• 14567
    uefa tarafından finansal uyuşmazlıklar sebebiyle avrupa'dan men cezası almış, kulüp düzeyinde borçlar içinde yüzen, son 4 sezonun 3 kez şampiyonu, şampiyonlar ligi çeyrek finalisti, 2 kez kupa ve 3 kez de süper kupa galibi takımımız...

    bu başarılara ulaşmak için milyonlarca euroluk çöp transferler elbette şart olmadığı gibi yıldızların da tamamına ihtiyaç yoktu, zira 2000 jenerasyonu da, mesela tarih itibariyle leicester city de bunun kanlı canlı örneğidir, fakat bu durum vasıfsız ve ucuz topçuların takıma doluşması anlamına da gelmemelidir çünkü önemli olan tasarruf değil hem tasarruf hem de buna paralel gelen başarılardır...

    galatasaray benim hatırlayabildiğim hiçbir dönem baştan aşağıya transferlerden oluşan bir takım olmadı, tam tersi fenerbahçe bu şekilde kadrolar kurup ekseriyetle de başarısız olurken galatasaray her daim galatasaraylı kimliğini korumasını bilmiş, eksik olduğu noktaları tamamlayıp çıtayı daha da yükseğe koymak için nokta atışı yıldız transferler yapmaktan da asla geri kalmamıştır.

    biz bu ruhu maalesef kaybettik... günümüz neo-osmanlıcıların pratikte asıl osmanlı ile hiçbir ilgilerinin olmaması gibi bugün kadromuzda "galatasaraylı" kontenjanından bulunan oyuncuların da hemen hemen tamamı bizim seviyemizde olmayan isimler. buna ek olarak ilk on bir için de büyük oranda yetersiz olduklarından dolayı transfer takımı olmak durumunda kalıyoruz fakat kulüp olarak da takım olarak da uzun yıllar böyle bir şey yaşamadık...

    hocalar gelip gidiyor, oyuncular gelip gidiyor, paralarımız çatır çatır ortalığa saçılıyor... üzgünüm ki adeta ruhsuz bir arap takımı gibiyiz, fakat farklı olarak petrol zengini falan da değiliz, hatta hiçbir güvencemiz olmadığı için de batıyoruz, gittikçe batıyor ve boğuluyoruz...

    tutunacak kimsemiz kalmadı, aşırı derecede kötü yönetiliyor ve de galatasaray değerlerimizden her geçen gün daha da uzaklaşıyoruz. işin kötüsü imam-cemaat ilişkisinde olduğu gibi taraftar olarak bizler de bundan aşırı derecede olumsuz etkileniyor ve süreci tersine çevirmek yerine haklı da olsak bir şekilde etrafa saçtığımız negatif enerji ve tepkiyle kulübün ve takımın omuzlarına iyice ağır bir yük bindiriyoruz.

    nitelikli "yeniçeriler" ve katlanmak zorunda oldukları müthiş yıldızlar bizim hamurumuzdu... yerini niteliksiz yeniçeri sürüsüne ve de takıma tam anlamıyla katkı vermekten uzak yıldızlara bıraktı... ne yazık ki kendimizi yeni sneijder'lere, yeni drogba'lara mahkum eden bizleriz, fakat ortada bir takım ruhu, ya da bir "takım" yoksa ne kadar para harcasanız da adeta denize moloz döker gibi sağlam bir temel oluşturamazsınız, bunun da eksikliğini çok derinden yaşadığımızı düşünüyorum...

    ümit ediyorum ki bir gün yine "galatasaraylı" bir iskeletimiz olur, üzerine yine dünya yıldızları getirir, her kulvarda başarıdan başarıya koşarız... öteki türlü kim gelirse gelsin özellikle avrupa kulvarında durum yalancı bahardan ve avuntudan öteye gidemiyor, süper lig şampiyonluğu için de tüm bu meblağlar bizi uçurumdan aşağıya sürüklüyor...

    sil baştan sil baştan nereye kadar?
App Store'dan indirin Google Play'den alın