152
emin amca.
babam sınıf öğretmeni sözlük. yıllarca sivas, tunceli'de öğretmenlik yapıp düzce'ye tayin oluyor. sonra annemle tanışıyorlar ben doğuyorum. düzce'nin de farklı ilçeleri, köyleri hep uğrak yerimiz oldu. babam sever mesleğini, o kadar sever ki ne zaman birinci sınıfları okutsa her gün eve ayrı mutlu gelir. bugün ahmet okumayı söktü, dün de ayşe h harfini yazmayı öğrenmişti gibisinden. hatta hâlâ arayıp öğrencilerini anlatır bana.
mesleğinizi böyle severek hatta aşık olarak icra edince başarılı oluyorsunuz haliyle. düzce de küçük yer, ilçeden hallice. babamı nerdeyse çoğu esnaf tanır. birçok esnafın çocuğunu da okunmuştur. o esnaflardan biri emin amca. aynı zamanda babamın terzisi. bir o kadar da aile dostumuz.
neyse babam beşiktaşlı benim, eskiden de baya ateşli olanlardanmış ama izmirde uzak büyüdüğü, daha sonrasında daha da uzaklara gittiği için sönmüş biraz. 90 sonrası dönemde de gaassaray'ın oynadığı futbola hayran kaldığı için de sempatisi var. beni gaassaraylı yapan emin amca fanatikti. evindeki tabak çanaktan, dükkanındaki terzilerin koluna takıp iğne sapladıkları alamete kadar her şeyi sarı kırmızıydı. yanlış olmasın 3 yada 4 kız çocuğu vardı, hep omzunda maça götüreceği, kahvehanede paşa çayı yada oralet ısmarlayacağı bir oğlu olsun istermiş. sonra ben doğmuşum. beni de öyle görmüş hep.
4-5 yaşındaydım, emin amca benim için bir kadife pantolon dikmişti. sana vereyim mi dedi, ver dedim. ama gaassaraylı olacaksın dedi. neden bilmiyorum pantolon o dönem gaassaray'dan daha büyük geldi herhalde hiç ısrar etmedim. bilmiyorum zaten nedir ne değildir.
zaten kuzenlerim falan hep küçükken deli bir sol ayağım olduğunu söyler yıllar içinde hem oynadım, hem izledim. her geçen gün daha da sevdim gaassaray'ı.
6 kasım benim çocukluğuma denk geliyor sözlük. uefa dönemini net hatırlamıyorum bile, sonradan öğrendim hep. neyse 2003'ün baharı. birkaç ay önce çocukça mutsuzluklardan dolayı gaassaray'dan soğumuşum. emin amca o baharda öldü. acı çekerek öldü. als hastalığından. o zamanlar ice bucket challenge falan yok als'ye kimse dikkat çekmiyor. biz de emin amcayla öğrendik zaten. adam her gün biraz daha eridi. önce bacakları sonra kolu felç geçirdi. zaman geçtikçe yemek yiyemez tuvalete çıkamaz oldu. eridi adam. hatta babamların üçüncü bir diğer arkadaşı, rahmetli fanatikti çok kavga küfür ederdi kesin birilerinin ahını aldı diye söyler hatta.
her neyse, ben o günleri takip eden günlerde annemle konuştum. annem gaassaraylı ama takip etmez bile. sadece kazandığımız maçlardan sonra arayıp benim mutluluğumu paylaşır. bana kalırsa kendi mutluluğunu paylaşmak için arıyor ama çaktırmıyorum çok. e tabi baba kardeş beşiktaşlı, beni arıyor o da. neyse gittim anneme dedim ki, anne ben emin amca için gaassaray'ı bırakmayacam. en büyük gaassaraylı ben olacam. ol oğlum dedi. o da benle beraber gaassaraylı oldu zaten.
o günden sonra hep araştırdım, her boş vaktimde açtım hagi'yi, büyük hakan'ı, tugay'ı izledim. öğrendim, anladım, anlattım.
ben iki kere gaassaraylı oldum sözlük. ilkinde tam anlamamıştım, ikincisinde aşık oldum. bilerek isteyerek. fikrim hür, vicdanım hür bir şekilde iki kere gaassaraylı oldum.
babam sınıf öğretmeni sözlük. yıllarca sivas, tunceli'de öğretmenlik yapıp düzce'ye tayin oluyor. sonra annemle tanışıyorlar ben doğuyorum. düzce'nin de farklı ilçeleri, köyleri hep uğrak yerimiz oldu. babam sever mesleğini, o kadar sever ki ne zaman birinci sınıfları okutsa her gün eve ayrı mutlu gelir. bugün ahmet okumayı söktü, dün de ayşe h harfini yazmayı öğrenmişti gibisinden. hatta hâlâ arayıp öğrencilerini anlatır bana.
mesleğinizi böyle severek hatta aşık olarak icra edince başarılı oluyorsunuz haliyle. düzce de küçük yer, ilçeden hallice. babamı nerdeyse çoğu esnaf tanır. birçok esnafın çocuğunu da okunmuştur. o esnaflardan biri emin amca. aynı zamanda babamın terzisi. bir o kadar da aile dostumuz.
neyse babam beşiktaşlı benim, eskiden de baya ateşli olanlardanmış ama izmirde uzak büyüdüğü, daha sonrasında daha da uzaklara gittiği için sönmüş biraz. 90 sonrası dönemde de gaassaray'ın oynadığı futbola hayran kaldığı için de sempatisi var. beni gaassaraylı yapan emin amca fanatikti. evindeki tabak çanaktan, dükkanındaki terzilerin koluna takıp iğne sapladıkları alamete kadar her şeyi sarı kırmızıydı. yanlış olmasın 3 yada 4 kız çocuğu vardı, hep omzunda maça götüreceği, kahvehanede paşa çayı yada oralet ısmarlayacağı bir oğlu olsun istermiş. sonra ben doğmuşum. beni de öyle görmüş hep.
4-5 yaşındaydım, emin amca benim için bir kadife pantolon dikmişti. sana vereyim mi dedi, ver dedim. ama gaassaraylı olacaksın dedi. neden bilmiyorum pantolon o dönem gaassaray'dan daha büyük geldi herhalde hiç ısrar etmedim. bilmiyorum zaten nedir ne değildir.
zaten kuzenlerim falan hep küçükken deli bir sol ayağım olduğunu söyler yıllar içinde hem oynadım, hem izledim. her geçen gün daha da sevdim gaassaray'ı.
6 kasım benim çocukluğuma denk geliyor sözlük. uefa dönemini net hatırlamıyorum bile, sonradan öğrendim hep. neyse 2003'ün baharı. birkaç ay önce çocukça mutsuzluklardan dolayı gaassaray'dan soğumuşum. emin amca o baharda öldü. acı çekerek öldü. als hastalığından. o zamanlar ice bucket challenge falan yok als'ye kimse dikkat çekmiyor. biz de emin amcayla öğrendik zaten. adam her gün biraz daha eridi. önce bacakları sonra kolu felç geçirdi. zaman geçtikçe yemek yiyemez tuvalete çıkamaz oldu. eridi adam. hatta babamların üçüncü bir diğer arkadaşı, rahmetli fanatikti çok kavga küfür ederdi kesin birilerinin ahını aldı diye söyler hatta.
her neyse, ben o günleri takip eden günlerde annemle konuştum. annem gaassaraylı ama takip etmez bile. sadece kazandığımız maçlardan sonra arayıp benim mutluluğumu paylaşır. bana kalırsa kendi mutluluğunu paylaşmak için arıyor ama çaktırmıyorum çok. e tabi baba kardeş beşiktaşlı, beni arıyor o da. neyse gittim anneme dedim ki, anne ben emin amca için gaassaray'ı bırakmayacam. en büyük gaassaraylı ben olacam. ol oğlum dedi. o da benle beraber gaassaraylı oldu zaten.
o günden sonra hep araştırdım, her boş vaktimde açtım hagi'yi, büyük hakan'ı, tugay'ı izledim. öğrendim, anladım, anlattım.
ben iki kere gaassaraylı oldum sözlük. ilkinde tam anlamamıştım, ikincisinde aşık oldum. bilerek isteyerek. fikrim hür, vicdanım hür bir şekilde iki kere gaassaraylı oldum.