4085
henüz 14/15 sezonu lig yarışının en kritik zamanlarıydı.
hep diyordum ki, ligi kaybetsek bile hamza hoca takımın başında kalmalı. çünkü bitik takımı şampiyonluk potasına soktu ve ayağa kaldırdı. az bütçeyle iyi işler yapabilecek bir teknik adam ve bu şansı kendi çabasıyla haketti. doğru yönetilen transfer politikalarıyla önümüzdeki yıllarda galatasaray'ın borç batağından çıkışı olabilir.
bana göre sezona başlamak da hala hakkı. eline transfer bütçesi vermediler ve tüm gayretini gösteriyor. istediği bazı önemli oyuncular da (gignac gibi) elden kaçtı hatta.
fakat bir öngörüde bulunacak olursam galatasaray'da sonunu getirecek işleri bu transfer sezonunda şimdiden yapmıştır. sabri'ye verilen dünyanın en gereksiz, galatasaray'ın soyulduğunun resmi olan kontratın sorumluluğunu üstlenmesiyle ve jem karacan gibi kalabalık çöp ortasaha rotasyonumuza idman temposu diyerek kattığı bir diğer çöp oyuncuyla bu camiayı biraz hafife almıştır.
resmi çizelim.
sezon başlar. kimse loser karakterlerinden ötürü ciddiye almıyor fakat beşiktaş rhodolfo, tosic ve beck transferleriyle taş gibi defans kurdu. bu dediğim ligin ilerleyen haftalarında daha iyi anlaşılacak. gomez'i forma sokabilirlerse gökhan, kerim frei, olcay, queresma, oğuzhan gibi futbolcuların da şenol hoca'nın elinde performans arttıracağını düşünürsek oldukça iddialı duruyorlar. dezavantajları kalecilerinin zayıf olması ve tolgay ile veli'nin sakatlıkları. ancak orta saha bölgesine bir transfer yapıp* o dezavantajı pek hissetmeyecek gibi görünüyorlar.
fenerbahçe'ye gelirsek malumunuz. baya kaliteli kadro kurdular. ancak geçen sezon yaptıkları hatayı yapmaya devam ediyorlar. orta sahaları zayıf. bu bölgede henüz ciddi sorunları var. souza, meireles, alper potuk ve mehmet topal koca sezon fenerbahçe'nin ağırlığını taşıyabilir mi bilinmez. ayrıca egemen'i göndermeleri gördüğüm kadarıyla pek yaramayacak kendilerine. bu arada egemen örnek olsun. sabri'den katkat iyi bir futbolcunun bulabileceği yeni sözleşmenin ne olacağını hepimiz kendisinden görüyoruz. egemen'in yokluğunda kjaer ve alves ikilisi bir uyum yakalamış değil. yine de isim bazında rahatlıkla ligde rakiplerine üstünlük kuracak adamlar kağıt üzerinde. ayrıca yeni bir defans hattının geç uyum sağlaması da olağan bir durum.
ancak bana göre iki takım da galatasaray'a kıyasla oldukça dengeli kadrolara sahipler.
bize gelirsek, bundan böyle her rakibimiz eskiye oranla daha güçlü olacak. biz fenerbahçe ve beşiktaş'ı konuşuyoruz. ancak ligde süpriz kombinasyonlarla çok çok iyi kadro kurmuş bir iki takımın daha çıkacağını düşünüyorum. kalkan yabancı sınırını mutlaka iyi değerlendirenler olacaktır.
bu da ne anlama geliyor. geçen seneki kadro kalitemiz bile bize yetmeyecek.
peki mevcut kadro kalitemiz ne? geçen sezonun üzerine kimleri koyduk? doğrudan katkı yapacak tek oyuncu podolski. bilal de katkı yapar, ancak emre çolak'ın alacağı süreden çalacak bu oyuncu, bir eksikliği gidermiyor malesef. ispanya'dan martinez diye bir adam aldık. sizin görüşünüz nedir bilmiyorum ama bana umut veriyor. kapalı kutu yani :) açılsın da içinden elmas çıksın diye bekliyoruz. melo'yu kaybetme durumumuz var ki, yeri flamini ile asla dolmaz. defansımızın göbeği ve sağ koridorumuz rakipler için cennet. orta sahamız ise melo ile bile çok dirençsiz. bu şartlar altında taraftarın da desteğini arkasına alıp bir hava yakalayamayacağını gözetirsek galatasaray'ın 6. veya 7. haftada havlu atıp teknik direktör arayışlarına ve hatta seçimli genel kurula gitmesi gayet mümkün. psikolojik etkileri yok saymamak lazım. hamza hoca'nın takımı geç forma sokmak istemesi, ligde ve şampiyonlar liginde alınacak bir iki kötü sonuç bazı olayların çok hızlı tetiklenmesine neden olabilir.
peki transfer sezonu daha bitmedi. diyelim ki piyasada adı geçen kalinic, gervinho, alex song, kamil glik ve rafael'i aynı anda aldık ve tüm sorunlu bölgelerimizi herkesi tatmin edecek kalitede tedavi ettik?
yine de jem karacan transferi ve sabri ile yapılan ahlaksız sözleşme bu yönetimin ve teknik heyetin peşini bırakmayacak. çok huzur bozacak.
aslında galatasaray'ın elinde büyük yıldızları var. sneijder, melo, podolski, muslera. bu 4 isim fenerbahçe'deki yıldızlardan da, beşiktaş'takilerden de daha yıldız. takımı her türlü başarıya taşıyacak kapasiteleri var. başarılı olmamız pekala mümkün. ancak öyle yanlış işler yapılıyor ki, gerçekten büyük bir akıl tutulması yaşadığımız kesin. kanat oyuncumuz yokken bruma'nın gidişi, melo konusunda izlenilen anlamsız strateji falan derken bir transfer planımız olmadığı çok açık. carole, martinez ve bilal transferlerini yine yapardın. ek olarak da beşiktaş'ın çok ucuz maliyetle kadrosuna kattığı beck gibi mükemmel bir adamı, trabzonspor'un kapımızda yatmasına rağmen neredeyse sabri maliyetine aldığı mbia'yı ve yine uygun fiyata alınan rhodolfo ayarındaki bir stoperin transferini bitirseydin ki tamamı türkiye'ye gelmiş uygun maliyetli oyunculardan bahsediyorum. şu an ligin en büyük şampiyonluk adayıydın. bütün taraftar kenetlenmiş göbeğini kaşıya kaşıya gerçekleşirse bir santrafor transferini keyifle bekliyor olurdu. kimseyi bulamadın mı hah işte o zaman da niasse'yi alır burak'la tatlı rekabete sokardın. yine de taraftarla tek yumruk halinde kenetlenmiş şekilde lige girerdin.
sonuç? bana göre şu an kimin transferi gerçekleşirse gerçekleşsin ki görünüşe göre öyle ahım şahım bir iş de yapılmayacak, galatasaray ligde kötü bir sene yaşayacak. bizim ligin dinamikleri çok farklı. bu paraları harcamış bir fenerbahçe'nin yarıştan kopmasına dış kuvvetler asla izin vermez. zaten senelerdir süregelen durum da bu. ancak galatasaray'a gelirsek, hemen her şampiyonluğun arkasında yatan taraftar ve camianın tek yumruk olması 15/16 sezonu için imkan dışı. diğer rakiplerden korktuğum için değil, fakat sadece bu sebepten bana göre şimdiden öldürdüğümüz bir sezona giriyoruz teknik direktörümüzle birlikte. hayırlı ve uğurlu olsun. kimse de büyük beklentilere girip kendini üzmesin. sevgilisine, derslerine, işine konsantre olsun.
hep diyordum ki, ligi kaybetsek bile hamza hoca takımın başında kalmalı. çünkü bitik takımı şampiyonluk potasına soktu ve ayağa kaldırdı. az bütçeyle iyi işler yapabilecek bir teknik adam ve bu şansı kendi çabasıyla haketti. doğru yönetilen transfer politikalarıyla önümüzdeki yıllarda galatasaray'ın borç batağından çıkışı olabilir.
bana göre sezona başlamak da hala hakkı. eline transfer bütçesi vermediler ve tüm gayretini gösteriyor. istediği bazı önemli oyuncular da (gignac gibi) elden kaçtı hatta.
fakat bir öngörüde bulunacak olursam galatasaray'da sonunu getirecek işleri bu transfer sezonunda şimdiden yapmıştır. sabri'ye verilen dünyanın en gereksiz, galatasaray'ın soyulduğunun resmi olan kontratın sorumluluğunu üstlenmesiyle ve jem karacan gibi kalabalık çöp ortasaha rotasyonumuza idman temposu diyerek kattığı bir diğer çöp oyuncuyla bu camiayı biraz hafife almıştır.
resmi çizelim.
sezon başlar. kimse loser karakterlerinden ötürü ciddiye almıyor fakat beşiktaş rhodolfo, tosic ve beck transferleriyle taş gibi defans kurdu. bu dediğim ligin ilerleyen haftalarında daha iyi anlaşılacak. gomez'i forma sokabilirlerse gökhan, kerim frei, olcay, queresma, oğuzhan gibi futbolcuların da şenol hoca'nın elinde performans arttıracağını düşünürsek oldukça iddialı duruyorlar. dezavantajları kalecilerinin zayıf olması ve tolgay ile veli'nin sakatlıkları. ancak orta saha bölgesine bir transfer yapıp* o dezavantajı pek hissetmeyecek gibi görünüyorlar.
fenerbahçe'ye gelirsek malumunuz. baya kaliteli kadro kurdular. ancak geçen sezon yaptıkları hatayı yapmaya devam ediyorlar. orta sahaları zayıf. bu bölgede henüz ciddi sorunları var. souza, meireles, alper potuk ve mehmet topal koca sezon fenerbahçe'nin ağırlığını taşıyabilir mi bilinmez. ayrıca egemen'i göndermeleri gördüğüm kadarıyla pek yaramayacak kendilerine. bu arada egemen örnek olsun. sabri'den katkat iyi bir futbolcunun bulabileceği yeni sözleşmenin ne olacağını hepimiz kendisinden görüyoruz. egemen'in yokluğunda kjaer ve alves ikilisi bir uyum yakalamış değil. yine de isim bazında rahatlıkla ligde rakiplerine üstünlük kuracak adamlar kağıt üzerinde. ayrıca yeni bir defans hattının geç uyum sağlaması da olağan bir durum.
ancak bana göre iki takım da galatasaray'a kıyasla oldukça dengeli kadrolara sahipler.
bize gelirsek, bundan böyle her rakibimiz eskiye oranla daha güçlü olacak. biz fenerbahçe ve beşiktaş'ı konuşuyoruz. ancak ligde süpriz kombinasyonlarla çok çok iyi kadro kurmuş bir iki takımın daha çıkacağını düşünüyorum. kalkan yabancı sınırını mutlaka iyi değerlendirenler olacaktır.
bu da ne anlama geliyor. geçen seneki kadro kalitemiz bile bize yetmeyecek.
peki mevcut kadro kalitemiz ne? geçen sezonun üzerine kimleri koyduk? doğrudan katkı yapacak tek oyuncu podolski. bilal de katkı yapar, ancak emre çolak'ın alacağı süreden çalacak bu oyuncu, bir eksikliği gidermiyor malesef. ispanya'dan martinez diye bir adam aldık. sizin görüşünüz nedir bilmiyorum ama bana umut veriyor. kapalı kutu yani :) açılsın da içinden elmas çıksın diye bekliyoruz. melo'yu kaybetme durumumuz var ki, yeri flamini ile asla dolmaz. defansımızın göbeği ve sağ koridorumuz rakipler için cennet. orta sahamız ise melo ile bile çok dirençsiz. bu şartlar altında taraftarın da desteğini arkasına alıp bir hava yakalayamayacağını gözetirsek galatasaray'ın 6. veya 7. haftada havlu atıp teknik direktör arayışlarına ve hatta seçimli genel kurula gitmesi gayet mümkün. psikolojik etkileri yok saymamak lazım. hamza hoca'nın takımı geç forma sokmak istemesi, ligde ve şampiyonlar liginde alınacak bir iki kötü sonuç bazı olayların çok hızlı tetiklenmesine neden olabilir.
peki transfer sezonu daha bitmedi. diyelim ki piyasada adı geçen kalinic, gervinho, alex song, kamil glik ve rafael'i aynı anda aldık ve tüm sorunlu bölgelerimizi herkesi tatmin edecek kalitede tedavi ettik?
yine de jem karacan transferi ve sabri ile yapılan ahlaksız sözleşme bu yönetimin ve teknik heyetin peşini bırakmayacak. çok huzur bozacak.
aslında galatasaray'ın elinde büyük yıldızları var. sneijder, melo, podolski, muslera. bu 4 isim fenerbahçe'deki yıldızlardan da, beşiktaş'takilerden de daha yıldız. takımı her türlü başarıya taşıyacak kapasiteleri var. başarılı olmamız pekala mümkün. ancak öyle yanlış işler yapılıyor ki, gerçekten büyük bir akıl tutulması yaşadığımız kesin. kanat oyuncumuz yokken bruma'nın gidişi, melo konusunda izlenilen anlamsız strateji falan derken bir transfer planımız olmadığı çok açık. carole, martinez ve bilal transferlerini yine yapardın. ek olarak da beşiktaş'ın çok ucuz maliyetle kadrosuna kattığı beck gibi mükemmel bir adamı, trabzonspor'un kapımızda yatmasına rağmen neredeyse sabri maliyetine aldığı mbia'yı ve yine uygun fiyata alınan rhodolfo ayarındaki bir stoperin transferini bitirseydin ki tamamı türkiye'ye gelmiş uygun maliyetli oyunculardan bahsediyorum. şu an ligin en büyük şampiyonluk adayıydın. bütün taraftar kenetlenmiş göbeğini kaşıya kaşıya gerçekleşirse bir santrafor transferini keyifle bekliyor olurdu. kimseyi bulamadın mı hah işte o zaman da niasse'yi alır burak'la tatlı rekabete sokardın. yine de taraftarla tek yumruk halinde kenetlenmiş şekilde lige girerdin.
sonuç? bana göre şu an kimin transferi gerçekleşirse gerçekleşsin ki görünüşe göre öyle ahım şahım bir iş de yapılmayacak, galatasaray ligde kötü bir sene yaşayacak. bizim ligin dinamikleri çok farklı. bu paraları harcamış bir fenerbahçe'nin yarıştan kopmasına dış kuvvetler asla izin vermez. zaten senelerdir süregelen durum da bu. ancak galatasaray'a gelirsek, hemen her şampiyonluğun arkasında yatan taraftar ve camianın tek yumruk olması 15/16 sezonu için imkan dışı. diğer rakiplerden korktuğum için değil, fakat sadece bu sebepten bana göre şimdiden öldürdüğümüz bir sezona giriyoruz teknik direktörümüzle birlikte. hayırlı ve uğurlu olsun. kimse de büyük beklentilere girip kendini üzmesin. sevgilisine, derslerine, işine konsantre olsun.