• 1330
    sevgili mehmet demirkol,

    belli ki yine dikkat çekmek ve galatasaray lisesinde okuduğun günlerde de sahibi olduğun "azılı fenerlilik" vasfına uygun davranmak için bir şeyler söylemişsin. aslında kendince dejavu oldun. biz marka olmayan teknik direktör cevat güler ile 6'da 6 yaparak 2007-2008 sezonunda şampiyon olduk, cevat güler yine senin deyiminle "işin mutfağında yetişmiş", a takım tecrübesi az bir hocaydı. o zaman hiç bir şey değişmedi. hatta o kadar değişmedi ki; sözünde belirttiğin başkan o seneden sonra o sene ispanya ile avrupa şampiyonu olan luis aragones'i getirmişti. şimdi sen galatasaray'ın şu ana kadar iki kupa kazanmış teknik direktörü riekerink için bir laf ettin ve ileride bunu "ben aslında o gün galatasaray camiasının gücünü övmek için" dedim diye sunacaksın ya; biz pek çok şeyin farkında olan galatasaraylılar, aslında malum şahsa yaranmak için bu sözleri söylediğinin farkındayız. durum tespiti yapmak bu kadar mı zor? ya da birilerine yaranamadan durum tespiti yapmak bu kadar mı zor demeliyim? yine sarf ettiğin "teknik direktörlük algısı" lafını ülkemizde gerçekten değiştirenlerden biri, rahmetli jupp derwall'dir. 1980 avrupa şampiyonu, 1982 dünya kupası finalisti hoca olarak yani bir marka olarak galatasaray'a gelip de, toprak sahada 15 yaşındaki çocukların yaptığı idmanı dahi izleyen, yeri geldiğinde direkt müdahale eden ve bu iş toprak sahada olmaz deyip çim sahayı florya'ya kazandıran büyük futbol bilgesi. o vizyonlu günlerden bugünlere nasıl ve kimlerle geldik, biraz da onu tartışır mısın?

    velhasıl, türkiye genelinde şu anki teknik direktörlük algısının değişimi yöneticilerin ve onları yönetenlerin mantığı değişmeden olmaz. riekerink şampiyon yapsa da, küme düşürse de, şampiyonlar ligini getirse de senin övdüğün adamların sahip olduğu mantık kaldıkça, dolayısıyla bir teknik direktörden beklenenler sağlam temellere oturmadıkça değişmez. meselenin özü isimli ya da isimsiz olması değil teknik direktörlerin, vizyonlu olması, işini ve olduğu yeri benimsemesidir. bu ülkeye ne marka hocalar geldi, dayak atılarak gönderiliyorlardı neredeyse. misal yine sözündeki başkanın teknik direktörü milli maç arasını memleketinde tatil yaparak geçirmek istemiş ve takımı yardımcılarına bırakmış. demek ki, orada işler zaten değişmiş. teknik direktör önemsiz ki, adam kafasına göre çekip gidiyor. baktınız takım toparlandı, bir hava yakaladı hemen bir algı yaratma, gereksiz tartışma oluşturma girişimleri başladı.

    galatasaray'a gölge etmeyin, başka ihsan istemez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın