177
hataları şimdiden kabarmaya başlayan şahıs.
1- şampiyonluk kutlamalarında, şampiyonluğun mimarlarından olan abdürrahim albayrak ile ali dürüst'e karşı tutumu ile şampiyonluk sevincine limon sıkılması.
2- takımın kilit oyuncusu melo'yu, yaptığı o kadar fedakarlıklara ve hizmetlere rağmen takımdan nerdeyse kopacak hale getirmesi
3- ziraat türkiye kupası finali için uruguay futbol federasyonunu ikna edemeyip ve rest çekemeyip muslera'yı tutamaması. kupayı aldık da bu hata unutuldu.
4- sürünen basketbol şubesini varlığıyla tek başına ayakta tutan ergin ataman'a yapılan haksızlık ve vefasızlık.
dursun özbek başkanlığa aday iken vaatlerini dinleyince bende gayr-i ciddi biri imajı uyandırmıştı ama başkanlığa layık başka aday da görünmediği için kötülerin iyisi bu diye düşünüyordum.
başkan seçilince özgeçmişini okudum. gariban bir ailenin çocuğuyken zekası, yeteneği ve başarılarıyla tıpkı ünal aysal gibi kendini yoktan var ettiğini öğrendim ve sevgim ve saygım arttı. çünkü kendi yeteneğiyle değil de baba parasıyla aileden gelen şansıyla bir yerlere gelenlerle büyük başarılar kazanılmaz. (bkz: yıldırım demirören, aziz yıldırım, adnan polat vs.)
gelgelelim; söz konusu olaylar benim kafamı karıştırmaya yetti. acaba iş yapmayıp sadece konuşan bir başkan mı olacak yoksa bizi şaşırtacak mı göreceğiz ama kolay yanılmam bu başkandan bize hayır gelmez ki umarım yanılırım.
1- şampiyonluk kutlamalarında, şampiyonluğun mimarlarından olan abdürrahim albayrak ile ali dürüst'e karşı tutumu ile şampiyonluk sevincine limon sıkılması.
2- takımın kilit oyuncusu melo'yu, yaptığı o kadar fedakarlıklara ve hizmetlere rağmen takımdan nerdeyse kopacak hale getirmesi
3- ziraat türkiye kupası finali için uruguay futbol federasyonunu ikna edemeyip ve rest çekemeyip muslera'yı tutamaması. kupayı aldık da bu hata unutuldu.
4- sürünen basketbol şubesini varlığıyla tek başına ayakta tutan ergin ataman'a yapılan haksızlık ve vefasızlık.
dursun özbek başkanlığa aday iken vaatlerini dinleyince bende gayr-i ciddi biri imajı uyandırmıştı ama başkanlığa layık başka aday da görünmediği için kötülerin iyisi bu diye düşünüyordum.
başkan seçilince özgeçmişini okudum. gariban bir ailenin çocuğuyken zekası, yeteneği ve başarılarıyla tıpkı ünal aysal gibi kendini yoktan var ettiğini öğrendim ve sevgim ve saygım arttı. çünkü kendi yeteneğiyle değil de baba parasıyla aileden gelen şansıyla bir yerlere gelenlerle büyük başarılar kazanılmaz. (bkz: yıldırım demirören, aziz yıldırım, adnan polat vs.)
gelgelelim; söz konusu olaylar benim kafamı karıştırmaya yetti. acaba iş yapmayıp sadece konuşan bir başkan mı olacak yoksa bizi şaşırtacak mı göreceğiz ama kolay yanılmam bu başkandan bize hayır gelmez ki umarım yanılırım.