3572
şimdilerde galatasaray değerlerini, markasını, büyüklüğünü hiçe sayarak göz göre göre uçuruma sürüklemeye çalışan başımızdaki kişidir. kendisi 6 aylık geçiş dönemi duygun yarsuvat başkanlığını saymazsak, ünal aysal döneminden sonra galatasaray'ın başına geçmiştir. geldiğinde galatasaray türkiye'nin tartışmasız en önde kulübüyken, şu sıralarda eski karanlık döneminin bile çok çok uzağında kalmıştır. bunun sebebi sadece sportif ya da maddi olarak açıklanacak bir durum değildir. psikolojik olarak bu süreçte o kadar geriye düştük ki, her kritik maçı kazanan ya da kendine yeten puanı alabilen '' winner '' karekterli galatasaray'dan şu an da hiçbir eser kalmamıştır. neredeyse 2000'ler den sonra hiçbir başkan dönemin de bu kadar bu karakterden uzaklaşmamıştık ve yeniden bu dönem içerisinde yakalamamız pek de mümkün gözükmüyor. her yönetimin transferlerde hatalarını gördük. ama ilk kez kendi yönetimin de bir futbolcunun imzasının yetiştirilemediğine ve sezonda da yararlanamadığımıza şahit oldum ( grosskreutz ). kaldı ki yine öyle transferler oldu ki, trabzonspor'dan cavanda gibi.. diğer takımların üstüne para vererek yollayacağı futbolcuları biz üzerine 4 5 katı fiyatlara aldık. yine sezon içinde tüm hakem hatalarına, resmen galatasaray'ın doğranmasına da ses çıkarmayarak bu günlere gelmemize vesile olmuştur. ama herşeyden önemlisi bu adam, maalesef galatasaray'ın geleceğini devlete peşkeş çekmiştir. dahası, idari kurulda alınan kararlara aldırış etmeden, kendi yönetiminin aldığı kararla hareket etmiştir. göz göre göre kulübün içine müdahale edilmesine ses çıkarmayarak, resmen kulübü üst ellere teslim etmiştir.
