17324
taraftarlar arasında tartışma yaratmayacak, takımın başına geçmesi bile en az 10 bin kombine sattıracak olan bir teknik adam şart. gelir gelmez takım iki vites birden atacak ki, iç sahada taraftarla beraber coşan oyuncuların performansıyla, deplasmanda da hocanın taktiksel becerileriyle galibiyete ulaşacak bir takım olacak. bu isme örnek en iyi isim, 2011 yılındaki fatih terim'dir. bielsa, tuchel, favre falan oldukça ütopik duruyor, daha net bir örnek vermek istedim.
yine taraftar kadar teknik heyetin de güvenini ve saygısını sonuna kadar göstereceği, takımın en ufak tökezlemesinde tüm kanadıyla takımın yanında duracak bir yönetimi de saymak farzdır. transfer döneminde takım için fırsat transferi kollayıp, onları en uygun maliyete takıma kazandıracak, sezon içinde de teknik direktör ve başkan arasında kalan tüm yöneticiler ile uyumu son derece yüksek olacak bir yönetim kurulu. rakiplerin ve ligin nabzını tutan, gerek basında, gerekse sosyal mecrada takımı ve taraftarı savunacak; hukukçuları, sosyal medya uzmanları ve arka planında çalışanları (background staff) ile ekip kurgusunu benimsemiş olacaklar. bu yönetime örnek olarak geçmiş galatasaray yönetimlerinden herhangi birisini örnek veremiyorum.
içlerinde yakın zamanda en iyisi olarak gösterebileceğimiz ünal aysal'ın 2011'deki yönetimi var elimizde, ama o da buna ne kadar yaklaşabildi, tartışılır. dünya üzerinde buna örnek ise, bayern münih ve juventus yönetimlerini gösterebilirim. her iki takım da yönetişim ve örgütlenme bakımından dünyada örnek verilebilecek en iyileridir, benim gözümde. bu takımlar hangi alanda boy gösterirlerse elinden gelenin en iyilerini yapıyorlar.
bayern münih ve juventus, her iki takım da gerek kurumsallık, gerek başarı anlamında taklit edilmesi gereken takımlar. her iki takımın da web sitelerine ve twitter hesaplarına bir göz atmanızı tavsiye ederim, inanın taraftarlarını her türlü tatmin ediyorlar.
https://fcbayern.com/en
https://twitter.com/fcbayernen?lang=tr
http://www.juventus.com/en/
https://twitter.com/juventusfcen
bizim takımımız, daha kıçı boklu bir hazırlık maçını bile tv kanalından vermeyi düşünmüyor, düşünmek istemiyor.
yine taraftar kadar teknik heyetin de güvenini ve saygısını sonuna kadar göstereceği, takımın en ufak tökezlemesinde tüm kanadıyla takımın yanında duracak bir yönetimi de saymak farzdır. transfer döneminde takım için fırsat transferi kollayıp, onları en uygun maliyete takıma kazandıracak, sezon içinde de teknik direktör ve başkan arasında kalan tüm yöneticiler ile uyumu son derece yüksek olacak bir yönetim kurulu. rakiplerin ve ligin nabzını tutan, gerek basında, gerekse sosyal mecrada takımı ve taraftarı savunacak; hukukçuları, sosyal medya uzmanları ve arka planında çalışanları (background staff) ile ekip kurgusunu benimsemiş olacaklar. bu yönetime örnek olarak geçmiş galatasaray yönetimlerinden herhangi birisini örnek veremiyorum.
içlerinde yakın zamanda en iyisi olarak gösterebileceğimiz ünal aysal'ın 2011'deki yönetimi var elimizde, ama o da buna ne kadar yaklaşabildi, tartışılır. dünya üzerinde buna örnek ise, bayern münih ve juventus yönetimlerini gösterebilirim. her iki takım da yönetişim ve örgütlenme bakımından dünyada örnek verilebilecek en iyileridir, benim gözümde. bu takımlar hangi alanda boy gösterirlerse elinden gelenin en iyilerini yapıyorlar.
bayern münih ve juventus, her iki takım da gerek kurumsallık, gerek başarı anlamında taklit edilmesi gereken takımlar. her iki takımın da web sitelerine ve twitter hesaplarına bir göz atmanızı tavsiye ederim, inanın taraftarlarını her türlü tatmin ediyorlar.
https://fcbayern.com/en
https://twitter.com/fcbayernen?lang=tr
http://www.juventus.com/en/
https://twitter.com/juventusfcen
bizim takımımız, daha kıçı boklu bir hazırlık maçını bile tv kanalından vermeyi düşünmüyor, düşünmek istemiyor.