337
"sneijder harika bir sezon geçirdi diyene zerre saygım yok" diyen bir adam. bir de çocuk kandırır gibi "sinan yanlışlıkla kaçırsa 0 gol 0 asist" falan diyor.
şimdi ben kendisinin bu ifadelerini çok saçma buluyorum ve kendi üslubumca eleştiriyorum. nedir yani buradaki saygı kıstası? yani tam olarak hangi noktadan sonra saygısızlık ve linç kapsamına girmektedir bu "karşı eleştiri"?
hayır onu geçtim ihtimal ya, adam en başta kendi beyan ediyor "x görüşüne saygım yok" diye, velev ki ben kendimce sneijder'in harika bir sezon geçirdiği fikrindeyim, ee o zaman ne yapacağız? o bana duymuyorken ben kendisine hala saygı duymak zorunda mıyım?
"tamam ama eleştirinin de bir sınırı var, artık bu düpedüz saygısızlık :("
bunun bir el kitabı falan yayınlansın da bundan sonra ona göre yazıp çizelim bari... nedense aklıma şu entry geldi;
(bkz: #1101178): "türk futbolunun ‘1’ numarası, federasyon başkanı yıldırım demirören ile türkiye’den binlerce kilometre uzaklıkta, brezilya’nın rio de jenairo kentinde bir buluşma... kulüp başkanlığının ardından gelen kulüpler birliği vakfı başkanlığı ve sonunda türkiye futbol federasyonu başkanlığı... öyle tepeden inme gelen bir görev değil... hepsinde tecrübe kazanmış, basamakları adım adım çıkmış bir şahsiyet... üstelik, medyanın içerisinde olmasına rağmen medyayı eleştirebilecek kadar da alçakgönüllü..."
ya da şu;
https://youtu.be/6PQl4St8oTw?t=22
o zaman her karşı eleştiri yönelteceğimiz vakit şöyle mi diyeceğiz;
"içimizden birisi olan, galatasaray sözlük'ün evladı ve medyada bizi temsil eden ekranlardaki gülen yüzümüz aslan galatasaraylı uğur abiciğimizin bu fikirlerine haddime olmayarak sanki biraz katılmamaktayım... :("
şimdi ben kendisinin bu ifadelerini çok saçma buluyorum ve kendi üslubumca eleştiriyorum. nedir yani buradaki saygı kıstası? yani tam olarak hangi noktadan sonra saygısızlık ve linç kapsamına girmektedir bu "karşı eleştiri"?
hayır onu geçtim ihtimal ya, adam en başta kendi beyan ediyor "x görüşüne saygım yok" diye, velev ki ben kendimce sneijder'in harika bir sezon geçirdiği fikrindeyim, ee o zaman ne yapacağız? o bana duymuyorken ben kendisine hala saygı duymak zorunda mıyım?
"tamam ama eleştirinin de bir sınırı var, artık bu düpedüz saygısızlık :("
bunun bir el kitabı falan yayınlansın da bundan sonra ona göre yazıp çizelim bari... nedense aklıma şu entry geldi;
(bkz: #1101178): "türk futbolunun ‘1’ numarası, federasyon başkanı yıldırım demirören ile türkiye’den binlerce kilometre uzaklıkta, brezilya’nın rio de jenairo kentinde bir buluşma... kulüp başkanlığının ardından gelen kulüpler birliği vakfı başkanlığı ve sonunda türkiye futbol federasyonu başkanlığı... öyle tepeden inme gelen bir görev değil... hepsinde tecrübe kazanmış, basamakları adım adım çıkmış bir şahsiyet... üstelik, medyanın içerisinde olmasına rağmen medyayı eleştirebilecek kadar da alçakgönüllü..."
ya da şu;
https://youtu.be/6PQl4St8oTw?t=22
o zaman her karşı eleştiri yönelteceğimiz vakit şöyle mi diyeceğiz;
"içimizden birisi olan, galatasaray sözlük'ün evladı ve medyada bizi temsil eden ekranlardaki gülen yüzümüz aslan galatasaraylı uğur abiciğimizin bu fikirlerine haddime olmayarak sanki biraz katılmamaktayım... :("