10434
zombiye dönsek etinden bir kıt almaya itina edeceğimiz adamdı. sonsuzdan fazla kredisi vardı.
sözlükte hakkında yazılan ilk entry'nin ilk kısmı şu şekilde;
"türk futbol tarihini gelmiş geçmiş en büyük teknik direktörüdür."
aynen böyleydi. çoğumuz için bir baba figürüydü. ben doğduğumda amcam, adımın "rıdvan" konmasını önermiş. babam da ciddi bir şekilde düşünmüş bunu. zira hemen hemen tüm aile büyüklerim fenerbahçeli. bu ortamda büyürken benim galatasaraylı olmamın ve çocukken bunu savunabilmemin sebebiydi fatih terim. eniştem bir dönem adana'da yaşamış.
o dönemde fatih terim'le çok sık karşılaşmış. bana fatih terim'in aslında çirkef bir futbolcu olduğunu, çok sevilmediğini anlatırdı. bunu da çok umursamadım. gerçekten bir neslin galatasaraylı olmasını ve bunu gururla söylemesinin sebeplerinden biriydi fatih terim. öyle sorgulanmaz biriydi fatih terim. ama ne yaptı hocamız?
bıraktı gitti.
ego, para, şan-şöhret, otorite... karşılığı ne olursa olsun, gidiş sebebi tartışılır. yıldırım demirören'le imza töreninde poz vermesi de bir yere kadar anlaşılabilir.
yıldırım demirören'in o zamanki galatasaray yönetimine gönderme yaparak "fatih terim benim elemanım değil, yol arkadaşımdır." demesi benim için fatih terim efsanesinin bittiği noktadır. fatih terim'in buna müsaade etmesi, çanak tutması, tüm bunlar olurken objektiflere gülümsemesi o efsaneyi bitirdi benim gözümde. tarafsız olması gereken bir kurumun başkanı ve yeni sözleşme imzalamış elemanının bir futbol kulübüne gönderme yapan açıklamalar yapması; tarafsızlığını yitirmesi iş ahlakına sığmaz.
aylarca konuşmanı bekledik hocam. artık susmanı bekliyoruz.
6 eylül 2015 türkiye hollanda maçınasıl biterse bitsin
"türk futbol tarihini gelmiş geçmiş en büyük teknik direktörüdür." diye başlayıp "ahımız var hocam" diye biten bir hikaye fatih terim.
sözlükte hakkında yazılan ilk entry'nin ilk kısmı şu şekilde;
"türk futbol tarihini gelmiş geçmiş en büyük teknik direktörüdür."
aynen böyleydi. çoğumuz için bir baba figürüydü. ben doğduğumda amcam, adımın "rıdvan" konmasını önermiş. babam da ciddi bir şekilde düşünmüş bunu. zira hemen hemen tüm aile büyüklerim fenerbahçeli. bu ortamda büyürken benim galatasaraylı olmamın ve çocukken bunu savunabilmemin sebebiydi fatih terim. eniştem bir dönem adana'da yaşamış.
o dönemde fatih terim'le çok sık karşılaşmış. bana fatih terim'in aslında çirkef bir futbolcu olduğunu, çok sevilmediğini anlatırdı. bunu da çok umursamadım. gerçekten bir neslin galatasaraylı olmasını ve bunu gururla söylemesinin sebeplerinden biriydi fatih terim. öyle sorgulanmaz biriydi fatih terim. ama ne yaptı hocamız?
bıraktı gitti.
ego, para, şan-şöhret, otorite... karşılığı ne olursa olsun, gidiş sebebi tartışılır. yıldırım demirören'le imza töreninde poz vermesi de bir yere kadar anlaşılabilir.
yıldırım demirören'in o zamanki galatasaray yönetimine gönderme yaparak "fatih terim benim elemanım değil, yol arkadaşımdır." demesi benim için fatih terim efsanesinin bittiği noktadır. fatih terim'in buna müsaade etmesi, çanak tutması, tüm bunlar olurken objektiflere gülümsemesi o efsaneyi bitirdi benim gözümde. tarafsız olması gereken bir kurumun başkanı ve yeni sözleşme imzalamış elemanının bir futbol kulübüne gönderme yapan açıklamalar yapması; tarafsızlığını yitirmesi iş ahlakına sığmaz.
aylarca konuşmanı bekledik hocam. artık susmanı bekliyoruz.
6 eylül 2015 türkiye hollanda maçınasıl biterse bitsin
"türk futbol tarihini gelmiş geçmiş en büyük teknik direktörüdür." diye başlayıp "ahımız var hocam" diye biten bir hikaye fatih terim.
