199
oyle ya da boyle turk milli takimini secti. enes, emre, sinan, tolga cigerci, alper potuk, serdar aziz, caglar soyuncu, sener, hakan calhanoglu, onet toprak ve gokhan tore isimleri uzerinde durmakiz lazim. buyuk cogunlugu 25 yas alti ve yetenekli oyuncular. adam gibi bir sistem belirlenip bu adamlar o sistemle oynamaya baslarsa, ve ne olursa olsun o sistemden ve bu oyunculardan vazgecilmezse 2-3 sene sonra cok farkli bir milli takim izleyebiliriz. bu takimin tartismasiz yildizi da emre mor olur. cocuk calim atiyor, ara pasi deniyor, sut cekiyor ve daha 19 yasinda. yurtdisinda altyapi egitimi almis, kafasini futbola vermeye calisiyor. turkiyeye gelip bar disko gezecegine dortmund'a gidip kendini gelistirmeye bakiyor. boyle devam ederse bir messi olmasa da rahatlikla bir ribery olur ki tek bir ribery'nin galatasaray'da bir basina yaptiklarini hepimiz hatirliyoruz. turk milli takimi icin buyuk sans. su saatten sonra akli olan selcuk, burak, volkan sen, gokham gonul gibi adamlari ilk 11 e almaz. gelecegin milli takimini insa eder. 2002'de yasadigimiz basarinin, tas gibi top oynayan milli takimin en buyuk ozelligi uzun sure bir arada oynayan, kimin nereye hareketlenecegini adi gibi bilen, kosan ve mucadele eden bir oyuncu grubunun varligiydi. yetenek olarak kisitli imkanlara sahip olmasina ragmen, sadece kosu mesafesi ve mucadele ile karabuk'un bize neler cektirdigini gorduk. son turnuvanin takim olarak en az kosan takimlarindan biriydik. eger bu dogrultuda bir planlama yapilir ve uzerinde israr edilirse, herkesin kostugu, herkesin mucadele ettigi, herkesin sahada her seyini verdigi bir takimda emre mor bizim messimiz, ronaldomuz, hazardimiz olur. bu cocugu ve bu cocukla beraber gelen jenerasyonu kaybetmeyelim. cok hayiflaniriz sonra ama is isten gecmis olur.
