41
elbette ki olabildiğince kolay bir gruba düşmemizi istediğim kura çekimidir.
şu zor grup gelsin de rezil olalım kafasındaki kişiler bunu ne amaçla istiyorlar çok merak etmekteyim. averaj takımı olunca her şey düzelecek yani öyle mi? averaj takımı olunca dursun özbek ve hamza hamzaoğlu istifa edcek, kulübü araplar satın alacak, tüm borçlar sıfırlanacak, başkanlığa florentino perez geçecek ve teknik direktör de jose mourinho olacak, yaratılan hayvani bütçeyle dünya yıldızlarının cirit attığı, avrupa'da başarıdan başarıya koşan bir takım olacağız falan diyorsanız, evet o zaman zor gruba düşelim ve rezil olalım. eğer böyle olacaksa kim istemez rezil olmayı değil mi?
hiç boşuna üzmeyin kendinizi. rezil olduk diyelim. başkan da istifa etti. yerine gelecek olan başkan da aşağı yukarı bu ayarda olacaktır. galatasaray uefa kupası'nı kaldırdıktan sonra gerçek anlamda iyi bir başkanla yönetildi mi ki? övgüyle bahsettiğimiz ünal aysal'ın dahi büyük hataları oldu. şu anki burak, selçuk ve diğer yerlilere yapılan abartılı kontratlar, yanlış teknik adam tercihleri, yanlış transferler vs. neticede en vizyonlu dediğimiz adam bile böyle hatalar yapıyorsa, dursun başkandan sonra gelecek olan başkan için şimdiden bu kadar heves yapmayın boşuna. bu camia içerideki dinozorlardan temizlenmediği sürece bu iş böyle gider. ayrıca her şeyi geçtim, ben galatasaraylı'yım ulan. o şampiyonlar ligi müziğini duyunca heyecanlanmak, umutlanmak istiyorum. sarı kırmızılı bayrakların coşkuyla sallanmasını istiyorum, stadımızın "gooooollll!!!" diye inlemesini istiyorum. neden hezimet isteyeyim ki amk? 1 sene boyunca şu gruplarda oynanak 6 maçı iple çekiyorum. sezonun benim için en heyecanlı periyodunda neden eziyet çekmek isteyeyim ki?
neyse konuya geri dönelim. bu kulüp bu bataklıktan kurtulmak için şampiyonlar ligi arenasında istikrarlı başarı yakalamak zorundadır. yani bazılarının istediği üzere fark yemek değildir kurtuluş yolu. 4 sene üst üste cl'ye katılarak en azından katılım bazında küçük bir istikrar yakalamış durumdayız. 2 sezon üst üste gruplardan çıktıktan sonra geçen sezon 1 puanla berbat bir şekilde bitirdik cl macerasını. bu sene artık biraz kıpırdanma şart. hem mali durumları düzeltmek açısından, hem de kulüp puanı açısından. unutmayalım ki gruplardaki galibiyet ve beraberlik bonusları da artırıldı. dolayısıyla alınacak her puan çok önemli. bu bağlamda, olmasını temenni ettiğim ihtimalleri söylemek gerekirse, bir defa 4. torbadan olabilecek en mahalle takımı gelmesini istiyorum. içeride dışarıda yenip 6 puanı garantileyeceğimiz ve en kötü ihtimalle 3. olmamızı sağlayacak bir rakip olmalı. zira bu sene yeni sistemle birlikte gruptan çıkmak daha da zorlaştı. 1. ve 2. torbalardan da şanslı kuralar çekmemizi temenni ediyorum. artık gelecek rakiplere göre bir şeyler kopartmaya çalışacağız ve en kötü ihtimalle grup 2.'liğini zorlayacağız. ama dediğim gibi, kesinlikle son torbadan olabilecek en zayıf takım gelmeli. hiç olmazsa uefa'da devam etmeliyiz yolumuza eğer gruptan çıkamayacak olursak. avrupa defteri olabildiğince açık durmalı.
ayrıca "cl'de oynuyoruz, gelecekse münich, madrid, barca gelsin; mahalle takımı isteseydik avrupa ligi'ne giderdik." mantığındakilerin de acilen uykudan uyanması gerektiğini düşünüyorum. elimizdeki kadro yapısıyla ve bu yaş ortalamasıyla, avrupa'nın top 5 takımlarına kafa tutabileceğimizi düşünmek pek rasyonel bir düşünce değil. geçen sezon gördük, formsuz arsenal ve dortmund gibi takımlar bile bizi nasıl silkeledi. ha yok münich'den iki maçta 10+ gol yiyelim sorun yok diyorsanız tabii siz bilirsiniz o zaman.
uzun lafın kısası, bize maksimum puan kazandıracak bir gruba düşmemize vesile olmasını istediğim kura çekimi. allah yardımcımız olsun.
şu zor grup gelsin de rezil olalım kafasındaki kişiler bunu ne amaçla istiyorlar çok merak etmekteyim. averaj takımı olunca her şey düzelecek yani öyle mi? averaj takımı olunca dursun özbek ve hamza hamzaoğlu istifa edcek, kulübü araplar satın alacak, tüm borçlar sıfırlanacak, başkanlığa florentino perez geçecek ve teknik direktör de jose mourinho olacak, yaratılan hayvani bütçeyle dünya yıldızlarının cirit attığı, avrupa'da başarıdan başarıya koşan bir takım olacağız falan diyorsanız, evet o zaman zor gruba düşelim ve rezil olalım. eğer böyle olacaksa kim istemez rezil olmayı değil mi?
hiç boşuna üzmeyin kendinizi. rezil olduk diyelim. başkan da istifa etti. yerine gelecek olan başkan da aşağı yukarı bu ayarda olacaktır. galatasaray uefa kupası'nı kaldırdıktan sonra gerçek anlamda iyi bir başkanla yönetildi mi ki? övgüyle bahsettiğimiz ünal aysal'ın dahi büyük hataları oldu. şu anki burak, selçuk ve diğer yerlilere yapılan abartılı kontratlar, yanlış teknik adam tercihleri, yanlış transferler vs. neticede en vizyonlu dediğimiz adam bile böyle hatalar yapıyorsa, dursun başkandan sonra gelecek olan başkan için şimdiden bu kadar heves yapmayın boşuna. bu camia içerideki dinozorlardan temizlenmediği sürece bu iş böyle gider. ayrıca her şeyi geçtim, ben galatasaraylı'yım ulan. o şampiyonlar ligi müziğini duyunca heyecanlanmak, umutlanmak istiyorum. sarı kırmızılı bayrakların coşkuyla sallanmasını istiyorum, stadımızın "gooooollll!!!" diye inlemesini istiyorum. neden hezimet isteyeyim ki amk? 1 sene boyunca şu gruplarda oynanak 6 maçı iple çekiyorum. sezonun benim için en heyecanlı periyodunda neden eziyet çekmek isteyeyim ki?
neyse konuya geri dönelim. bu kulüp bu bataklıktan kurtulmak için şampiyonlar ligi arenasında istikrarlı başarı yakalamak zorundadır. yani bazılarının istediği üzere fark yemek değildir kurtuluş yolu. 4 sene üst üste cl'ye katılarak en azından katılım bazında küçük bir istikrar yakalamış durumdayız. 2 sezon üst üste gruplardan çıktıktan sonra geçen sezon 1 puanla berbat bir şekilde bitirdik cl macerasını. bu sene artık biraz kıpırdanma şart. hem mali durumları düzeltmek açısından, hem de kulüp puanı açısından. unutmayalım ki gruplardaki galibiyet ve beraberlik bonusları da artırıldı. dolayısıyla alınacak her puan çok önemli. bu bağlamda, olmasını temenni ettiğim ihtimalleri söylemek gerekirse, bir defa 4. torbadan olabilecek en mahalle takımı gelmesini istiyorum. içeride dışarıda yenip 6 puanı garantileyeceğimiz ve en kötü ihtimalle 3. olmamızı sağlayacak bir rakip olmalı. zira bu sene yeni sistemle birlikte gruptan çıkmak daha da zorlaştı. 1. ve 2. torbalardan da şanslı kuralar çekmemizi temenni ediyorum. artık gelecek rakiplere göre bir şeyler kopartmaya çalışacağız ve en kötü ihtimalle grup 2.'liğini zorlayacağız. ama dediğim gibi, kesinlikle son torbadan olabilecek en zayıf takım gelmeli. hiç olmazsa uefa'da devam etmeliyiz yolumuza eğer gruptan çıkamayacak olursak. avrupa defteri olabildiğince açık durmalı.
ayrıca "cl'de oynuyoruz, gelecekse münich, madrid, barca gelsin; mahalle takımı isteseydik avrupa ligi'ne giderdik." mantığındakilerin de acilen uykudan uyanması gerektiğini düşünüyorum. elimizdeki kadro yapısıyla ve bu yaş ortalamasıyla, avrupa'nın top 5 takımlarına kafa tutabileceğimizi düşünmek pek rasyonel bir düşünce değil. geçen sezon gördük, formsuz arsenal ve dortmund gibi takımlar bile bizi nasıl silkeledi. ha yok münich'den iki maçta 10+ gol yiyelim sorun yok diyorsanız tabii siz bilirsiniz o zaman.
uzun lafın kısası, bize maksimum puan kazandıracak bir gruba düşmemize vesile olmasını istediğim kura çekimi. allah yardımcımız olsun.