193
taraftar adı üstünde taraf olan destek veren demek. formaya sahip çıkan demek.
ben bırak bundesligayı spor toto süper ligi bile izlemem. ben sadece galatasarayı izlerim. çünkü ilgim ve hobilerim başka yönde. belki de o yüzdendir çok fazla yazmam sözlüğe, genelde okurum. fakat galatasaray benim için aşktır. hastalıklı bir aşk. sanırım buradaki hepimizin ortak noktası. burası duygusalların ülkesi, her ülkede farklı olduğu gibi burada da farklı dinamikler var.
ben sabırlı bir taraftar olarak futbolcumu her zaman desteklerim, iyi performans göstermesini isterim. bunun da en temel nedeni benim kendi mutluluğumdur. mutlu olmamı sağlayan bir çok şey var ve galatasaray da bunlardan biri. mutlu olmak için ise her zaman galatasarayın kazanmasına gerek yok. yeter ki futbolcuları iyi performans göstersin, çabalasın. mesela ben umut bulut u ıslıklamam. adamın yetenekleri belli ve bu belli yetenekleri ışığında galatasaray için elinden gelen herşeyi yapıyor. kızdığım yetersiz bulduğum çok oldu ama umut bulut bilerek formasına sahip çıkmamazlık yapmadı, trip atmadı. hem de ıslıklandığı halde. umut bulut konusunda ıslıklanması gerekenler onu takıma alanlar, oynatanlar, yerine oyuncu almayanlar ya da zamanı geldiğinde onu kadroda düşünmemeye cesaret edemeyenlerdir.
burak yılmaz gibi bir örneği ele alacaksak da şunları söyleyebiliriz, bu adam galatasaray çapında bir adam olmadı bana göre hiçbir zaman. yeteneği bakımından güçlü fakat hiçbir zaman mental yönde bu kadar güçlü olamadı. zamanla gösterdiği yeteneğini de kaybettti. ve bunu onca desteğe rağmen yaptı. e bu adam hem yetenekli hem de yeteneklerine ihanet edip çalışmıyor, küsüyor, tavır yapıyor. milyonlara hitap eden bir takımda milyon avro maaş alarak oynayan bir adamın çalışmamaya ve bu çalışmama evresini uzatmaya, yeteneklerine ihanet etmeye, hem taraftarlarını hem de takım arkadaşlarını haksız yere üzmeye hakkı yoktur etik olarak. bunca zaman taraftarın kendisine fazladan sabır gösterdiğini bilmelidir. fakat nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. ıslıklanan futbolcu biraz akıllı olsun, formasına, ekmek yediği yere sahip çıksın, illa giydiği formanın taraftarı olmasına da gerek yok bunun için.
ben burak yılmaz gibi futbolcuları; beni, takımını, milyonları haksız yere fazladan üzen futbolcuları ıslıklarım. neyse ki istanbulda değilim ve maçlara gitmiyorum, yoksa beni üzdüğü kadar üzerdim burak yılmaz ı. ıslık da alkış kadar medeni bir tepkidir. galatasaray tribünlerinde özel olarak ıslıklanan futbolcu yeteri kadar sabır gösterilmiş futbolcudur. ne yapacak millet stadyumda tepki göstermek istediği zaman? ıslıklamayıp da tepkisi olup dile getiremeyen varsa kendi ezikliğini yaşıyordur.
edit: imla.
ben bırak bundesligayı spor toto süper ligi bile izlemem. ben sadece galatasarayı izlerim. çünkü ilgim ve hobilerim başka yönde. belki de o yüzdendir çok fazla yazmam sözlüğe, genelde okurum. fakat galatasaray benim için aşktır. hastalıklı bir aşk. sanırım buradaki hepimizin ortak noktası. burası duygusalların ülkesi, her ülkede farklı olduğu gibi burada da farklı dinamikler var.
ben sabırlı bir taraftar olarak futbolcumu her zaman desteklerim, iyi performans göstermesini isterim. bunun da en temel nedeni benim kendi mutluluğumdur. mutlu olmamı sağlayan bir çok şey var ve galatasaray da bunlardan biri. mutlu olmak için ise her zaman galatasarayın kazanmasına gerek yok. yeter ki futbolcuları iyi performans göstersin, çabalasın. mesela ben umut bulut u ıslıklamam. adamın yetenekleri belli ve bu belli yetenekleri ışığında galatasaray için elinden gelen herşeyi yapıyor. kızdığım yetersiz bulduğum çok oldu ama umut bulut bilerek formasına sahip çıkmamazlık yapmadı, trip atmadı. hem de ıslıklandığı halde. umut bulut konusunda ıslıklanması gerekenler onu takıma alanlar, oynatanlar, yerine oyuncu almayanlar ya da zamanı geldiğinde onu kadroda düşünmemeye cesaret edemeyenlerdir.
burak yılmaz gibi bir örneği ele alacaksak da şunları söyleyebiliriz, bu adam galatasaray çapında bir adam olmadı bana göre hiçbir zaman. yeteneği bakımından güçlü fakat hiçbir zaman mental yönde bu kadar güçlü olamadı. zamanla gösterdiği yeteneğini de kaybettti. ve bunu onca desteğe rağmen yaptı. e bu adam hem yetenekli hem de yeteneklerine ihanet edip çalışmıyor, küsüyor, tavır yapıyor. milyonlara hitap eden bir takımda milyon avro maaş alarak oynayan bir adamın çalışmamaya ve bu çalışmama evresini uzatmaya, yeteneklerine ihanet etmeye, hem taraftarlarını hem de takım arkadaşlarını haksız yere üzmeye hakkı yoktur etik olarak. bunca zaman taraftarın kendisine fazladan sabır gösterdiğini bilmelidir. fakat nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. ıslıklanan futbolcu biraz akıllı olsun, formasına, ekmek yediği yere sahip çıksın, illa giydiği formanın taraftarı olmasına da gerek yok bunun için.
ben burak yılmaz gibi futbolcuları; beni, takımını, milyonları haksız yere fazladan üzen futbolcuları ıslıklarım. neyse ki istanbulda değilim ve maçlara gitmiyorum, yoksa beni üzdüğü kadar üzerdim burak yılmaz ı. ıslık da alkış kadar medeni bir tepkidir. galatasaray tribünlerinde özel olarak ıslıklanan futbolcu yeteri kadar sabır gösterilmiş futbolcudur. ne yapacak millet stadyumda tepki göstermek istediği zaman? ıslıklamayıp da tepkisi olup dile getiremeyen varsa kendi ezikliğini yaşıyordur.
edit: imla.