• 128
    bülent tümurlenk'in güzel bir sözüyle başlayayım ' galatasaray takımı melo varken 12 kişiyle oynuyordu. şimdi ise umut'la 10 kişi oynuyor.' umut koşuyor falan ama kesinlikle 11 oyuncusu değil. bunu herkes gördü bir tek teknik direktör görmedi. başakşehir maçında da son izlanda maçında da sonradan girerek iyi oyuna katkı sağladı. madem forvet yok, forvetsiz çık kardeşim maça. arena'da oynadığımız maçlarda zaten bir şekilde oyunu rakip kaleye yıkıyoruz. umut'a ihtiyaç yok.

    maça gelecek olursak ilk yarı kimin nerde oynadığı belli olmayan bir oyunla bir iki pozisyon dışında topun bizde olduğu fakat üretkenlikten uzak oynadık. ilk yarıda jose ve podolski'yi beğendim.

    ikinci yarı jose'nin çıkması hayal kırıklığına yol açtı. ama bu maç için doğru değişiklik olduğu farkına vardım. bilal'in uzaktan şut tehdidi var, duran top tehtidi var, attığı gol onun için lüks aslında. ondan beklenti daha farklı. jose ise şut atması gereken yerde bile şut atmaktan çekinen bir oyuncu. fakat diğer yönleriyle ben olsam şu takımda her maça on birde başlatırdım.

    golün erken gelmesi zaten maçı kazanacağımızın işaretiydi. chedjou bunları iyi yapıyor. sıkıştığımızda topla dikine çok iyi çıkıyor. yasin'in hakkını teslim etmek lazım. hocaya kızgın olduğu halde maça kendisini verebiliyor. 'beni ilk yarı oynatmadın, bak ben buyum' der gibi oynadı. sabri'yi de beğendim. 2 golde katkısı var, boş kaleye umut'un direğe nişanladığı topta da ortayı yapan kendisi. denayer döndüğünde maçların 2.yarılarında sağ kanatta değerlendirilebilir.

    maçtan önce takımın geleceğinden umutsuz olduğumu söylemiştim. bu maçın ikinci yarısında oynadığımız oyunu özellikle benfica maçında oynarsak geleceğe daha umutlu bakabilirim. benim için kıstas benfica maçıdır. orta sahanın ortası hala düşündürüyor olsa da oyunu rakip kaleye yıktığımızda neler yapabileceğimizi göstermiş olduk.

    çarşamba gününü şimdiden sabırsızlıkla beklemeye başladım. alınacak bir galibiyet çok şeyi değiştirir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın