1991
sezon bittiğinde bir çok hocayla görüşülmüş ancak yönetim hiç bir teknik direktörün taleplerini karşılayamadığı için kendisi takımın başına tekrar getirilmiştir. hepi topu 6 ay olmadı daha bunları yaşadığımız.
riekerink'e "hiç transfer yapmayacağız" deseler de kabul ederdi takımın başına geçmeyi. böyle fırsat bir daha gelmez. ben olsam ben de kabl ederdim. "benim işim altyapı, a takım benim uzmanlığım değil" diyecek adam çok azdır muhtemelen. kendisi bu proje için geldi. "aman hoca bize para harcatma" projesi. tabii bu proje kapsamında yerli oyunculara fahiş bonservisler ve ücretler ödendi diğer taraftan. orası ayrı konu. ama riekerink ile ilgili proje bundan ibaretti.
kendisine sabredilmesi isteniyor. tamam edilsin. ama sonuç değişmeyecek ne yazık ki. elinde kötü bir kadro yok. çok iyi bir kadro da yok ama takımla antremana çıktığı günden bu yana takım sürekli geriye gidiyor. takımın kondisyonu yerlerde. dakika 65 dedi mi takımın koşacak hali kalmıyor. sahada herkes kafası kesik tavuk gibi geziyor. oyuncuların neredeyse tamamı formsuz. takıma koyduğu oyuncu formsuz, sonradan oyuna aldığı oyuncu formsuz, takıma almadığı oyuncu formsuz. bu kadar çok oyuncu formsuz ise kabahati oyunculara çıkartamazsınız.
hata yapmaktan daha kötüsü hatada ısrar etmektir. benim kendisi için görüşüm bu. "peki gitsin ama kim gelsin?" gibi serzenişleri de anlamlı bulmuyorum. dünyada teknik direktör mü kalmadı?
riekerink'e "hiç transfer yapmayacağız" deseler de kabul ederdi takımın başına geçmeyi. böyle fırsat bir daha gelmez. ben olsam ben de kabl ederdim. "benim işim altyapı, a takım benim uzmanlığım değil" diyecek adam çok azdır muhtemelen. kendisi bu proje için geldi. "aman hoca bize para harcatma" projesi. tabii bu proje kapsamında yerli oyunculara fahiş bonservisler ve ücretler ödendi diğer taraftan. orası ayrı konu. ama riekerink ile ilgili proje bundan ibaretti.
kendisine sabredilmesi isteniyor. tamam edilsin. ama sonuç değişmeyecek ne yazık ki. elinde kötü bir kadro yok. çok iyi bir kadro da yok ama takımla antremana çıktığı günden bu yana takım sürekli geriye gidiyor. takımın kondisyonu yerlerde. dakika 65 dedi mi takımın koşacak hali kalmıyor. sahada herkes kafası kesik tavuk gibi geziyor. oyuncuların neredeyse tamamı formsuz. takıma koyduğu oyuncu formsuz, sonradan oyuna aldığı oyuncu formsuz, takıma almadığı oyuncu formsuz. bu kadar çok oyuncu formsuz ise kabahati oyunculara çıkartamazsınız.
hata yapmaktan daha kötüsü hatada ısrar etmektir. benim kendisi için görüşüm bu. "peki gitsin ama kim gelsin?" gibi serzenişleri de anlamlı bulmuyorum. dünyada teknik direktör mü kalmadı?
