442
galatasaray'ımızın şanlı tarihine ilk avrupa kupasını eklediği maç.
o şanlı günde 10 yaşındaydım. babamın devlet memuru olması sebebiyle ülkemizin ücra köşelerinden olan hakkari'de ikamet ediyorduk. küçüktüm fakat çocukluğum hagi, hakan şükür, bülent korkmaz, arif erdem gibi galatasaray efsanelerini izlemekle geçmişti. aslanlar turları bir bir geçiyor yalnız fakat güzide ülkemizi gururlandırıyordu. leeds united maçlarından sonra sıra finale gelmişti. dedim ya henüz 10 yaşında bir çocuktum ve o zamanlar böylesine bir final maçının nasıl büyük bir iş olduğunu henüz algılayamamıştım. maç günü geldi çattı. babama zor bela aldırdığım sırtında hakan şükür'ün ismini taşıyan parçalı formamı ve tozluklarımı giymiş sanki maça ben çıkacakmışım gibi heyecanla dolu bir şekilde maç saatini beklemeye başlamıştım. maç saati geldiğinde trt 1 açıldı ve maç başladı. dakikalar geçtikçe heyecanım daha da artıyor ev ahalisiyle beraber galibiyeti kutlamak için can atıyorduk. ilk yarı, ikinci yarı ve uzatmalar derken maçı izleyen herkesin aklında kalan hakan şükür'ün direkten dönen topu, claudio taffarel'in adeta havada asılı kalarak çıkarttığı henry'nin kafa vuruşu hakkari'de benim için zamanı durduruyor ve yıllarca aklımdan çıkmayan enstantaneler oluyordu. hagi'nin gördüğü kırmızı kart ve sonrasında penaltılara giden maç heyecanı doruk noktasına ulaştırıyordu. penaltılarda gözümü kapalı mı tuttum yoksa hepsini fal taşı gibi açık gözlerle mi izledim hatırlayamıyorum çünkü finali ve penaltıları defalarca izledim. hatıralar o kadar kesin kalmıyor maalesef ama popescu'nun son penaltıyı kullandıktan sonra tribüne koşuşu, spikerin allahım kupa bizim, inanamıyorum sözleri şu anda bile kulaklarımda çınlıyor.
o küçük çocuk şimdi kocaman adam oldu ama hala o günleri gözleri dolarak hatırlıyor. o güne şahitlik edebilmiş şanslı insanlardan birisi olduğum için çok mutluyum. bize bu gururu yaşatan herkese şükürler olsun. hakkaride bile insanlar sokaklara indiler ve o kutlu günü delicesine yaşadılar. memleketin dört bir yanını neşeye boğdunuz, kimimizi ağlatıp kimimizi güldürdünüz. tanrı hepinizden razı olsun.
o şanlı günde 10 yaşındaydım. babamın devlet memuru olması sebebiyle ülkemizin ücra köşelerinden olan hakkari'de ikamet ediyorduk. küçüktüm fakat çocukluğum hagi, hakan şükür, bülent korkmaz, arif erdem gibi galatasaray efsanelerini izlemekle geçmişti. aslanlar turları bir bir geçiyor yalnız fakat güzide ülkemizi gururlandırıyordu. leeds united maçlarından sonra sıra finale gelmişti. dedim ya henüz 10 yaşında bir çocuktum ve o zamanlar böylesine bir final maçının nasıl büyük bir iş olduğunu henüz algılayamamıştım. maç günü geldi çattı. babama zor bela aldırdığım sırtında hakan şükür'ün ismini taşıyan parçalı formamı ve tozluklarımı giymiş sanki maça ben çıkacakmışım gibi heyecanla dolu bir şekilde maç saatini beklemeye başlamıştım. maç saati geldiğinde trt 1 açıldı ve maç başladı. dakikalar geçtikçe heyecanım daha da artıyor ev ahalisiyle beraber galibiyeti kutlamak için can atıyorduk. ilk yarı, ikinci yarı ve uzatmalar derken maçı izleyen herkesin aklında kalan hakan şükür'ün direkten dönen topu, claudio taffarel'in adeta havada asılı kalarak çıkarttığı henry'nin kafa vuruşu hakkari'de benim için zamanı durduruyor ve yıllarca aklımdan çıkmayan enstantaneler oluyordu. hagi'nin gördüğü kırmızı kart ve sonrasında penaltılara giden maç heyecanı doruk noktasına ulaştırıyordu. penaltılarda gözümü kapalı mı tuttum yoksa hepsini fal taşı gibi açık gözlerle mi izledim hatırlayamıyorum çünkü finali ve penaltıları defalarca izledim. hatıralar o kadar kesin kalmıyor maalesef ama popescu'nun son penaltıyı kullandıktan sonra tribüne koşuşu, spikerin allahım kupa bizim, inanamıyorum sözleri şu anda bile kulaklarımda çınlıyor.
o küçük çocuk şimdi kocaman adam oldu ama hala o günleri gözleri dolarak hatırlıyor. o güne şahitlik edebilmiş şanslı insanlardan birisi olduğum için çok mutluyum. bize bu gururu yaşatan herkese şükürler olsun. hakkaride bile insanlar sokaklara indiler ve o kutlu günü delicesine yaşadılar. memleketin dört bir yanını neşeye boğdunuz, kimimizi ağlatıp kimimizi güldürdünüz. tanrı hepinizden razı olsun.