3744
transfere ne kadar bütçe ayırdığını açıklaması gereken dursun özbek başkanlığındaki yönetim. galatasaray bonservissiz bilal, cem ve jose'yi, çok ucuza carole'ü, üç miliyon euro'ya podolski'yi aldı. transfere harcanan para 4.5 milyon euro. o da amrabat'tan gelen para. bunun dışında dünya kadar oyuncu elden çıkarıldı. hiçbirinden doğru düzgün para kazanılmadı. sercan bedavaya gitti. dany bedavaya... pazarlama derslerine okutulmalı resmen. böyle yapmayın diye. para edebilecek adamlardı bunlar.
bütün bunlarla beraber bir sponsorumuz yok. skandal bu. o kadar galatasaraylı iş adamı var. birini bile mi ayartamadın? dünya kadar büyük şirket var.
transferde de hamzaoğlu durumu idare etmeye çalışıyor, bence hatalı bir tutum. yönetimin yaptıklarının (aslında yapamadıklarının) önüne kendi geçiyor. çok arabesk bir tutum. oysa yapması gereken çok basit. transfer sorulduğu zaman "ben listemi verdim. gerisi yönetime kalmış." diyecek. bu kadar. niye topa giriyorsun? sezon bittiğinden beri bütün galatasaray camiası ciddi bir iletişim sorunu çekiyor. başkanından futbolcusuna. hepsi. bu adamlara iletişim dersleri vermek gerek. en başta da yönetime... bunlar kendi hocalarını da ateşe atıyorlar. yönetimden çıkıp konuşan hiç kimse yok? nerede bu adamlar? bunların sözcüleri ve saireleri yok mu? birisi adam gibi durumu bize anlatsa.
dursun özbek başkan seçildiği gün ibrahimovic transferi için haberler vardı. hiçbirini yalanlamadı. ilk gün çıkıp diyecekti ki "ben buraya borçları azaltmaya geldim. transfere para harcamayacağız." fener transfer yaptıkça ibra haberleri salındı piyasaya. neden? bunun ne mantığı var? beklentiyi niye yükseltiyorsun? üstelik adamı alma ihtimalin yok. takımın hiçbir gerçeğine uymuyor. ne futbol gerçeğine ne mali gerçeklere. hepsine ters.
hoca transfer sezonunun başından beri sağ bek de oynayabilecek bir stoper arıyoruz diyor. bu hocanın işi değil. adam tek tek maç izleyecek değil. liste verir. vermese bile senin transfer komiten var. scout'un var. var oğlu var. hiç olmadı scout'lardan birine dersin ki kardeşim git tara, bize stoper bul. takımda stoper yok. nitelik olarak değil, nicelik olarak da yok. kim sorumlu bunlardan belli değil. lan biri çıksın desin ki "şu adam transferlerden sorumlu. hocanın bizden talepleri bunlar, bizim imkânlarımız, taleplerimiz bunlar." yok. dil yok. iletişim yok. ben ki o kadar protesto meraklısı bir adam değilim, ama bu yönetim protestoyu aşırı derecede hak ediyor. ama kimi protesto edeceksin? allah aşkına şu sözlükten biri başkan dışında tek seferde üç yönetici adı sayabilir mi? kim var kim yok belli değil. nerede bu adamlar? galatasaray'ın adını kullanıp paraya para katarken varsınız. takım küçülürken neredesiniz? melo koca kulübü çüküne takmış oynatırken nerdesiniz?
melo'nun karşısında yönetimin düştüğü durum tamamen içler acısı. ama bu bugünün sorunu değil. geçen yıl da melo'nun yedeği yoktu. hiç yoktan elde bir ceyhun gülselam vardı, gönderildi. maliyetsiz, koşan adam. madem yerine adam almayacaksın niye gönderildi. onun yerine bonservissiz bir oyuncu alındı. neden? paran yok. o oyuncunun da süreye ihtiyacı var. iyi olacak mı belli değil. melo'nun bir sezondur yedeği yok. niçin buna hazırlanılmadı? melo'nun yıldan yıla düşen bir performansı var. yerine niçin adam ayarlanmadı? hoca istedi mi? yönetim ne dedi? belli değil. kimse bir şey bilmiyor. melo nasıl, ne durumda dönecek? takım buna nasıl bakacak belli değil.
sağ bek konusu bambaşka bir vakıa. üyelerin seçmediği bir adam başkanın kardeşi gelip beş dakikada konuşup sabri'ye 1,8 milyon veriyor. tamam geçen yıldan kalma para. buna lafım yok. adamın parası kalmasın, ama burası türkiye. bu oyuncunun almadığı parayı sözleşme imzalamadan da bu adama bir şekilde verebilirdin. bunun dünya kadar yolu var. ama bizim yönetimimiz "maxi, sabri'den iyi değil" dedikten iki hafta sonra "sabri galatasaray'ın oyuncusu değil." diyen adamlardan kurulu.
galatasaray'ın yönetim kurulu şu an sonsuz boşlukta. biri çıkıp konuşmuyor. konuşmadıkça da her şeyin ihalesi hamza hoca'ya kalıyor. bütün bunların üzerine maça da olcan'la çıkınca taraftarın tepki göstermesi çok normal. galatasaray yönetimi şu an galatasaray'ı itibarsızlaştırmakla meşgul. teknik direktöründen futbolcusuna... o kadar büyük bir yönetici boşluğu var ki ortada bütün takım itibarsızlaştıkça itibarsızlaşıyor. ve bu adamlar ortada yok. konuşmuyorlar. en basit bir transferde kamera karşısına geçmek kolay. bu hataların sorumluları kim?
üç aydır bulunamayan stoperin, melo olayının, sabri olayının sorumluları kim. çıkıp birinin (tercihen başkanın) adam gibi konuşması gerekiyor. galatasaray'a yönetici olduysanız biraz sorumluluklarınızı da bilin.
edit: poldi 2,5 milyon, carole 1,5 milyon euro'ymuş. toplam 4 milyon euro.
bütün bunlarla beraber bir sponsorumuz yok. skandal bu. o kadar galatasaraylı iş adamı var. birini bile mi ayartamadın? dünya kadar büyük şirket var.
transferde de hamzaoğlu durumu idare etmeye çalışıyor, bence hatalı bir tutum. yönetimin yaptıklarının (aslında yapamadıklarının) önüne kendi geçiyor. çok arabesk bir tutum. oysa yapması gereken çok basit. transfer sorulduğu zaman "ben listemi verdim. gerisi yönetime kalmış." diyecek. bu kadar. niye topa giriyorsun? sezon bittiğinden beri bütün galatasaray camiası ciddi bir iletişim sorunu çekiyor. başkanından futbolcusuna. hepsi. bu adamlara iletişim dersleri vermek gerek. en başta da yönetime... bunlar kendi hocalarını da ateşe atıyorlar. yönetimden çıkıp konuşan hiç kimse yok? nerede bu adamlar? bunların sözcüleri ve saireleri yok mu? birisi adam gibi durumu bize anlatsa.
dursun özbek başkan seçildiği gün ibrahimovic transferi için haberler vardı. hiçbirini yalanlamadı. ilk gün çıkıp diyecekti ki "ben buraya borçları azaltmaya geldim. transfere para harcamayacağız." fener transfer yaptıkça ibra haberleri salındı piyasaya. neden? bunun ne mantığı var? beklentiyi niye yükseltiyorsun? üstelik adamı alma ihtimalin yok. takımın hiçbir gerçeğine uymuyor. ne futbol gerçeğine ne mali gerçeklere. hepsine ters.
hoca transfer sezonunun başından beri sağ bek de oynayabilecek bir stoper arıyoruz diyor. bu hocanın işi değil. adam tek tek maç izleyecek değil. liste verir. vermese bile senin transfer komiten var. scout'un var. var oğlu var. hiç olmadı scout'lardan birine dersin ki kardeşim git tara, bize stoper bul. takımda stoper yok. nitelik olarak değil, nicelik olarak da yok. kim sorumlu bunlardan belli değil. lan biri çıksın desin ki "şu adam transferlerden sorumlu. hocanın bizden talepleri bunlar, bizim imkânlarımız, taleplerimiz bunlar." yok. dil yok. iletişim yok. ben ki o kadar protesto meraklısı bir adam değilim, ama bu yönetim protestoyu aşırı derecede hak ediyor. ama kimi protesto edeceksin? allah aşkına şu sözlükten biri başkan dışında tek seferde üç yönetici adı sayabilir mi? kim var kim yok belli değil. nerede bu adamlar? galatasaray'ın adını kullanıp paraya para katarken varsınız. takım küçülürken neredesiniz? melo koca kulübü çüküne takmış oynatırken nerdesiniz?
melo'nun karşısında yönetimin düştüğü durum tamamen içler acısı. ama bu bugünün sorunu değil. geçen yıl da melo'nun yedeği yoktu. hiç yoktan elde bir ceyhun gülselam vardı, gönderildi. maliyetsiz, koşan adam. madem yerine adam almayacaksın niye gönderildi. onun yerine bonservissiz bir oyuncu alındı. neden? paran yok. o oyuncunun da süreye ihtiyacı var. iyi olacak mı belli değil. melo'nun bir sezondur yedeği yok. niçin buna hazırlanılmadı? melo'nun yıldan yıla düşen bir performansı var. yerine niçin adam ayarlanmadı? hoca istedi mi? yönetim ne dedi? belli değil. kimse bir şey bilmiyor. melo nasıl, ne durumda dönecek? takım buna nasıl bakacak belli değil.
sağ bek konusu bambaşka bir vakıa. üyelerin seçmediği bir adam başkanın kardeşi gelip beş dakikada konuşup sabri'ye 1,8 milyon veriyor. tamam geçen yıldan kalma para. buna lafım yok. adamın parası kalmasın, ama burası türkiye. bu oyuncunun almadığı parayı sözleşme imzalamadan da bu adama bir şekilde verebilirdin. bunun dünya kadar yolu var. ama bizim yönetimimiz "maxi, sabri'den iyi değil" dedikten iki hafta sonra "sabri galatasaray'ın oyuncusu değil." diyen adamlardan kurulu.
galatasaray'ın yönetim kurulu şu an sonsuz boşlukta. biri çıkıp konuşmuyor. konuşmadıkça da her şeyin ihalesi hamza hoca'ya kalıyor. bütün bunların üzerine maça da olcan'la çıkınca taraftarın tepki göstermesi çok normal. galatasaray yönetimi şu an galatasaray'ı itibarsızlaştırmakla meşgul. teknik direktöründen futbolcusuna... o kadar büyük bir yönetici boşluğu var ki ortada bütün takım itibarsızlaştıkça itibarsızlaşıyor. ve bu adamlar ortada yok. konuşmuyorlar. en basit bir transferde kamera karşısına geçmek kolay. bu hataların sorumluları kim?
üç aydır bulunamayan stoperin, melo olayının, sabri olayının sorumluları kim. çıkıp birinin (tercihen başkanın) adam gibi konuşması gerekiyor. galatasaray'a yönetici olduysanız biraz sorumluluklarınızı da bilin.
edit: poldi 2,5 milyon, carole 1,5 milyon euro'ymuş. toplam 4 milyon euro.