7714
bugün galatasaray'ın avrupa'dan men edilmesinin en önemli sorumlusudur. bu ffp olayını gerçekten ciddiye almamış bu adam ve yönetimi iplememiş yani. bize bir şeycik olmaz mantığıyla hareket edilmiş tamamen.
ya arkadaş vallahi bazılarının beynine gerçekten oksijen gittiğini düşünmüyorum. hala ısrarla aldığı borçla bıraktı diyen insanlar var. bunu söyleyen ya ünal aysal'a aşıktır ya da aysal'ı savunarak başkalarını suçlamak istiyordur. galatasaray gibi yönetilen örgütlenmelerde seçimle iş başına gelen adam gelmeden önce vaatlerde bulunur. bu vaatler genelde eksik, yarım kalmış ne ise onu düzeltmek adına verilen vaatlerdir. örneğin, kulübün sportif başarıya ihtiyacı varsa dersinki şu şu oyuncuyu alcam ya da alt yapıya yönelcem vs. stadı eksikse stat yapıcam dersin. yine maliyesi bozuksa maliyeyi düzelticem dersin. ünal aysal sportif başarı kısmında çok çok başarılı oldu ilk 2 senesinde ama mali konularda ise bir o kadar rezalet bir yönetim sergiledi. niye mi? 2 sene üst üste tek başına şampiyonlar ligi gelirlerini aldı bu takım 2 kere şampiyonluk primi aldı dünya kadar. bu başarı üzerine insanlar store'lere aktı. stad gelirlerini bir şey diyemeyiz zaten 2021'e kadar temlikli yanılmıyorsam. bu başarılar gelirken bir o kadar da sponsor olmak isteyen oldu.
şimdi soruyorum aysal galatasaray'ı devir aldığında maliye olarak rezalet bir durumdaydık neden? çünkü zerre sportif başarımız yoktu sponsor olmak isteyen çok azdı taraftar bir o kadar tepkiliydi. yani gelir kaynağı olarak hiç bir şeyimiz yoktu. zaten türkiye'de sportif başarı olmadan gelir olmaz. batılı bir ülke değiliz batılı gibi yönetilen bir kulüp ise hele hiç değiliz. o yüzden gelir giderimiz tamamen başarıya endekslidir. başarı olmadan gelir olmaz bu ülkede mümkün değil. sen şimdi o kadar başarıya rağmen bitmiş bir galatasaray maliyesini aldığın gibi bırakıyorsan ya sen iş bilmez beceriksiz birisin ya da dedikleri gibi galatasaray fakirleşirken birileri zengin olanları zengin ettin. yani kulüpte çok büyük bir yolsuzluk oldu.
yine bu aldığı gibi bıraktı borcu diyenler hangi konuya istinaden diyorlar bunu? eğer bunu ceza almamız sebebiyle buraya yazıyorlarsa burası yanlış adres. biz burada galatasaray'ın tüm bu borçlanma mevzusundan ziyade uefa ile olan anlaşmanın yerine getirilmemesi konusunu tartışıyoruz. yoksa galatasaray'ın borcu hep oldu yine olacak. uefa senin borcun var ben seni avrupa turnuvalarına almam demiyor. gelir gider dengen düzgün değil düzelt diyor. bugün real madrid'in borcu 1 milyar dolar. ama bunu düzenli ödeyecek kaynağa sahipler. yani mesele çok borcun olması değil düzenli bir yapılandırmanın olması.
özetle yönettiği 3 sene boyunca kulübe mali olarak tek bir çivi çakmamış, kazandığımız başarıların kredisini kullanmıştır. onu da doğru düzgün kullanamamış bugün ceza yememize sebebiyet vermiştir.
ya arkadaş vallahi bazılarının beynine gerçekten oksijen gittiğini düşünmüyorum. hala ısrarla aldığı borçla bıraktı diyen insanlar var. bunu söyleyen ya ünal aysal'a aşıktır ya da aysal'ı savunarak başkalarını suçlamak istiyordur. galatasaray gibi yönetilen örgütlenmelerde seçimle iş başına gelen adam gelmeden önce vaatlerde bulunur. bu vaatler genelde eksik, yarım kalmış ne ise onu düzeltmek adına verilen vaatlerdir. örneğin, kulübün sportif başarıya ihtiyacı varsa dersinki şu şu oyuncuyu alcam ya da alt yapıya yönelcem vs. stadı eksikse stat yapıcam dersin. yine maliyesi bozuksa maliyeyi düzelticem dersin. ünal aysal sportif başarı kısmında çok çok başarılı oldu ilk 2 senesinde ama mali konularda ise bir o kadar rezalet bir yönetim sergiledi. niye mi? 2 sene üst üste tek başına şampiyonlar ligi gelirlerini aldı bu takım 2 kere şampiyonluk primi aldı dünya kadar. bu başarı üzerine insanlar store'lere aktı. stad gelirlerini bir şey diyemeyiz zaten 2021'e kadar temlikli yanılmıyorsam. bu başarılar gelirken bir o kadar da sponsor olmak isteyen oldu.
şimdi soruyorum aysal galatasaray'ı devir aldığında maliye olarak rezalet bir durumdaydık neden? çünkü zerre sportif başarımız yoktu sponsor olmak isteyen çok azdı taraftar bir o kadar tepkiliydi. yani gelir kaynağı olarak hiç bir şeyimiz yoktu. zaten türkiye'de sportif başarı olmadan gelir olmaz. batılı bir ülke değiliz batılı gibi yönetilen bir kulüp ise hele hiç değiliz. o yüzden gelir giderimiz tamamen başarıya endekslidir. başarı olmadan gelir olmaz bu ülkede mümkün değil. sen şimdi o kadar başarıya rağmen bitmiş bir galatasaray maliyesini aldığın gibi bırakıyorsan ya sen iş bilmez beceriksiz birisin ya da dedikleri gibi galatasaray fakirleşirken birileri zengin olanları zengin ettin. yani kulüpte çok büyük bir yolsuzluk oldu.
yine bu aldığı gibi bıraktı borcu diyenler hangi konuya istinaden diyorlar bunu? eğer bunu ceza almamız sebebiyle buraya yazıyorlarsa burası yanlış adres. biz burada galatasaray'ın tüm bu borçlanma mevzusundan ziyade uefa ile olan anlaşmanın yerine getirilmemesi konusunu tartışıyoruz. yoksa galatasaray'ın borcu hep oldu yine olacak. uefa senin borcun var ben seni avrupa turnuvalarına almam demiyor. gelir gider dengen düzgün değil düzelt diyor. bugün real madrid'in borcu 1 milyar dolar. ama bunu düzenli ödeyecek kaynağa sahipler. yani mesele çok borcun olması değil düzenli bir yapılandırmanın olması.
özetle yönettiği 3 sene boyunca kulübe mali olarak tek bir çivi çakmamış, kazandığımız başarıların kredisini kullanmıştır. onu da doğru düzgün kullanamamış bugün ceza yememize sebebiyet vermiştir.