11299
nokta dergisi'ndeki yanlış bilgilerle kendisini eleştiren imzasız yazı barış atay'ın başının altından çıkmaymış.
bülent timurlenk de dayanamayıp ağzına yüzüne patlatmış gebeşin.
https://eksisozluk.com/...nk-atismasi--5146290
bu yazıyı bir süredir aralara girme yöntemiyle çürütüp çöp haline getirmeyi düşünüyordum ama çok gereksiz ve vakit kaybı olacağını düşündüğüm bu eylemi hayata geçirmedim. ancak iş galatasaray'ın başarılarına gölge düşürmeye gelince yine bir iki şey yazmak istedim.
bir kere yazı mersin iy maçındaki olaylarla başlıyor. olayların kökeni orduspor maçına kadar gittiğinden herkes fatih terim neden böyle patladı acaba diye düşündü. halbuki terim o maçta kendi oyuncusuna kızarak topu yere vurduğu için sarı kart görmüştü. böyle saçma bir hakem kararı nedeniyle zıvanadan çıkmıştı. kabul edilebilir bir durum değil ama orduspor maçından beri süregelen bir pislik vardı ortada.
sonra gelmiş milan baros ve pirlo'nun terim hakkındaki açıklamalarını kullanmış. bir kere pirlo'ya milan'ın o dönemki kaptanı diyen adam mümkünse futbolla alakalı yazı yazmasın. ayrıca baros'un terim'e buradayken tek kelime etmeyip ülkesine gider gitmez neden kin kustuğunu da biliyoruz. drogba geleceği için baros'u kadroda düşünmeyen terim'e düşman olan bir futbolcunun açıklamaları ne kadar ciddiye alınabilir? bir de işin diğer tarafına bakmak lazım. bu iki oyuncu terim'i kötüledi diye hoca cahil mi oldu? gel bakalım shevchenko ne demiş terim için.
http://spor.milliyet.com.tr/.../1544065/default.htm
yahu bu adam elit kategori teknik direktörler listesine girmedi mi? bak mesela mou ne demiş.
http://www.cnnturk.com/.../627225.0/index.html
bu da sir'den gelsin.
http://www.goal.com/...erime-%C3%B6vg%C3%BC
sonra mesela yazıyı yazan gebeş demiş ki terim 4 yıllık süreçte sadece 1 kez hariç grup sonuncusu oldu demiş. yalan hem de külliyen yalan. bir kere terim'in ilk sezonunda uefa'da mücadele ettik. psg'ye falan acemilikle elendik. sonraki sezon evet şl'de sonuncu olduk. ama ikinci şl macerasında juventus'la aynı puana sahipken 2. olduk ve o dönemki turnuva kuralları gereği elendik. bir sonraki sezonu anlatmaya gerek yok. grupta üçüncü olup uefa'yı aldık.
yine demiş ki milan'dan sonra 2 sene yattı. bir kere adam fiorentina dönemlerini bilmiyor bile. sanıyor ki 2000'de milan'a gitti, 2 ay sonra kovuldu ve 2002'de tekrar galatasaray'a döndü. halbuki terim 2001 sonbaharında kovulup 2002 yazında bize geldi. bunu maçkolik gibi bir siteden rahatça bulabilecekken gelip sik kırığı gibi terim 2 yıl yattı demiş. yahu adama başarısız dersin, beğenmezsin eyvallah ama niye yalan bilgi veriyorsun. çünkü işine gelmiyor. fiorentina ile serie a'da neler yaptığını, milan'a 4 attıklarını, italya kupası'nda finale çıktıklarını anlatmaz. sorsan terim italya'ya gitti sonra kovuldu. he amk he.
gelelim en alengirli konuya. terim ve ağar kankalığını galatasaray'ın 4 yıllık serisinin başarı kökeni olarak göstermiş. senin siktiriboktan takımın özal desteğiyle şampiyonlukları aldığında metin-ali-feyyaz romantizmi ile güzelce cambaza bak yaptınız. galatasaray altın kuşağıyla 4 yıllık seri yapınca derin devlet, mehmet ağar oldu. bir kere galatasaray'ın o 4 yıllık süreçte gösterebileceği bir avrupa kupası referansı var. senin takımında o bile yok. mit'çi seba sayesinde bir şeyler yapıp şampiyon olmuşsun ama avrupa nanay. hatta o dönem avrupa'da galatasaray fırtınası vardı. şl'de yarı final oynadığımız dönemdi.
bir de demiş ki şenol güneş ile karşılaşmamak için köşe kapmaca oynadı. ulan insanda biraz utanma, biraz arlanma olur. süper final olduğu dönem şenol güneş trabzonspor'un başında değil miydi? adam zaten ilk kez bu sezon üç büyüklerden birini çalıştırdı. sanki her sene feneri, beşiktaşı çalıştırıyor da fatih terim tırsıp kaçıyormuş gibi yazıyor. tam bir tinerci kafası işte.
"galatasaray’a üçüncü gelişinde başka bir yerli hoca aykut kocaman’la karşı karşıya geldi. ama orada da zamanlamayı çok iyi seçmişti. fenerbahçe şike soruşturmasıyla boğuşuyordu ve aykut hoca’nın elindeki kadronun yarısından fazlası dağılmıştı. yine de galatasaray son maçta zar zor şampiyon olabildi."
osur osur ipe diz. yahu terim geldiğinde sıfırı tüketmiş, sezonu 8. bitirmiş bir galatasaray devraldı. aykut kocaman ise şampiyon takıma sahip, istim üstünde bir adamdı. en önemlisi terim geldiğinde mayıs sonu falandı ve ortada üç temmuz'dan eser yoktu. takımlar avrupa kamplarındayken 3 temmuz skandalı patlak verdi. ama tabi bu şerefsizlere göre terim üç temmuz'dan sonra gelip zar zor şampiyon oldu. çamur at izi kalsın, gelecek nesiller böyle bilsin. süper final neymiş, puanlar neden yarı yarıya silinip fenerbahçe'ye avantaj sağlanmış bunları hiç sorma. o sezon oynadığı 8 derbide sadece 1 kez kaybeden takım zar zor şampiyon olmuş. ha bir de hani şenol hocasını övüyor ya. 3 temmuz'da kimin şampiyonluğu çalınmış, hangi hocanın kadrosu dağıtılmış, kimin emekleri çöpe atılmış onu da bir zahmet yazsaydı çakma sosyalist.
son dönemde hep bu solcu geçinen yeni dönem lümpenlerle ilgili yazıp duruyorum. normalde hepsi israf ama galatasaray'ın başarısına laf ettiklerinde dayanamıyorum. bunlar ki aziz yıldırım denen nato müteahhitini sol gazetelerde ilk sayfaya fotosunu verip direniyor diye manşet atan tipler.
bülent timurlenk de dayanamayıp ağzına yüzüne patlatmış gebeşin.
https://eksisozluk.com/...nk-atismasi--5146290
bu yazıyı bir süredir aralara girme yöntemiyle çürütüp çöp haline getirmeyi düşünüyordum ama çok gereksiz ve vakit kaybı olacağını düşündüğüm bu eylemi hayata geçirmedim. ancak iş galatasaray'ın başarılarına gölge düşürmeye gelince yine bir iki şey yazmak istedim.
bir kere yazı mersin iy maçındaki olaylarla başlıyor. olayların kökeni orduspor maçına kadar gittiğinden herkes fatih terim neden böyle patladı acaba diye düşündü. halbuki terim o maçta kendi oyuncusuna kızarak topu yere vurduğu için sarı kart görmüştü. böyle saçma bir hakem kararı nedeniyle zıvanadan çıkmıştı. kabul edilebilir bir durum değil ama orduspor maçından beri süregelen bir pislik vardı ortada.
sonra gelmiş milan baros ve pirlo'nun terim hakkındaki açıklamalarını kullanmış. bir kere pirlo'ya milan'ın o dönemki kaptanı diyen adam mümkünse futbolla alakalı yazı yazmasın. ayrıca baros'un terim'e buradayken tek kelime etmeyip ülkesine gider gitmez neden kin kustuğunu da biliyoruz. drogba geleceği için baros'u kadroda düşünmeyen terim'e düşman olan bir futbolcunun açıklamaları ne kadar ciddiye alınabilir? bir de işin diğer tarafına bakmak lazım. bu iki oyuncu terim'i kötüledi diye hoca cahil mi oldu? gel bakalım shevchenko ne demiş terim için.
http://spor.milliyet.com.tr/.../1544065/default.htm
yahu bu adam elit kategori teknik direktörler listesine girmedi mi? bak mesela mou ne demiş.
http://www.cnnturk.com/.../627225.0/index.html
bu da sir'den gelsin.
http://www.goal.com/...erime-%C3%B6vg%C3%BC
sonra mesela yazıyı yazan gebeş demiş ki terim 4 yıllık süreçte sadece 1 kez hariç grup sonuncusu oldu demiş. yalan hem de külliyen yalan. bir kere terim'in ilk sezonunda uefa'da mücadele ettik. psg'ye falan acemilikle elendik. sonraki sezon evet şl'de sonuncu olduk. ama ikinci şl macerasında juventus'la aynı puana sahipken 2. olduk ve o dönemki turnuva kuralları gereği elendik. bir sonraki sezonu anlatmaya gerek yok. grupta üçüncü olup uefa'yı aldık.
yine demiş ki milan'dan sonra 2 sene yattı. bir kere adam fiorentina dönemlerini bilmiyor bile. sanıyor ki 2000'de milan'a gitti, 2 ay sonra kovuldu ve 2002'de tekrar galatasaray'a döndü. halbuki terim 2001 sonbaharında kovulup 2002 yazında bize geldi. bunu maçkolik gibi bir siteden rahatça bulabilecekken gelip sik kırığı gibi terim 2 yıl yattı demiş. yahu adama başarısız dersin, beğenmezsin eyvallah ama niye yalan bilgi veriyorsun. çünkü işine gelmiyor. fiorentina ile serie a'da neler yaptığını, milan'a 4 attıklarını, italya kupası'nda finale çıktıklarını anlatmaz. sorsan terim italya'ya gitti sonra kovuldu. he amk he.
gelelim en alengirli konuya. terim ve ağar kankalığını galatasaray'ın 4 yıllık serisinin başarı kökeni olarak göstermiş. senin siktiriboktan takımın özal desteğiyle şampiyonlukları aldığında metin-ali-feyyaz romantizmi ile güzelce cambaza bak yaptınız. galatasaray altın kuşağıyla 4 yıllık seri yapınca derin devlet, mehmet ağar oldu. bir kere galatasaray'ın o 4 yıllık süreçte gösterebileceği bir avrupa kupası referansı var. senin takımında o bile yok. mit'çi seba sayesinde bir şeyler yapıp şampiyon olmuşsun ama avrupa nanay. hatta o dönem avrupa'da galatasaray fırtınası vardı. şl'de yarı final oynadığımız dönemdi.
bir de demiş ki şenol güneş ile karşılaşmamak için köşe kapmaca oynadı. ulan insanda biraz utanma, biraz arlanma olur. süper final olduğu dönem şenol güneş trabzonspor'un başında değil miydi? adam zaten ilk kez bu sezon üç büyüklerden birini çalıştırdı. sanki her sene feneri, beşiktaşı çalıştırıyor da fatih terim tırsıp kaçıyormuş gibi yazıyor. tam bir tinerci kafası işte.
"galatasaray’a üçüncü gelişinde başka bir yerli hoca aykut kocaman’la karşı karşıya geldi. ama orada da zamanlamayı çok iyi seçmişti. fenerbahçe şike soruşturmasıyla boğuşuyordu ve aykut hoca’nın elindeki kadronun yarısından fazlası dağılmıştı. yine de galatasaray son maçta zar zor şampiyon olabildi."
osur osur ipe diz. yahu terim geldiğinde sıfırı tüketmiş, sezonu 8. bitirmiş bir galatasaray devraldı. aykut kocaman ise şampiyon takıma sahip, istim üstünde bir adamdı. en önemlisi terim geldiğinde mayıs sonu falandı ve ortada üç temmuz'dan eser yoktu. takımlar avrupa kamplarındayken 3 temmuz skandalı patlak verdi. ama tabi bu şerefsizlere göre terim üç temmuz'dan sonra gelip zar zor şampiyon oldu. çamur at izi kalsın, gelecek nesiller böyle bilsin. süper final neymiş, puanlar neden yarı yarıya silinip fenerbahçe'ye avantaj sağlanmış bunları hiç sorma. o sezon oynadığı 8 derbide sadece 1 kez kaybeden takım zar zor şampiyon olmuş. ha bir de hani şenol hocasını övüyor ya. 3 temmuz'da kimin şampiyonluğu çalınmış, hangi hocanın kadrosu dağıtılmış, kimin emekleri çöpe atılmış onu da bir zahmet yazsaydı çakma sosyalist.
son dönemde hep bu solcu geçinen yeni dönem lümpenlerle ilgili yazıp duruyorum. normalde hepsi israf ama galatasaray'ın başarısına laf ettiklerinde dayanamıyorum. bunlar ki aziz yıldırım denen nato müteahhitini sol gazetelerde ilk sayfaya fotosunu verip direniyor diye manşet atan tipler.