2517
ben kendisi yüzünden daha önce ceza aldım, evet haklı bir ceza, kuralları belli bir platform burası. empati yapmaya çalışıyorum ama, avrupa'da en zayıf rakibe karşı oynanan maçı izledik. skoru falan boşverin, ben maçı izledikten sonra inanmıyorum ama diyelim eledik. içinize siniyor mu oynanan futbol? kadrodaki çöpleri yazıyoruz, elimizden geleni yapıyoruz hepimiz, tamam bunlar çöp de rakip de östersunds ya hırsızın hiç mi suçu yok?
diyelim elendik, neyine sabredelim? kulübün kuruluş amacını unutup, başakşehir maçını mı iple çekelim?
bunun sistemi diye konuşuluyor, ya hakkaten ne oynatıyor. bir sistem görsek, uygulamada sıkıntı olsa da deriz ki daha duralım bir otursun, ama yok beyler yok.
otorite deniliyor, kırbaççıymış, lan herkes kendi kafasına göre, ama katkı verenler hep kılıcın ucunda, kamçıyı onlar yiyor. daha ilk resmî maçındaki takım kendisine top ulaştırmamaktasınız rağmen sahanın iyilerinden gomiş de yedi kamçıyı.
yaptığı değişiklikler geldiğinden beri falso, yazmayalım mı? oyuna müdahaleleri korkak, bilinçsiz, mantıksız. işık gördüğünüz maç hangisi? üçlüden beşliye oradan da tahsilini tamamlamak üzere okula döndü örneklerini bırakarak ve samimi olarak, hangi hamlesi sonuca gitti?
ha çık delikanlı gibi de ben tüm 11 i değiştireceğim, bunlardan biri bile kalsa başarı gelmez, bu da bir kaç sezonda olur, o zaman seni sevmesem de bu herif altından kalkamaz ama dediği mantıklı derim ama değil çünkü sen bu kafada da değilsin. belhanda gelsin dövecek onları diyorsun? kaldı ki sen böyle bir değişikliği yapabilecek psikolojik dayanıma sahip değilsin bence. ilave olarak galatasaray da aslında öyle o kulvar varsa bu yok denilebilecek bir yer değil ama işte bizi karabük seviyesine düşürüp, tercihte bulunmak zorunda bırakanlar utansın diyeceğim, her ne kadar utanmayacak olsalar da.
beni korkutan skor değil, oynanan futbol, bu futbolun üstüne yapılan basın toplantıları, takım içinde kendisinin başrolde olduğu saha dışı konular.
bu seviye bir takıma yenilmek benim izlerken en uyandığım maç ünvanını ele geçirmiş olmasına rağmen dünyanın sonu değil elbet ama bu futbol ve bu futbolun bahaneleri ve düzeltilmesi için yapılanları gördükçe daha iyisi olmayacağını düşünüyorum. bu sahte otorite, işbilmezlik ve maskesi olan sözde büyük adlında aciz hamleler futbolcu- futbolcu, hoca-futbolcu, taraftar-hoca, taraftar-taraftar tüm bağları gerdi. tansiyonun gevşemesi lazım. ben kendi adıma paragraflarca eleştirdiğim bu adamın sneijder konusu dahil tüm bu tansiyonları azaltacağına inansam yine biraz daha sabredebiliriim belki ama tekrar başa döneceğim, avrupa'da yoksam neyleyim?
galatasaray yönetiminden futbolcusuna zor durumda. bize gerçekten mental olarak olgun, sakin ve normalde bir teknik direktörden beklenilenin üstünde ikili ilişkileri bilen bir teknik direktör lazım. bu sezon ortası hoca değişiklikleri bizi fenerbahçe yaptı biliyorum ama olmayacak tudor ile.
bu yönetimin kendinden önce gitmesini canı gönülden dilerim ama avrupadan elenirsrk de östersundsa suçlayacaklarım arasında öncrliğim kendisidir.
diyelim elendik, neyine sabredelim? kulübün kuruluş amacını unutup, başakşehir maçını mı iple çekelim?
bunun sistemi diye konuşuluyor, ya hakkaten ne oynatıyor. bir sistem görsek, uygulamada sıkıntı olsa da deriz ki daha duralım bir otursun, ama yok beyler yok.
otorite deniliyor, kırbaççıymış, lan herkes kendi kafasına göre, ama katkı verenler hep kılıcın ucunda, kamçıyı onlar yiyor. daha ilk resmî maçındaki takım kendisine top ulaştırmamaktasınız rağmen sahanın iyilerinden gomiş de yedi kamçıyı.
yaptığı değişiklikler geldiğinden beri falso, yazmayalım mı? oyuna müdahaleleri korkak, bilinçsiz, mantıksız. işık gördüğünüz maç hangisi? üçlüden beşliye oradan da tahsilini tamamlamak üzere okula döndü örneklerini bırakarak ve samimi olarak, hangi hamlesi sonuca gitti?
ha çık delikanlı gibi de ben tüm 11 i değiştireceğim, bunlardan biri bile kalsa başarı gelmez, bu da bir kaç sezonda olur, o zaman seni sevmesem de bu herif altından kalkamaz ama dediği mantıklı derim ama değil çünkü sen bu kafada da değilsin. belhanda gelsin dövecek onları diyorsun? kaldı ki sen böyle bir değişikliği yapabilecek psikolojik dayanıma sahip değilsin bence. ilave olarak galatasaray da aslında öyle o kulvar varsa bu yok denilebilecek bir yer değil ama işte bizi karabük seviyesine düşürüp, tercihte bulunmak zorunda bırakanlar utansın diyeceğim, her ne kadar utanmayacak olsalar da.
beni korkutan skor değil, oynanan futbol, bu futbolun üstüne yapılan basın toplantıları, takım içinde kendisinin başrolde olduğu saha dışı konular.
bu seviye bir takıma yenilmek benim izlerken en uyandığım maç ünvanını ele geçirmiş olmasına rağmen dünyanın sonu değil elbet ama bu futbol ve bu futbolun bahaneleri ve düzeltilmesi için yapılanları gördükçe daha iyisi olmayacağını düşünüyorum. bu sahte otorite, işbilmezlik ve maskesi olan sözde büyük adlında aciz hamleler futbolcu- futbolcu, hoca-futbolcu, taraftar-hoca, taraftar-taraftar tüm bağları gerdi. tansiyonun gevşemesi lazım. ben kendi adıma paragraflarca eleştirdiğim bu adamın sneijder konusu dahil tüm bu tansiyonları azaltacağına inansam yine biraz daha sabredebiliriim belki ama tekrar başa döneceğim, avrupa'da yoksam neyleyim?
galatasaray yönetiminden futbolcusuna zor durumda. bize gerçekten mental olarak olgun, sakin ve normalde bir teknik direktörden beklenilenin üstünde ikili ilişkileri bilen bir teknik direktör lazım. bu sezon ortası hoca değişiklikleri bizi fenerbahçe yaptı biliyorum ama olmayacak tudor ile.
bu yönetimin kendinden önce gitmesini canı gönülden dilerim ama avrupadan elenirsrk de östersundsa suçlayacaklarım arasında öncrliğim kendisidir.