resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 3863
    rijkaard'ın futboldan anlamadığını iddia eden çarpılır ama maalesef insan ilişkileri anlamında türkiye başta olmak üzere oyuncuların kendi özdisiplinlerine sahip olmadığı birçok kültürde başarısız olmaya mahkum olan bir teknik direktördü. rijkaard futbolcuların profesyonel olduklarını ve bu yüzden normal zamanda da yaşam tarzlarına dikkat etmeleri gerektiğini ve hatta eğer oyuncu bazı konularda eksikse bunu kendisinin fark edip ek antrenman yapması gerektiğine inanırdı. sonuçta 10 yaşlarından beri mesleği futbol olan ve 25-30 yaşlarında yetişkin bireylerden bahsediyorsak bu düşüncesinde çok haksız olduğunu da söyleyemeyiz. gelgelelim türkiye'de ve birçok ülkede işler böyle ilerlemiyor. örneğin en basitinden rijkaard yedek kulübesinde oturan oyunculara devre arasında gidip ısınmalarını söylemezdi, çünkü ona göre profesyonel bir futbolcu ikinci yarı oyuna girebileceğini düşünerek devre arasında kendi kendine gidip ısınma hareketleri yapmalı ve kendini her an sahaya girmeye hazır halde tutmalıydı; bununla birlikte bizim futbolcularımız teknik direktör demeden hiçbir zaman kendi inisiyatifleriyle ısınmaya gitmedikleri için rijkaard'ın oyuna almak istediği oyuncunun hazır olmaması durumuna kaç defa şahit olduk. veya rijkaard'ın -büyük bir maç olmadığı sürece- maçtan önceki gece oyuncuları kampa almayı doğru bulmadığını hatırlıyoruz, zira onun yetiştiği kültüre göre profesyonel bir oyuncu maçtan önceki gün erken yatarak dinlenmesi ya da yediklerine dikkat etmesi gerektiğini bilmeliydi ve bu yüzden de maçtan önceki akşam evinde ve ailesiyle olmasında hiçbir sakınca yoktu, bilakis ailesiyle olması oyuncuya moral verirdi. bununla birlikte yine rijkaard'ın böyle düşünüp oyuncuları serbest bırakmasından dolayı maçtan önceki günü verimsiz geçiren ve sahada yorgun yorgun dolaşan oyuncular olabiliyordu ve rijkaard'ın o dönem takımı maçtan önceki gece kampa almaması medyada da büyük olay olmuştu, zira türk futbolcusu maalesef eli sopalı teknik direktörlere alışmıştı ve bu rahatlık, sorumluluklarının bilincinde olmayan futbolcuların kendilerini daha da salmalarına sebep oluyordu.

    üstelik bu durumun sadece galatasaray'da yaşanmadığı da aşikar; en basitinden barcelonalı futbolcuların rijkaard takımdan ayrıldıktan sonra "o bize karşı çok anlayışlıydı ve bizi çok serbest bırakıyordu, ama biz bunun değerini bilemedik ve suiistimal ettik" şeklinde günah çıkardığını hatırlıyoruz (kim demişti şu an tam bulamadım ama messi olma ihtimali var). özellikle disiplin konusunda sıkıntılı olduğu bilinen türk, afrikalı ve güney amerikalı oyuncularda da bu durum daha çok yaşanıyordu (örnek olarak o dönem eto'o ile yaşanan disiplin problemleri)

    sonuç olarak frank rijkaard kesinlikle futboldan anlayan iyi bir taktisyen fakat oyunculara nasıl davranması gerektiği konusunda eksikleri olan ve maalesef başarısız bir yöneticiydi. bu yanı da hem barcelona'ya tarihinin en büyük başarılarından birini yaşatmasına rağmen kovularak ayrılmasına hem de sonrasındaki tüm teknik direktörlük deneyimlerinde başarısız olmasına sebebiyet vermişti. nihayetinde kendisi de bu durumu anladı ve teknik direktörlük kariyerine son vererek artık oyuncu geliştirme alanında çalışacağını ilan etti (messi'yi altyapıdan çıkaranın bizzat kendisi olduğunu hatırlarsak bu alanda da başarılı olduğunu söyleyebiliriz)

    her şeye rağmen ben kendisini ilk sezonunun ilk aylarında oynattığı efsane futbol ve bizim ülkemizdeki teknik direktörlerin egolarının zedelenmesinden korkup futbolu yeni bırakmış isimleri kendilerine emir eri gibi yardımcı yapmalarının aksine neeskens gibi rijkaard'dan daha efsane bir ismi yardımcılığına getirmesi ile hatırlayacağım. ama bir daha yolunun buraya düşmesini ister miyim derseniz, cevabım kesinlikle hayır. zira türk futbolu ve futbolcusu bu mantalitede oldukça bu topraklarda başarılı olması imkansızla eşdeğer.
App Store'dan indirin Google Play'den alın