9399
sadece spor daha doğrusu futbol temalı bir sürü televizyon kanalı, gazeteler, dergiler kısaca yazılı ve görsel basın organı mevcut artık memlekette. açıyorsun sabahtan akşama kadar konuşuyorlar, aynıları zaten yine gazetelerde de yazan adamlar.
galatasaraylı bir futbolcu oyundan çıkarken mesela; (bkz: emre çolak) hocasının elini sıkmaz, hocaya tavır yapar filan, açarsın bakarsın, alayı veryansın ediyor. bi'bakmışsın hepsinin ağzında etik değerler. adamlıktan girip futbolculuktan, kişilikten girip insanlıktan çıkıyorlar. hangi takımlı oldukları da önemli değil. hatta rakiplerden daha çok galatasaraylı yorumcular buna öncülük ediyor. kendilerinden beklendiği gibi.
öte yandan fenerbahçe maçında van persie oyuna girerken, kendisine taktik vermeye çalışan teknik direktörünü hiç sallamıyor, hocası ne kadar uğraşırsa uğraşsın adamı dinlemediği gibi bir de "la hadi git otur yerine" dercesine öyle bir hareket yapıyor ki, akıl alır gibi değil. sonra açıp bakıyorsun aynı adamlar çok acayip şeyler konuşuyorlar.
bu verdiğim iki örnekte yakın zamanda yaşanmış somut örnekler ve şimdi bunlar üzerinden bir değerlendirme yapalım.
galatasaray örneğinde; oyuncu maçın sonlarına doğru oyundan çıkıyor, hocasına tavır yapması elbette kabul edilebilir bi'şey değil ama arkadaşına, kendisine, hocasına, hakeme veya bi'başka nedenle sinirlenip böyle bir harekette bulunuyor. oyuncu çıktığı için olay sadece oyuncu ile hoca arasında gerçekleşen kişisel bir olaya dönüştüğünden maça etkisi olmuyor. bunun üzerine yapılan yorumlar; kadro dışı bırakılmalı, çok ağır ceza verilmeli, hoca istifa etmeli, başkan bırakmalı vb. bi'şekilde en üst sınırında üstünden cezayı kesip noktalıyorlar.
diğer örneğe bakıyorsun, adam oyuna girecek, hocası da bi'şeyler anlatmaya çalışıyor. hadi seni geçtim, senin taktiğe filan ihtiyacın yok o derece futbol üstü bi'adamsın ama adam sana belki de "sen oyuna girince ali'ye söyle sağ geçsin, veli de sola geçecek, ahmet ortaya mehmet kenara geçecek, senle hamdi de forveti çiftleyeceksiniz" şeklinde belki de tamamen takımın dizilişi değiştirecek taktik verecek ama onu da dinlemeyip üstüne bir de hocaya şu hareketi yapıyorsun. https://gss.gs/B31.jpg hadi tekniği, taktiği geçtim ama bir futbolcunun hocasına şu hareketi yapması bile başlı başınına apayrı bir olay ve son derece ayıp.
https://gss.gs/9F4.jpg
https://gss.gs/loh.jpg
https://gss.gs/kOu.jpg
https://gss.gs/m3A.jpg
https://gss.gs/KsL.jpg
ancak bakıyorsun yine aynı adamlar bu kounuyu yorumlarken bir anda bambaşka şeyler söylüyorlar. galatasaraylı futbolcu için kesin hükmü verip konuyu direk kapatan adamların konu van persie örneğine geldiği zaman "van persie hatalı, yanlış yaptı" vs. diye başlayan cümleleri mutlaka bir "ama" ile devam ediyor ki, nasıl bi'garabet akıl almaz.
neymiş;
"bunlar basit şeylermiş" , "her takımda olurmuş" hatta onu da geçtim, başarı için hırslı olduklarını göstermesi açısından "zaten olmalıymış" gibi artık izleyen insanların zekasıyla alay edercesine yorumlar yapmıyorlar mı? ben utanıyorum artık, bi'insan nasıl bunu yapabilir diye kendimden. insanlığımdan.
tamam siyasi bağlantılar ve çeşitli derin ilişkilerin sonucunda orada konuşup, yazabiliyorlar, bir noktaya kadar anlıyorsun, o noktayı geçiyorlar "tamam hadi" diyosun ama adam durmuyor arkadaş. çünkü insanın gözünü para hırsı bürümüş ise aklını, fikrini, kalemini her şeyini satar.
peki bütün bunların sözlükle ne alakası var ki diyeceksiniz;
medyanın durumu ortada. galatasaray'ın durumu da öyle.
dışarıda etrafını sarmış çakallar, sırtlanlar yetmezmiş gibi bunlardan kulübün, camianın içine sızmış olanlar, liseciler ve haliyle bir türlü düzgün yönetilemeyen bir kulüp. tüm bunları gördükten sonra sözlükte işi gücü bırakıp, sadece diğer yazarların fikirleri üzerinden bireysel tartışmalara giren ve konu son derece seviyesiz ve rahatsız edici hale gelene dek buna devam eden kişilerin öncelikle bi'durup kendilerine ne yaptıklarını sormaları gerekiyor.
"galatasaray taraftarı olarak kulübü ile ilgili kendi fikri olmayan bir taraftar mıyım ?"
bence bu çok önemli bir konu ve bu konuyu kendi içinizde çözmedikçe, şahsi düşünceleriniz ve egolarınızın konu galatasaray olunca hiçbir önemi olmadığını idrak edene dek "ben galatasaraylıyım" derken hissedeceğiniz boşluk dolmayacak.
not : camianın olduğu gibi sözlüğün de içine sızmış olan provakatör solucanları ayrı tutuyorum. o nedenle her yazılana aşırı tepki vermeden önce kişinin biraz düşünüp, sakinleşip hiç umursamadıkları sürece yazarların bu süngerlere tepkiden öte verilebilecek en büyük cezayı da vermiş olduklarının garantisini verebilirim.
galatasaraylı bir futbolcu oyundan çıkarken mesela; (bkz: emre çolak) hocasının elini sıkmaz, hocaya tavır yapar filan, açarsın bakarsın, alayı veryansın ediyor. bi'bakmışsın hepsinin ağzında etik değerler. adamlıktan girip futbolculuktan, kişilikten girip insanlıktan çıkıyorlar. hangi takımlı oldukları da önemli değil. hatta rakiplerden daha çok galatasaraylı yorumcular buna öncülük ediyor. kendilerinden beklendiği gibi.
öte yandan fenerbahçe maçında van persie oyuna girerken, kendisine taktik vermeye çalışan teknik direktörünü hiç sallamıyor, hocası ne kadar uğraşırsa uğraşsın adamı dinlemediği gibi bir de "la hadi git otur yerine" dercesine öyle bir hareket yapıyor ki, akıl alır gibi değil. sonra açıp bakıyorsun aynı adamlar çok acayip şeyler konuşuyorlar.
bu verdiğim iki örnekte yakın zamanda yaşanmış somut örnekler ve şimdi bunlar üzerinden bir değerlendirme yapalım.
galatasaray örneğinde; oyuncu maçın sonlarına doğru oyundan çıkıyor, hocasına tavır yapması elbette kabul edilebilir bi'şey değil ama arkadaşına, kendisine, hocasına, hakeme veya bi'başka nedenle sinirlenip böyle bir harekette bulunuyor. oyuncu çıktığı için olay sadece oyuncu ile hoca arasında gerçekleşen kişisel bir olaya dönüştüğünden maça etkisi olmuyor. bunun üzerine yapılan yorumlar; kadro dışı bırakılmalı, çok ağır ceza verilmeli, hoca istifa etmeli, başkan bırakmalı vb. bi'şekilde en üst sınırında üstünden cezayı kesip noktalıyorlar.
diğer örneğe bakıyorsun, adam oyuna girecek, hocası da bi'şeyler anlatmaya çalışıyor. hadi seni geçtim, senin taktiğe filan ihtiyacın yok o derece futbol üstü bi'adamsın ama adam sana belki de "sen oyuna girince ali'ye söyle sağ geçsin, veli de sola geçecek, ahmet ortaya mehmet kenara geçecek, senle hamdi de forveti çiftleyeceksiniz" şeklinde belki de tamamen takımın dizilişi değiştirecek taktik verecek ama onu da dinlemeyip üstüne bir de hocaya şu hareketi yapıyorsun. https://gss.gs/B31.jpg hadi tekniği, taktiği geçtim ama bir futbolcunun hocasına şu hareketi yapması bile başlı başınına apayrı bir olay ve son derece ayıp.
https://gss.gs/9F4.jpg
https://gss.gs/loh.jpg
https://gss.gs/kOu.jpg
https://gss.gs/m3A.jpg
https://gss.gs/KsL.jpg
ancak bakıyorsun yine aynı adamlar bu kounuyu yorumlarken bir anda bambaşka şeyler söylüyorlar. galatasaraylı futbolcu için kesin hükmü verip konuyu direk kapatan adamların konu van persie örneğine geldiği zaman "van persie hatalı, yanlış yaptı" vs. diye başlayan cümleleri mutlaka bir "ama" ile devam ediyor ki, nasıl bi'garabet akıl almaz.
neymiş;
"bunlar basit şeylermiş" , "her takımda olurmuş" hatta onu da geçtim, başarı için hırslı olduklarını göstermesi açısından "zaten olmalıymış" gibi artık izleyen insanların zekasıyla alay edercesine yorumlar yapmıyorlar mı? ben utanıyorum artık, bi'insan nasıl bunu yapabilir diye kendimden. insanlığımdan.
tamam siyasi bağlantılar ve çeşitli derin ilişkilerin sonucunda orada konuşup, yazabiliyorlar, bir noktaya kadar anlıyorsun, o noktayı geçiyorlar "tamam hadi" diyosun ama adam durmuyor arkadaş. çünkü insanın gözünü para hırsı bürümüş ise aklını, fikrini, kalemini her şeyini satar.
peki bütün bunların sözlükle ne alakası var ki diyeceksiniz;
medyanın durumu ortada. galatasaray'ın durumu da öyle.
dışarıda etrafını sarmış çakallar, sırtlanlar yetmezmiş gibi bunlardan kulübün, camianın içine sızmış olanlar, liseciler ve haliyle bir türlü düzgün yönetilemeyen bir kulüp. tüm bunları gördükten sonra sözlükte işi gücü bırakıp, sadece diğer yazarların fikirleri üzerinden bireysel tartışmalara giren ve konu son derece seviyesiz ve rahatsız edici hale gelene dek buna devam eden kişilerin öncelikle bi'durup kendilerine ne yaptıklarını sormaları gerekiyor.
"galatasaray taraftarı olarak kulübü ile ilgili kendi fikri olmayan bir taraftar mıyım ?"
bence bu çok önemli bir konu ve bu konuyu kendi içinizde çözmedikçe, şahsi düşünceleriniz ve egolarınızın konu galatasaray olunca hiçbir önemi olmadığını idrak edene dek "ben galatasaraylıyım" derken hissedeceğiniz boşluk dolmayacak.
not : camianın olduğu gibi sözlüğün de içine sızmış olan provakatör solucanları ayrı tutuyorum. o nedenle her yazılana aşırı tepki vermeden önce kişinin biraz düşünüp, sakinleşip hiç umursamadıkları sürece yazarların bu süngerlere tepkiden öte verilebilecek en büyük cezayı da vermiş olduklarının garantisini verebilirim.