşı hak etmediini söylemek haksızlık olur. eğer yabancı teknik direktörlere bu maaşı verip gönderirken de tazminatını çatır çatır ödüyorsan terim'inkini de ödeyeceksin. terim sözleşmenin gereğini yerine getirdi, şimdi sıra federasyon'da. kimse bunun üzerinden terim'in vatanseverliğine laf edemez. fatih terim'in vataseverliğini "vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" sözü üzerinden değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. ayrıca bu noktada tff'nin özerk oluşunu da unutmamak lazım. sponsorluk adı altında devlet bütçesinden sözde özerk olan federasyona oluk oluk para akıtılmasına ve bu paranın devletin malı deniz yemeyen domuz felsefesiyle çarçur edilmesne yıllardır sesini çıkartmayanlar ne hikmetse olay terim'in maaşına ve tazminatına gelince giden her kuruşa yas tutuyorlar.
kim ne derse desin fatih terim türk futbolu'nun en büyük efsanelerinden biridir. galatasaray taraftarının önemli bölümünün kendisine sırt çevirmesini fırsat bilip teknik direktörlüğüne sallayan tipleri çokça görüyorum. daha da acısı bunu galatasaraylılar da yapıyor. terim'i sevin ya da sevmeyin, hatta isterseniz nefret edin, terim'in türk futbolu'nun ve galatasaray'ın efsanesi olduğunu kabul etmek zorundasınız. terim'in teknik adamlığını küçümsemek demek galatasaray'ın terim'le kazandığı başarıları da küçümsemek demektir. o yüzden kişiliğinden ve özel hayatından ayrı olarak teknik adamlığına özellikle fenerbahçeliler ve beşiktaşlılar tarafından laf edilmesine hiçbir galatasaraylı izin vermemelidir. hele de aziz yıldırım maskesi takmış adamların fatih terim'i eleştirmesine izin veriyorsanız galatasaraylıyım falan demeyin. terim'in teknik adamlığı dahil eleştirilecek çok yönü var. ama ayarı kaçırıp olayı bok atma noktasına getirmemek lazım. fatih terim gibi ölünce heykeli dikilecek adamları yaşarken bu kadar aşağılamak ayıp oluyor.
kendisiyle ilgili çok fazla konuda söylemek istediğim şeyler var. o yüzden daldan dala atlayacağım dağınık entry'im için baştan özür dilerim.
kendisine çok öfkeliyim. nedenlerini uzun uzun yazma gereği duymuyorum, herkes az çok tahmin eder. ama karakterinden hazzetmediğim çapsız bir teknik direktördense karakterinden hazzetmediğim iyi bir teknik direktörü tercih ederim.
kendisinin olduğu galatasaray'ı desteklemeyi içime sindiremem diye düşünüyordum. ama şu anki galatasaray'ı da zaten destekleyesim gelmiyor. milli takım'da yaşadıkları sorundan dolayı arda'yı galatasaray'a yaklaştırmayacağını ve selçuk'la çalışmak istemeyeceğini düşünüyorum. kendisinin olup selçuk'un olmadığı bir galatasaray bana şu ankinden daha sempatik geliyor.
başta belirttiğim gibi kendisine kızgın olsam da euro 2016 sonrası malum tayfayla olan çatışması kendisine karşı tutumumu yumuşattı.
galatasaray'dan ayrılma sürecinde kendisi haksızdır. olayın iç yüzünü bilmediğim için ünal aysal haklıdır diyemiyorum. belki ikisi birden haksızdır. ama terim kesinlikle haksızdır. galatasaray'a karşı sorumluluğu olduğu halde milli takım ile olan sözleşmesinin detaylarını kulübe açıklamamıştır. milli takım'ın başına 4 maçlığına geçtiği söylendiği halde sürekli sözleşmenin daha uzun olduğu dedikoduları yapılmış, aysal'ın çağrılarına rağmen sözleşme gizli tutulmuştur. ancak galatasaray'dan kovulduktan sonra yeni sözleşme yapılırken ilk yapılan sözleşmenin detayları açıklanmıştır. aysal terim'i kovmak için ne kadar fırsat kolladıysa terim de kendini kovdurmak için o kadar uğraşmıştır. sonrasında terim hiçbir şey söylemese "söylenecek çok şey var, ama galatasaray'a zarar vermemek için susuyor" denirdi, çıkıp her şeyi anlatsa "bunca zaman galatasaray uğruna nelere katlanmış" denirdi. ama terim galatasaray'ın önemli maçları öncesinde ayrılma süreci ile ilgili basın toplantısı yapmış ve elle tutulur hiçbir şey söylememiştir. dolayısıyla terim'in bu süreçle ilgili söylemeye değer sözü olmadığını düşünüyorum.
milli takım'dan aldığı tazminat anasının ak sütü gibi helaldir. sen halihazırda bir takımın başında olan ve bu takımda hem başarılı olan hem de iyi bir maaş alan teknik direktörü ayartıp sonra da ilk fırsatta onu kovarsan onu mağdur edersin. haklı bulun ya da bulmayın, terim milli takım'ın başına geçmek için mevcut görevini feda etmiştir. bu durumda federasyon'a da sözleşmenin gereğini yerine getirmek düşer. milli takım'ın başına kim geçerse geçsin yaklaşık aynı maaşı alacaktı. terim gibi ülke futbol tarihinin en önemli figürlerinden birinin de bu maaşı hak etmediini söylemek haksızlık olur. eğer yabancı teknik direktörlere bu maaşı verip gönderirken de tazminatını çatır çatır ödüyorsan terim'inkini de ödeyeceksin. terim sözleşmenin gereğini yerine getirdi, şimdi sıra federasyon'da. kimse bunun üzerinden terim'in vatanseverliğine laf edemez. fatih terim'in vataseverliğini "vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" sözü üzerinden değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. ayrıca bu noktada tff'nin özerk oluşunu da unutmamak lazım. sponsorluk adı altında devlet bütçesinden sözde özerk olan federasyona oluk oluk para akıtılmasına ve bu paranın devletin malı deniz yemeyen domuz felsefesiyle çarçur edilmesne yıllardır sesini çıkartmayanlar ne hikmetse olay terim'in maaşına ve tazminatına gelince giden her kuruşa yas tutuyorlar.
kim ne derse desin fatih terim türk futbolu'nun en büyük efsanelerinden biridir. galatasaray taraftarının önemli bölümünün kendisine sırt çevirmesini fırsat bilip teknik direktörlüğüne sallayan tipleri çokça görüyorum. daha da acısı bunu galatasaraylılar da yapıyor. terim'i sevin ya da sevmeyin, hatta isterseniz nefret edin, terim'in türk futbolu'nun ve galatasaray'ın efsanesi olduğunu kabul etmek zorundasınız. terim'in teknik adamlığını küçümsemek demek galatasaray'ın terim'le kazandığı başarıları da küçümsemek demektir. o yüzden kişiliğinden ve özel hayatından ayrı olarak teknik adamlığına özellikle fenerbahçeliler ve beşiktaşlılar tarafından laf edilmesine hiçbir galatasaraylı izin vermemelidir. hele de aziz yıldırım maskesi takmış adamların fatih terim'i eleştirmesine izin veriyorsanız galatasaraylıyım falan demeyin. terim'in teknik adamlığı dahil eleştirilecek çok yönü var. ama ayarı kaçırıp olayı bok atma noktasına getirmemek lazım. fatih terim gibi ölünce heykeli dikilecek adamları yaşarken bu kadar aşağılamak ayıp oluyor.
