10956
kendisi sadece galatasaray'ın değil artık türk futbolunun da efsanesidir. niye mi?
halkın milli takımdan nefret ettiği, futbolcuların milli takıma seçilmek istemediği, kamplardan mutsuz ayrıldığı, turnuvalara katılamadığı ve sürekli ya yenilip ya da berabere kaldığı bir takım devraldı.
bu devraldığı takımla çok çok çok kötü başladı serüvene. ama kendisi tam bir üstad. şu hayatta belki de en iyi yapabileceği iş adam yönetimi hocanın. önce işe milli takımı halka sevdirmeyle başladı ve fitili maçları konya'da oynatarak ateşledi. halk takıma ve hocaya inanınca oyuncular da yaptıkları işten zevk almaya başladı. dahası artık milli takım bir ''külfet'' yeri değil ''cazibe merkezi'' oldu.
hoca avrupa şampiyonası öncesi de çok formda. bu form durumu da saha içi sonuçlardan bağımsız yine ''adam yönetimi'' ile ilgili. öncelikle nihat kahveci, tümer metin ve tuncay şanlı gibi bu havayı solumuş eski millileri ''teknik destek ekibi'' olarak yanından ayırmadı. sonra halkın diline marş olacak ''biz, bitti demeden bitmez!'' sloganını ortaya attı.
daha geçtiğimiz gün kampa ilber ortaylı hocayı getirdi ve futbolcuların onunla sohbet etmesi çok önemliydi. bugün de gördük ki halk arasında ''bağdat'' adıyla bilinen şarkıyı milli takıma uyarlatarak duygusal bir bağ kurmayı amaçladı. ve bu uyarlama şarkı duygu yüklü ve güzel olmuş gerçekten.
yaptıklarından akılda kalanlar ya da göze çarpanlar şimdilik bu. hocanın taktik teknik yönünü tartışabiliriz ama başarıya giden yolda, o yola çıkmadan, elindeki grubu çok iyi motive etmesi yani ''adam yönetimi'' fevkaladenin fevkinde.
yolun açık olsun be hocam.
halkın milli takımdan nefret ettiği, futbolcuların milli takıma seçilmek istemediği, kamplardan mutsuz ayrıldığı, turnuvalara katılamadığı ve sürekli ya yenilip ya da berabere kaldığı bir takım devraldı.
bu devraldığı takımla çok çok çok kötü başladı serüvene. ama kendisi tam bir üstad. şu hayatta belki de en iyi yapabileceği iş adam yönetimi hocanın. önce işe milli takımı halka sevdirmeyle başladı ve fitili maçları konya'da oynatarak ateşledi. halk takıma ve hocaya inanınca oyuncular da yaptıkları işten zevk almaya başladı. dahası artık milli takım bir ''külfet'' yeri değil ''cazibe merkezi'' oldu.
hoca avrupa şampiyonası öncesi de çok formda. bu form durumu da saha içi sonuçlardan bağımsız yine ''adam yönetimi'' ile ilgili. öncelikle nihat kahveci, tümer metin ve tuncay şanlı gibi bu havayı solumuş eski millileri ''teknik destek ekibi'' olarak yanından ayırmadı. sonra halkın diline marş olacak ''biz, bitti demeden bitmez!'' sloganını ortaya attı.
daha geçtiğimiz gün kampa ilber ortaylı hocayı getirdi ve futbolcuların onunla sohbet etmesi çok önemliydi. bugün de gördük ki halk arasında ''bağdat'' adıyla bilinen şarkıyı milli takıma uyarlatarak duygusal bir bağ kurmayı amaçladı. ve bu uyarlama şarkı duygu yüklü ve güzel olmuş gerçekten.
yaptıklarından akılda kalanlar ya da göze çarpanlar şimdilik bu. hocanın taktik teknik yönünü tartışabiliriz ama başarıya giden yolda, o yola çıkmadan, elindeki grubu çok iyi motive etmesi yani ''adam yönetimi'' fevkaladenin fevkinde.
yolun açık olsun be hocam.