1005
ironi algılarının açık olmadığını düşündüğüm oluşum.
yaptığım bir ironiyi gerçek hislerim zannedip 1 hafta kadar ceza vermiş zat-ı muhteremler. zannetmişler ki selçuk inan'ı evinin kapısının önünde çevirip ağzını burnunu kıracakmışım.
ayrıca "gıybet" kelimesinin manasını da bilmediklerini, düşünüyorum. sözlük hakkında "lügat-ül gıybet" benzetmesini yapmama alınıp yorumumu silivermişler. sanırım bu platformda bütün gün yapılan şeyin ne olduğunun farkında değiller.
ben "gıybet"in manasını şurda bir kez daha paylaşayım da 24 saat bu platformda ne yaptığımıza öyle karar versinler.
--- alıntı ---
"arapça kökenli gıybet kelimesi kayıp, gayb ve gıyab kelimesinden türemiştir. gıybetin kelime manası bir kişinin arkasından kötü bir şekilde konuşmaktır. evi, işi, arabası, saçı, ırkı, dini, görünüşü, tırnağı, hastalığı, elbisesi vesaire kısaca kişinin dünyası hakkında yerici, alay edici şekilde arkasından konuşmak gıybettir. toplumda genellikle dedikodu ile aynı anlamda kullanılır. ancak gıybet ve dedikodu birbirinden farklı kelimelerdir.
gıybet arkasından konuşulan kişinin kulağına gittiğinde hoşlanmayacağı şeyler söylemektir. yani kişi hakkında kötü konuşmaktır, kusurlarını açığa çıkarmaktır. kişinin arkasından söyledikleriniz gerçek ise gıybet, asılsız ise dedikodudur. dedikodu ile gıybeti ayıran fark da budur. eğer kişinin arkasından doğru olmayan, asılsız şeyler söylüyorsanız dedikoduya girer.
gıybet, dedikodunun bir üst sınıfı diyebiliriz. "
--- alıntı ---
hakkedenin kazanmasını istiyorsan, katılanları değil, jüriyi doğru seçeceksin.
yaptığım bir ironiyi gerçek hislerim zannedip 1 hafta kadar ceza vermiş zat-ı muhteremler. zannetmişler ki selçuk inan'ı evinin kapısının önünde çevirip ağzını burnunu kıracakmışım.
ayrıca "gıybet" kelimesinin manasını da bilmediklerini, düşünüyorum. sözlük hakkında "lügat-ül gıybet" benzetmesini yapmama alınıp yorumumu silivermişler. sanırım bu platformda bütün gün yapılan şeyin ne olduğunun farkında değiller.
ben "gıybet"in manasını şurda bir kez daha paylaşayım da 24 saat bu platformda ne yaptığımıza öyle karar versinler.
--- alıntı ---
"arapça kökenli gıybet kelimesi kayıp, gayb ve gıyab kelimesinden türemiştir. gıybetin kelime manası bir kişinin arkasından kötü bir şekilde konuşmaktır. evi, işi, arabası, saçı, ırkı, dini, görünüşü, tırnağı, hastalığı, elbisesi vesaire kısaca kişinin dünyası hakkında yerici, alay edici şekilde arkasından konuşmak gıybettir. toplumda genellikle dedikodu ile aynı anlamda kullanılır. ancak gıybet ve dedikodu birbirinden farklı kelimelerdir.
gıybet arkasından konuşulan kişinin kulağına gittiğinde hoşlanmayacağı şeyler söylemektir. yani kişi hakkında kötü konuşmaktır, kusurlarını açığa çıkarmaktır. kişinin arkasından söyledikleriniz gerçek ise gıybet, asılsız ise dedikodudur. dedikodu ile gıybeti ayıran fark da budur. eğer kişinin arkasından doğru olmayan, asılsız şeyler söylüyorsanız dedikoduya girer.
gıybet, dedikodunun bir üst sınıfı diyebiliriz. "
--- alıntı ---
hakkedenin kazanmasını istiyorsan, katılanları değil, jüriyi doğru seçeceksin.

