67
tribünlerde yaşanan her kötü olayı ilişkilendirdiğimiz oluşum.
bu gruba ikide bir laf sokarken biraz düşünmemiz lazım sanırım. bazı abla/abi/kardeşlerimizin dediği gibi her galatasaraylı ultraslan değildir fakat her ultraslan galatasaraylıdır.
bu oluşumun özelliğini ve yaptıklarını ben buraya yazarak sığdıramam ama bir iki örnek verebilirim şöyle; sosyal yardımlaşma/duyarlılık üst seviyededir bu grupta. yardım kurum ve kuruluşları ile irtibat halindedirler sürekli. ilköğretim okullarına yaptıkları yardımlar, yeşillendirme kampanyalarına katılmaları vs... ekranda; ''her şeye karşı olan çarşı'' kadar yer verilmediği için çok fazla bilgimiz olmaz bu yaptıklarından. öyle amigoya bağlı sıradan bir taraftar grubu değildir. koordine içinde hareket eden, belli yönetim mekanizması bulunan büyük bir oluşumdur. hemen hemen anadoluda ki bütün illerde örgütlenme sağlamışlar, o seyirciye ''siz de bizimle birlikte tribündesiniz'' duygusunu hissettirmişlerdir. bugün gidin bakın en uzak memlekete, örneğin van'a; birlikte hareket eden bir grup galatasaray taraftarı görürsünüz. bunlar öyle kolay kolay yapılacak şeyler değildir.
kısa bir zamanda isimlerini ''marka'' haline getirmişler bu markadan elde edilen gelirleri de kulübümüze bırakmışlardır. yönetim bilet veriyormuşmuş bu adamlara... bu adamlar maç mı izliyorlar? her birinin suratı balon gibi şişiyor takımı destekleyeceğim diye. bir çok adam hakemi ıslıklama/yuhalama derdindeyken adamlar söyledikleri tezahurata/marşa devam ediyorlar. bu kadar organize miydi bizim tribünlerimiz bu adamlar olmadan önce ? ama şimdi ben bile bekliyorum her maçtan önce aceba ne hazırladılar diye. küfür edilince ultraslan ediyor oluyor. niye ? çünkü orda ''tanımı yapılmış'' bir grup var. salla onun üstüne. ben; dünyanın bütün büyük takımları dahil, hiçbirinin tribünlerinde çiçeklerin açtığını, kelebeklerin uçtuğunu görmedim. ben kahvede maç izliyorum amcalarla dayılarla. vallahi bir küfürler duyuyorum ki hem de nasıl. onlarda mı ultraslan acaba? onun için eleştirirken biraz vicdan, biraz insaf...
ultraslan iyi ki var. umarım her zaman da var olur...
bu yazı da bana girsin ağnadın mı !?
bu gruba ikide bir laf sokarken biraz düşünmemiz lazım sanırım. bazı abla/abi/kardeşlerimizin dediği gibi her galatasaraylı ultraslan değildir fakat her ultraslan galatasaraylıdır.
bu oluşumun özelliğini ve yaptıklarını ben buraya yazarak sığdıramam ama bir iki örnek verebilirim şöyle; sosyal yardımlaşma/duyarlılık üst seviyededir bu grupta. yardım kurum ve kuruluşları ile irtibat halindedirler sürekli. ilköğretim okullarına yaptıkları yardımlar, yeşillendirme kampanyalarına katılmaları vs... ekranda; ''her şeye karşı olan çarşı'' kadar yer verilmediği için çok fazla bilgimiz olmaz bu yaptıklarından. öyle amigoya bağlı sıradan bir taraftar grubu değildir. koordine içinde hareket eden, belli yönetim mekanizması bulunan büyük bir oluşumdur. hemen hemen anadoluda ki bütün illerde örgütlenme sağlamışlar, o seyirciye ''siz de bizimle birlikte tribündesiniz'' duygusunu hissettirmişlerdir. bugün gidin bakın en uzak memlekete, örneğin van'a; birlikte hareket eden bir grup galatasaray taraftarı görürsünüz. bunlar öyle kolay kolay yapılacak şeyler değildir.
kısa bir zamanda isimlerini ''marka'' haline getirmişler bu markadan elde edilen gelirleri de kulübümüze bırakmışlardır. yönetim bilet veriyormuşmuş bu adamlara... bu adamlar maç mı izliyorlar? her birinin suratı balon gibi şişiyor takımı destekleyeceğim diye. bir çok adam hakemi ıslıklama/yuhalama derdindeyken adamlar söyledikleri tezahurata/marşa devam ediyorlar. bu kadar organize miydi bizim tribünlerimiz bu adamlar olmadan önce ? ama şimdi ben bile bekliyorum her maçtan önce aceba ne hazırladılar diye. küfür edilince ultraslan ediyor oluyor. niye ? çünkü orda ''tanımı yapılmış'' bir grup var. salla onun üstüne. ben; dünyanın bütün büyük takımları dahil, hiçbirinin tribünlerinde çiçeklerin açtığını, kelebeklerin uçtuğunu görmedim. ben kahvede maç izliyorum amcalarla dayılarla. vallahi bir küfürler duyuyorum ki hem de nasıl. onlarda mı ultraslan acaba? onun için eleştirirken biraz vicdan, biraz insaf...
ultraslan iyi ki var. umarım her zaman da var olur...
bu yazı da bana girsin ağnadın mı !?