• 162
    çok mutluyum renktaşlar. öyle böyle değil anlatamam.
    zor bir sezon yaşadık. transfer algısı/beklentisi nedeniyle daha sezon başlamadan hedef tahtasına oturtuldu takım. futbolcular, teknik ekip ve yöneticiler her istim üstündeydiler. gergin başladık, beraberlikler, yenilen saçma sapan goller, osmanlıspor faciası... takım belli ki gergindi. bir yandan da diri futbol oynuyor, her maç üzerine koyarak gidiyorduk, makası da daraltmıştık. ta ki milli aradan sonraki her zaman kötü hatırlayacağım rizespor maçına kadar. maça erken gol bularak başladık. ancak henüz ilk yarıda sakatlk sebebiyle değişiklik yapmamız birden takımın ritmini bozdu. nitekim devreyi geride kapadık. sonra ikinci yarı oyunu yeniden ele aldık. tam oyunu soğutma vakti gelmişken, sakatlıklarla peşpeşe 2 değişiklik daha yapmıştık. nitekim 90. dakikasına önde girdiğimiz maçı, 90+'larda belki 40 yılda bir olacak şekilde olumsuzlukların üstüste gelmesi neticesinde kaybettik. o güne kadar istatistikleriyle ligi domine eden ekip o günden sonra hamza hocanın kovulmasıyla serbest düşüşe geçti. mustafa denizli takımın eksiklerini okuyamadı. yanlış hamleler, üstüne sakatlıklar, üstüne maliyetli, faydasız transferler takım günden güne yara aldı. tüm bunlar olurken, sezonun ortasında elimizde gol atabilen tek forvet formu burak yılmaz da mali durumlardan ötürü çin ligine satıldı. takım artık futbol oynayamıyor, adeta gol atamıyordu. nitekim çok sürmeden mustafa denizli de ayrıldı. orhan atik geldi, olmadı. sonra esas vazifesi altyapı hocalığı olan, hollanda'nın bağrından kopup gelen, aslan yeleli jon olde riekerink geldi. ciddi müdahaleler neticesinde takımı yeniden işler hale getirdi. denizli'nin formaya küstürdüğü emre çolak yeniden elini taşın altına soktu. nitekim, uefa'dan ceza aldığımız dönemde acılarla, sıkıntılarla geçen bir sezon finale çıkan galatasaray'ın asil finaliyle milyonlarca renktaşımın başını dik tutup, yüzünü gülümseterek bitti. allah'ıma şükürler olsun.

    darısı nice finallere.
App Store'dan indirin Google Play'den alın