497
seçildiği günden bu yana galatasaray'ın üzerinde ölü toprağı var hissindeyim, adamın galatasaray başkanı olduğunu hatırladıkça içim ürperiyor, sinirlerim geriliyor...
sanki bu sene şampiyon olan, çifte şampiyonluk kutlayan takımın taraftarı değilim, sanki "ulan bu dönem de nasıl geçse de kurtulsak" hissiyatı var içimde... afakanlar basıyor...
sanki tanısı konulmamış bir hastalığım var, sanki bir virüs bulaşmış, enfeksiyon kapmışım, ama çözümünü kimse bilmiyor, böyle boş boş bakıyorum, sezon başlangıcını patoloji raporu bekler gibi, biyopsi çıktısı bekler gibi bekliyorum...
adam bu seneye dair bütün heveslerimi gri bulutlara gönderiyor, televizyonda, gazetede, internette görmeye, adını sol frame'de görmeye tahammül edemez hale geldim...
ben tüm bu psikolojiye bürünürken, bu adam daha sezon bile görmedi, göreve geleli 2 ay civarı oldu, oynanan, kaybedilen bişey yok ortada, ama sanki ben çoktan oynamış, kaybetmişim, bütün sorumlu da bu adammış...
garip olansa, bunları düşünürken içimde "acaba haksızlık mı ediyorum?" duygusundan en ufak zerre yok...
biliyorum çünkü bu adamın resmen bir iş bilmez olduğunu...
galatasaray'ın bütün hedefleriyle ve imajıyla çelişen, o koltuğa liyakatı olmayan, alakasız biçimde gelmiş oturmuş bir adam hüviyeti olduğuna kanaat getirmişim bile çoktan...
bu adam bu yönetimiyle galatasaray'ı başarıya ulaştırırsa, benim göt oluşum, tarihin en büyük göt oluşları arasında yerini altın harflerle, altın kek kalıplarıyla alacaktır...
ve deli gibi göt olmak istiyorum...
çünkü galatasaray'ı herşeyden çok seviyorum...
peki sen başkan? sen benim kadar seviyor musun?
sanki bu sene şampiyon olan, çifte şampiyonluk kutlayan takımın taraftarı değilim, sanki "ulan bu dönem de nasıl geçse de kurtulsak" hissiyatı var içimde... afakanlar basıyor...
sanki tanısı konulmamış bir hastalığım var, sanki bir virüs bulaşmış, enfeksiyon kapmışım, ama çözümünü kimse bilmiyor, böyle boş boş bakıyorum, sezon başlangıcını patoloji raporu bekler gibi, biyopsi çıktısı bekler gibi bekliyorum...
adam bu seneye dair bütün heveslerimi gri bulutlara gönderiyor, televizyonda, gazetede, internette görmeye, adını sol frame'de görmeye tahammül edemez hale geldim...
ben tüm bu psikolojiye bürünürken, bu adam daha sezon bile görmedi, göreve geleli 2 ay civarı oldu, oynanan, kaybedilen bişey yok ortada, ama sanki ben çoktan oynamış, kaybetmişim, bütün sorumlu da bu adammış...
garip olansa, bunları düşünürken içimde "acaba haksızlık mı ediyorum?" duygusundan en ufak zerre yok...
biliyorum çünkü bu adamın resmen bir iş bilmez olduğunu...
galatasaray'ın bütün hedefleriyle ve imajıyla çelişen, o koltuğa liyakatı olmayan, alakasız biçimde gelmiş oturmuş bir adam hüviyeti olduğuna kanaat getirmişim bile çoktan...
bu adam bu yönetimiyle galatasaray'ı başarıya ulaştırırsa, benim göt oluşum, tarihin en büyük göt oluşları arasında yerini altın harflerle, altın kek kalıplarıyla alacaktır...
ve deli gibi göt olmak istiyorum...
çünkü galatasaray'ı herşeyden çok seviyorum...
peki sen başkan? sen benim kadar seviyor musun?