3113
ülke olarak lanetlendiğimizin, galatasaray kanadındaki timsali...
ne kadar sığ, ne kadar altı boş insan varsa doldu taştı ülkede. önemli mevkilere hangi projeyle, hangi başarıyla, hangi temele dayanarak geldiği muamma olan insanlarla dolduk taştık gırtlağımıza kadar. gücün sadece ikili ilişkilere dayandığı, biata dayalı paranın ve nemalanmanın kol gezdiği, üç tarafı eyyamla çevrili bir ülkeyiz artık. ortaya karakter koymaktan çok uzak, günü kurtarmak ve güce dayanmak üzerine kurulu, yemeyenin keriz, yiyenin de "ama çalışıyor" olduğu bir yer burası. dünyanın fani olduğunu anlayıp da bu kadar tüketmeye endeksli bir yaşam tarzı görülmemiş şey.. üretim ve üretmek kavramlarının sözlükten çıkarılması an meselesi. nerede sığ, popülist bir söylem var hemen üzerine atlamak adet haline geldi. bir paragraf yazıyı okumaktan imtina eden insanlarla kuşalı, okuryazarlık oranı üretim kabızlığı oranının kat be kat altında olan çorak topraklarda yaşıyoruz. nefes almakta zorlanıyorum artık. çölleşme sadece yeşillenmenin azalmasıyla değil, insanın yozlaşmasıyla da oluyormuş meğer.
normal bir ülkede, normal bir spor kulübünde üye bile olmakta zorlanacak insanlar kulübü yönetmeye kalkıyor hal böyle olunca. geldiği mevkiye neyi başararak geldiğinin muamma olması, yabancı bir durum değil bu ülkede. zaten istifa gibi söylemlerin, artık türkiye tarihinin tozlu raflarında yer aldığı gerçeğiyle, yüzü kireç bağlamış adamların utanmadan, arlanmadan görevlerine devam etmesini yadsıyan kimse kalmadı. futbol kulübü ite kaka bir şampiyonluk alırsa nasılsa unutulur mantığı ülke gerçekleriyle bire bir uyuşuyor. bu durumu kullanmak böyle insanlar için kaçınılmaz oluyor.
nemli ortamlar bakteri üretimine müsaittir...
ne kadar sığ, ne kadar altı boş insan varsa doldu taştı ülkede. önemli mevkilere hangi projeyle, hangi başarıyla, hangi temele dayanarak geldiği muamma olan insanlarla dolduk taştık gırtlağımıza kadar. gücün sadece ikili ilişkilere dayandığı, biata dayalı paranın ve nemalanmanın kol gezdiği, üç tarafı eyyamla çevrili bir ülkeyiz artık. ortaya karakter koymaktan çok uzak, günü kurtarmak ve güce dayanmak üzerine kurulu, yemeyenin keriz, yiyenin de "ama çalışıyor" olduğu bir yer burası. dünyanın fani olduğunu anlayıp da bu kadar tüketmeye endeksli bir yaşam tarzı görülmemiş şey.. üretim ve üretmek kavramlarının sözlükten çıkarılması an meselesi. nerede sığ, popülist bir söylem var hemen üzerine atlamak adet haline geldi. bir paragraf yazıyı okumaktan imtina eden insanlarla kuşalı, okuryazarlık oranı üretim kabızlığı oranının kat be kat altında olan çorak topraklarda yaşıyoruz. nefes almakta zorlanıyorum artık. çölleşme sadece yeşillenmenin azalmasıyla değil, insanın yozlaşmasıyla da oluyormuş meğer.
normal bir ülkede, normal bir spor kulübünde üye bile olmakta zorlanacak insanlar kulübü yönetmeye kalkıyor hal böyle olunca. geldiği mevkiye neyi başararak geldiğinin muamma olması, yabancı bir durum değil bu ülkede. zaten istifa gibi söylemlerin, artık türkiye tarihinin tozlu raflarında yer aldığı gerçeğiyle, yüzü kireç bağlamış adamların utanmadan, arlanmadan görevlerine devam etmesini yadsıyan kimse kalmadı. futbol kulübü ite kaka bir şampiyonluk alırsa nasılsa unutulur mantığı ülke gerçekleriyle bire bir uyuşuyor. bu durumu kullanmak böyle insanlar için kaçınılmaz oluyor.
nemli ortamlar bakteri üretimine müsaittir...