13309
lige iyi başlamadık evet, takım kendini toparlamazsa gidişat iyi değil o da çok belli oluyor. takımın kötü top oynamasından çok takıma inanmayan, yeterince destek olmayan taraftarlar çok ama çok sayıda. kendisi umutsuz ve karamsar olduğu gibi etrafa da aynısını uyguluyor.
galatasaray türkiye'dir diyoruz ya hani o kadar doğru bir söz ki anlatamam, türkiye ne kadar karışıksa galatasaray'da o kadar karışık. takımda ufacık bir sorun olduğu zaman bittik. takımdan tut, taraftara kadar karışıyor.
taraftar bölünmüş, aysalcı-terimci ( bende buna dahilim ), her maç sonu selçuk'a burak'a laf edenler koruyanlar, sneijder'e bile sallamaya çalışanlar. hamza hamzaoğlu'nu sevenler sevmeyenler, zaten bir bütün olarak yönetime takık durumdayız. ve daha aklıma gelemeyen bir sürü bölünmeler.
eleştirmek çok güzel şey, iyisi ile kötüsü ile yapılmalı. ama biz hep eleştiriyoruz sürekli eleştiriyoruz, destek ise yeri geldiği zaman. sadece sadece yeri geldiği zaman. böyle o kadar çok taraftarımız var ki anlatmam işte bunlar hep iyi gün taraftarı dediklerimiz, hep kusur arayanlar.
ben galatasaray futbol takımının güle oynaya full destek tam destek geçirdiği bir sezon hatırlamıyorum, taraftarın 34 hafta boyunca kenetlendiği. çünkü kaos galatasaray'da bitmez. biri düzelir biri başlar. birini hallederiz sonra diğerini kendimiz çıkarırız. başkan, oyuncu, teknik adam vs.
böyle bir ortamda futbol takımının başarılı olmasını beklemiyorum, tek ihtiyacımız olan şey bütünlük. zaten taraftar olarak biz bunu kendi aramızda sağlayamazsak takımada yansıtamayız, başarıda gelmez.
geçen sezon son 6 haftaya girmişiz takım en kritik dönemde, hamza gitmeli hemde hemen, şampiyonluk kutlamasında o mutluluğu o anı o sevinci yaşamak varken o olmalı bu olmalı, takım şöyle kötü diyen duydum ya bizzat önümde. ya şampiyonluk kutlaması şampiyonluk. altay orada bay bay şarkısı söylüyor, sen takıma sövüyorsun hala eleştiriyorsun, git söveceksen eleştireceksen altay'a söv.
bazı konularda da haklıyız hemde sonuna kadar, yönetim olsun. hocanın yanlışları olsun. hatta yönetimi çok çok ayrı tutuyorum. zamanında sneijder'in kötü oynamasını bekleyenler gibi şimdi yine takımda başkalarının başkalarının kötü oynamasını bekleyenler var buraya yazıp eleştirmek için. tamam benimde sevmediklerim eleştirdiklerim var ama kötü oynasın diye dua etmiyorum.
o kötü oynarsa takıma zararı olur, ama destek olursan o iyi oynarsa takımda iyi oynar. belli başlı kişileri kastedmiyorum takımda sonsuz kredisi olan muslera için bile olabilir bu durum.
kendi içimizde ne zaman birlik sağlar kenetleniriz işte o zaman başarı gelir, biz bunu sağlarsak takımda bunu sağlar. kişiler önemsiz önemli olan arma her zaman böyleydi yine böyle olsun kişilere takılıp kalmayalım.
transfer dönemi bitti olan oldu, o zaman eleştirdik ama artık yapacak bir şey yok, takım bu destek olmaktan başka çare yok.
biz inanırsak gerçekten yürekten inanırsak bu takım başarıya ulaşır. selçuk'lu burak'lı ya da onlarsız, hamza hocalı ya da hamza hocasız. biz bu takıma inanalım.
galatasaray türkiye'dir diyoruz ya hani o kadar doğru bir söz ki anlatamam, türkiye ne kadar karışıksa galatasaray'da o kadar karışık. takımda ufacık bir sorun olduğu zaman bittik. takımdan tut, taraftara kadar karışıyor.
taraftar bölünmüş, aysalcı-terimci ( bende buna dahilim ), her maç sonu selçuk'a burak'a laf edenler koruyanlar, sneijder'e bile sallamaya çalışanlar. hamza hamzaoğlu'nu sevenler sevmeyenler, zaten bir bütün olarak yönetime takık durumdayız. ve daha aklıma gelemeyen bir sürü bölünmeler.
eleştirmek çok güzel şey, iyisi ile kötüsü ile yapılmalı. ama biz hep eleştiriyoruz sürekli eleştiriyoruz, destek ise yeri geldiği zaman. sadece sadece yeri geldiği zaman. böyle o kadar çok taraftarımız var ki anlatmam işte bunlar hep iyi gün taraftarı dediklerimiz, hep kusur arayanlar.
ben galatasaray futbol takımının güle oynaya full destek tam destek geçirdiği bir sezon hatırlamıyorum, taraftarın 34 hafta boyunca kenetlendiği. çünkü kaos galatasaray'da bitmez. biri düzelir biri başlar. birini hallederiz sonra diğerini kendimiz çıkarırız. başkan, oyuncu, teknik adam vs.
böyle bir ortamda futbol takımının başarılı olmasını beklemiyorum, tek ihtiyacımız olan şey bütünlük. zaten taraftar olarak biz bunu kendi aramızda sağlayamazsak takımada yansıtamayız, başarıda gelmez.
geçen sezon son 6 haftaya girmişiz takım en kritik dönemde, hamza gitmeli hemde hemen, şampiyonluk kutlamasında o mutluluğu o anı o sevinci yaşamak varken o olmalı bu olmalı, takım şöyle kötü diyen duydum ya bizzat önümde. ya şampiyonluk kutlaması şampiyonluk. altay orada bay bay şarkısı söylüyor, sen takıma sövüyorsun hala eleştiriyorsun, git söveceksen eleştireceksen altay'a söv.
bazı konularda da haklıyız hemde sonuna kadar, yönetim olsun. hocanın yanlışları olsun. hatta yönetimi çok çok ayrı tutuyorum. zamanında sneijder'in kötü oynamasını bekleyenler gibi şimdi yine takımda başkalarının başkalarının kötü oynamasını bekleyenler var buraya yazıp eleştirmek için. tamam benimde sevmediklerim eleştirdiklerim var ama kötü oynasın diye dua etmiyorum.
o kötü oynarsa takıma zararı olur, ama destek olursan o iyi oynarsa takımda iyi oynar. belli başlı kişileri kastedmiyorum takımda sonsuz kredisi olan muslera için bile olabilir bu durum.
kendi içimizde ne zaman birlik sağlar kenetleniriz işte o zaman başarı gelir, biz bunu sağlarsak takımda bunu sağlar. kişiler önemsiz önemli olan arma her zaman böyleydi yine böyle olsun kişilere takılıp kalmayalım.
transfer dönemi bitti olan oldu, o zaman eleştirdik ama artık yapacak bir şey yok, takım bu destek olmaktan başka çare yok.
biz inanırsak gerçekten yürekten inanırsak bu takım başarıya ulaşır. selçuk'lu burak'lı ya da onlarsız, hamza hocalı ya da hamza hocasız. biz bu takıma inanalım.
