59
kendisi ile ilgili söylenmiş sözlerden bazıları;
esarete mahkûm edilmiş bir istiklâl hakkını kuvvetle kazanmış, idam fermanını yırtıp düşmanlarının suratına fırlatmış adamdır.
alman basını
benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. ikinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.
franklin roosevelt
(a.b.d. başkanı, 10 kasım 1963)
lozan'ı o kazandı; son ikiyüz yılda ihtiyar asya'nın avrupa'ya kazandırdığı ilk zafer.
new york times
dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.
chicago tribune
insanı teslim alıcı gözlerinde fevkâlade önderlik kuvveti vardır. kalın kaşları sakin durmaz. yüksek, enteklektüel zirvelere kalkar ve şayanı hayret derecede geniş alnında derin çizgiler oyacak bir şekilde çatılır. derisi açık renkli ve güneşten yanmıştır. esmer değildir. saçı sarımtrak kahve renklidir. ağzının temiz kesilmiş hatları ve çenesi kararlarının kesinliğini gösterir. o, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.
gladys baker
amerikalı gazeteci
cihanı hayran bırakan bu türk, türkler'in göğsünü türk olduklarından, tarihlerinden ve dillerinden dolayı bir daha kabartmıştır ve türkiye'nin geleceği için, geçmiş yüzyılların toplayabildiğinden daha fazla bir kudret toplamıştır.
general c.h. sherrill
eski amerika elçisi
mustafa kemâl, başarılarının çoğunu tükenmek bilmeyen sabrı sayesinde elde etmiştir.
charles h. sherrill
eski amerika elçisi
ülkesine bağlılığı, kendisine bütün dünyanın saygısını kazandıran atatürk.
f.d. roosevelt a.b.d. cumhurbaşkanı
atatürk'ün birçok insanların başarmaya maddeten muktedir olamadıkları işleri başarmada gösterdiği azim ve cesarete ve ortaya koyduğu esere bütün amerika hayrandır.
amerika basını
-acımasız bir güce ve ateşli bir hırsa, az rastlanır bir enerji ve gözüpek bir entelektüel radikalizm ekledi; tarihsel gelenekler ya da dinsel duygusallıklarla hiç etkilenmedi. fakat bunları daima siyasal bir olgunlukla dengeledi.
the times, londra,
-çağımızda hiçbir isim atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.
observer, londra
atatürk'ün ölümüne bugün hayatın artık hatıradan başka bir şey olmadığı bir âlemde büyük bir devlet adamı, büyük bir asker, büyük derecede şerefli bir şahsiyet olarak ağlanmaktadır. ingiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.
londra, sundey times
o, nevi tamamiyle şahsına münhasır bir devlet adamı idi. diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, demokrasilerin başaramadığı ve başaramıyacağı işleri yapmıştır. tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir. yâni, o kadar ender yetişirler.
word price
muasır hiçbir isim "atatürk" adı kadar büyük saygı telkin etmemiştir. atatürk yalnız türkiye'nin bütün hayatını değiştiren bir dehâ değil, fakat beynelmilel münasebetlerde iyilik ve yalnız iyilik yapan bir adamdır.
ingiltere, observer gazetesi
atatürk, türk milleti'nin ruhunda türk bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.
ingiliz daily telegraph
cumhuriyet türkiyesi'nin devlet başkanı kemâl atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlik ve başarı....
ingiliz the truth dergisi
o genç ve dâhi türk şefi'nin o esnada çanakkalede bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.
alan moorehead
ingiliz yazarı
çanakkale savaş alanındaki durumu bütün gerçekleriyle belirtmeyi gerekli görüyorum. biz şimdi, kahramanca çarpışan ve çok ustalıkla, cesurca yönetilen asıl türk ordusunun karşısında bulunuyoruz.
hamilton
ingiliz generali
"eğer savaşı kazanmış ve daha da kazanacaksa, o, barışı da yapacaktır. sözüme inanın ve sizlere önceden haber vereyim ki, o bunu iyi yapacak, herkesin düşündüğünden daha eksiksiz ve şimdiye kadar kimsenin ulaşamadığı bir başarı ile yapacak."
claude farrere
fransız yazarı
atatürk'ün kendine özgü dehasının asıl belirdiği nokta, milletinin canlılık ve çalışmalarını tehlike geçtikten sonra da görmesi, yapıcılık, zevkini devam ettirmesi ve bu yeni görevlerin her birine, karşı konulmaz bir çekicilik verilebilmesidir. bunun mantıkla açıklanmasına imkan yoktur; bu o'nun şahsi sırrıdır.
fransız gazetesi
maurice pernot
atatürk'ün kendisine ait sözler;
egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
türk milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar "tam bağımsızlık" ve "kayıtsız şartsız milli egemenlik"ten ibarettir. yeni türkiye devletinin yapısının ruhu milli egemenliktir. milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir...
bütün ümidim gençliktedir.
ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. cumhuriyet'i biz kurduk, o'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.
ne mutlu türküm diyene !
öğretmenler! cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!
"...bu ulusa ve ülkeye hizmet görevi bitmeyecektir."
biz büyük bir inkılap yaptık. memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.
devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır.
muallimler! yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.
ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı... gerçek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız.
milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneği kazanmamıştır.
sizler, yani yeni türkiye'nin genç evlatları! yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
"türkiye cumhuriyeti'ni kuran türkiye halkına türk milleti denir..."
herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.
tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği cumhuriyete inananlara, onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet etmek lazımdır.
asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur.
benim türk milletine, türk cemiyetine, türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. siz de, sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.
istiklal, istikbal, hürriyet, herşey adaletle kaimdir!
kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. çalışmaların en yükseği budur.
"uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir."
gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
öğretmenler! cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.
öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır.
öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
söz konusu olan vatansa, gerisi teferruat.
yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? yorulmamak olur mu? elbette yorulacaksınız. benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.
öyle istiyorum ki, türk dili bilim yöntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar.
okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.
okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, türk milleti, türk sanatı, türk iktisadiyatı, türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.
müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.
türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.
biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.
biz türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
yurtta sulh, cihanda sulh.
türk milletinin istidatı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.
türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.
yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.
gerçi bize milliyetçi derler. ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.
milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.
milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. türk dili, dillerin en zenginlerindendir. yeter ki, bu dil şuurla işlensin. ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.
her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
türk milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.
büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. asıl küfür onların bu zannıdır. bu yanlış tefsiri yapanların maksadı islâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.
biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.
dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.
bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. büyük türk milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.
insan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?
ey kahraman türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. ben muhterem hanımlarımızın avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.
anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.
ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, türk milletine canımı vereceğim.
çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.
hiçbir zafer amaç değildir. zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır.
zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz). o, boş bir gayrettir.
her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar. yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.
türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. o halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. onun için, türkiye büyük millet meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.
ekonomik kalkınma, türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı türkiye idealinin belkemiğidir.
tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.
hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez
adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz.
millete efendilik yoktur. hizmet vardır. bu millete hizmet eden onun efendisi olur.
basın milletin müşterek sesidir. başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür.
biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir.
sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.
memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. bizim için bu hayat davasıdır.
yeni türkiye devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. yeni türkiye devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. fakat yeni türkiye devleti bir ekonomi devleti olacaktır.
bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.
devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır.
büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.
toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.
bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. bu sahne en az 7 bin senelik bir türk beşiğidir. beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; onların oğlu oldu. bir gün o doğa çocuğu, doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; türk oldu... türk budur. yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir.
bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. bu noktada yeni türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.
savaş zaruri ve hayati olmalıdır. milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.
gençliği yetiştiriniz. onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. 1927
bombasırtı olayı (14 mayıs 1915) çok önemli ve dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. karşılıklı siperler arası 8 metre , yani ölüm kesin. birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. ikinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılıkla biliyormusunuz? bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir cekinme bile göstermiyor. sarsılma yok. okuma bilenler kur' an-ı kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. bilmeyenlerse kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. sıcak cehennem gibi kaynıyor. işte bu türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir. emin olmalısınız ki çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur.
her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. 1925
tüketici yaşamak iyi değildir. üretici olalım. 1925
yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların amacı, türkiye cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir.
tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca, o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur. (1 mart 1922)
milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. türk dili, dillerin en zenginlerindendir. yeter ki, bu dil şuurla işlensin. ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.
--------------------------------------------------------------------------------
her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
--------------------------------------------------------------------------------
din bir vicdan meselesidir. herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. biz dine saygı gösteririz. düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasde ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.
--------------------------------------------------------------------------------
biz kimsenin düşmanı değiliz. yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.
--------------------------------------------------------------------------------
iki mustafa kemal vardır: biri ben, et ve kemik, geçici mustafa kemal... ikinci mustafa kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! o, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. ben, onların rüyasını temsil ediyorum. benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. o mustafa kemal sizsiniz, hepinizsiniz. geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken mustafa kemal odur!
--------------------------------------------------------------------------------
bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim.
--------------------------------------------------------------------------------
süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz.
--------------------------------------------------------------------------------
zafer, "zafer benimdir" diyebilenindir. başarı ise, "başaracağım" diye başlayarak sonunda "başardım" diyebilenindir.
--------------------------------------------------------------------------------
egemenlik verilmez, alınır.
--------------------------------------------------------------------------------
türk milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
--------------------------------------------------------------------------------
milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
--------------------------------------------------------------------------------
gerçi bize milliyetçi derler. ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.
--------------------------------------------------------------------------------
milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
"türk milletinin karakteri yüksektir. türk milleti çalışkandır. türk milleti zekidir... türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni
alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..."
--------------------------------------------------------------------------------
"türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk’ün haysiyeti, onuru ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür."
--------------------------------------------------------------------------------
"öğretmenler; cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... sizin başarınız cumhuriyetin başarısı olacaktır."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk milleti güzel her şeyi her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. fakat muhakkaktır ki, her şeyin üstünde taktir ettiği bir şey varsa o da kahramanlıktır."
--------------------------------------------------------------------------------
"bizim milletimiz, vatanı için, hürriyeti ve egemenliği için fedakar bir halktır."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk esirlik kabul etmeyen bir millettir."
--------------------------------------------------------------------------------
"bizim başka milletlerden hiç bir eksiğimiz yok. cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz."
--------------------------------------------------------------------------------
"büyük şeyleri büyük milletler yapar."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir. milletimizde bu kabiliyet ve tekamül var olmasaydı, onu yaratmaya hiçbir kuvvet ve kudret yeterli olamazdı."
--------------------------------------------------------------------------------
"bu millet kılı kıpırdamadan dava uğruna canını vermeye razı olmasaydı ben hiç birşey yapamazdım."
--------------------------------------------------------------------------------
"giriştiğimiz büyük işlerde, milletimizin yüksek kabiliyet ve yüksek sağduyusu başlıca rehberimiz ve başarı kaynağımız olmuştur."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk kuvvet ve zekasının yenmediği ve yenemeyeceği güçlük yoktur."
--------------------------------------------------------------------------------
"benim hayatta yegane fahrim, servetim türklükten başka bir şey değildir."
--------------------------------------------------------------------------------
"gerektiğinde vatan için bir tek fert gibi yekpare azim ve karar ile çalışmasını bilen bir millet elbette büyük bir geleceğe layık ve aday olan bir millettir."
--------------------------------------------------------------------------------
"bir milletin başarısı, mutlaka bütün milli güçlerin bir istikamette oluşmasıyla mümkündür. bu nedenle bilelim ki, elde ettiğimiz başarı, milletin güç birliği etmesinden, ortak hareket etmesinden ileri gelmiştir. eğer aynı başarı ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak, ayni esasa dayanalım ve aynı şekilde yürüyelim."
--------------------------------------------------------------------------------
"beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."
--------------------------------------------------------------------------------
"benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
esarete mahkûm edilmiş bir istiklâl hakkını kuvvetle kazanmış, idam fermanını yırtıp düşmanlarının suratına fırlatmış adamdır.
alman basını
benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. ikinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.
franklin roosevelt
(a.b.d. başkanı, 10 kasım 1963)
lozan'ı o kazandı; son ikiyüz yılda ihtiyar asya'nın avrupa'ya kazandırdığı ilk zafer.
new york times
dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.
chicago tribune
insanı teslim alıcı gözlerinde fevkâlade önderlik kuvveti vardır. kalın kaşları sakin durmaz. yüksek, enteklektüel zirvelere kalkar ve şayanı hayret derecede geniş alnında derin çizgiler oyacak bir şekilde çatılır. derisi açık renkli ve güneşten yanmıştır. esmer değildir. saçı sarımtrak kahve renklidir. ağzının temiz kesilmiş hatları ve çenesi kararlarının kesinliğini gösterir. o, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.
gladys baker
amerikalı gazeteci
cihanı hayran bırakan bu türk, türkler'in göğsünü türk olduklarından, tarihlerinden ve dillerinden dolayı bir daha kabartmıştır ve türkiye'nin geleceği için, geçmiş yüzyılların toplayabildiğinden daha fazla bir kudret toplamıştır.
general c.h. sherrill
eski amerika elçisi
mustafa kemâl, başarılarının çoğunu tükenmek bilmeyen sabrı sayesinde elde etmiştir.
charles h. sherrill
eski amerika elçisi
ülkesine bağlılığı, kendisine bütün dünyanın saygısını kazandıran atatürk.
f.d. roosevelt a.b.d. cumhurbaşkanı
atatürk'ün birçok insanların başarmaya maddeten muktedir olamadıkları işleri başarmada gösterdiği azim ve cesarete ve ortaya koyduğu esere bütün amerika hayrandır.
amerika basını
-acımasız bir güce ve ateşli bir hırsa, az rastlanır bir enerji ve gözüpek bir entelektüel radikalizm ekledi; tarihsel gelenekler ya da dinsel duygusallıklarla hiç etkilenmedi. fakat bunları daima siyasal bir olgunlukla dengeledi.
the times, londra,
-çağımızda hiçbir isim atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.
observer, londra
atatürk'ün ölümüne bugün hayatın artık hatıradan başka bir şey olmadığı bir âlemde büyük bir devlet adamı, büyük bir asker, büyük derecede şerefli bir şahsiyet olarak ağlanmaktadır. ingiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.
londra, sundey times
o, nevi tamamiyle şahsına münhasır bir devlet adamı idi. diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, demokrasilerin başaramadığı ve başaramıyacağı işleri yapmıştır. tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir. yâni, o kadar ender yetişirler.
word price
muasır hiçbir isim "atatürk" adı kadar büyük saygı telkin etmemiştir. atatürk yalnız türkiye'nin bütün hayatını değiştiren bir dehâ değil, fakat beynelmilel münasebetlerde iyilik ve yalnız iyilik yapan bir adamdır.
ingiltere, observer gazetesi
atatürk, türk milleti'nin ruhunda türk bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.
ingiliz daily telegraph
cumhuriyet türkiyesi'nin devlet başkanı kemâl atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlik ve başarı....
ingiliz the truth dergisi
o genç ve dâhi türk şefi'nin o esnada çanakkalede bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.
alan moorehead
ingiliz yazarı
çanakkale savaş alanındaki durumu bütün gerçekleriyle belirtmeyi gerekli görüyorum. biz şimdi, kahramanca çarpışan ve çok ustalıkla, cesurca yönetilen asıl türk ordusunun karşısında bulunuyoruz.
hamilton
ingiliz generali
"eğer savaşı kazanmış ve daha da kazanacaksa, o, barışı da yapacaktır. sözüme inanın ve sizlere önceden haber vereyim ki, o bunu iyi yapacak, herkesin düşündüğünden daha eksiksiz ve şimdiye kadar kimsenin ulaşamadığı bir başarı ile yapacak."
claude farrere
fransız yazarı
atatürk'ün kendine özgü dehasının asıl belirdiği nokta, milletinin canlılık ve çalışmalarını tehlike geçtikten sonra da görmesi, yapıcılık, zevkini devam ettirmesi ve bu yeni görevlerin her birine, karşı konulmaz bir çekicilik verilebilmesidir. bunun mantıkla açıklanmasına imkan yoktur; bu o'nun şahsi sırrıdır.
fransız gazetesi
maurice pernot
atatürk'ün kendisine ait sözler;
egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
türk milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar "tam bağımsızlık" ve "kayıtsız şartsız milli egemenlik"ten ibarettir. yeni türkiye devletinin yapısının ruhu milli egemenliktir. milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir...
bütün ümidim gençliktedir.
ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. cumhuriyet'i biz kurduk, o'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.
ne mutlu türküm diyene !
öğretmenler! cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!
"...bu ulusa ve ülkeye hizmet görevi bitmeyecektir."
biz büyük bir inkılap yaptık. memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.
devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır.
muallimler! yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.
ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı... gerçek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız.
milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneği kazanmamıştır.
sizler, yani yeni türkiye'nin genç evlatları! yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
"türkiye cumhuriyeti'ni kuran türkiye halkına türk milleti denir..."
herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.
tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği cumhuriyete inananlara, onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet etmek lazımdır.
asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur.
benim türk milletine, türk cemiyetine, türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. siz de, sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.
istiklal, istikbal, hürriyet, herşey adaletle kaimdir!
kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. çalışmaların en yükseği budur.
"uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir."
gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
öğretmenler! cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.
öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır.
öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
söz konusu olan vatansa, gerisi teferruat.
yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? yorulmamak olur mu? elbette yorulacaksınız. benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.
öyle istiyorum ki, türk dili bilim yöntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar.
okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.
okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, türk milleti, türk sanatı, türk iktisadiyatı, türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.
müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.
türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.
biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.
biz türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
yurtta sulh, cihanda sulh.
türk milletinin istidatı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.
türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.
yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.
gerçi bize milliyetçi derler. ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.
milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.
milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. türk dili, dillerin en zenginlerindendir. yeter ki, bu dil şuurla işlensin. ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.
her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
türk milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.
büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. asıl küfür onların bu zannıdır. bu yanlış tefsiri yapanların maksadı islâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.
biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.
dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.
bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. büyük türk milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.
insan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?
ey kahraman türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. ben muhterem hanımlarımızın avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.
anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.
ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, türk milletine canımı vereceğim.
çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.
hiçbir zafer amaç değildir. zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır.
zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz). o, boş bir gayrettir.
her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar. yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.
türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. o halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. onun için, türkiye büyük millet meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.
ekonomik kalkınma, türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı türkiye idealinin belkemiğidir.
tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.
hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez
adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz.
millete efendilik yoktur. hizmet vardır. bu millete hizmet eden onun efendisi olur.
basın milletin müşterek sesidir. başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür.
biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir.
sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.
memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. bizim için bu hayat davasıdır.
yeni türkiye devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. yeni türkiye devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. fakat yeni türkiye devleti bir ekonomi devleti olacaktır.
bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.
devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır.
büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.
toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.
bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. bu sahne en az 7 bin senelik bir türk beşiğidir. beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; onların oğlu oldu. bir gün o doğa çocuğu, doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; türk oldu... türk budur. yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir.
bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. bu noktada yeni türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.
savaş zaruri ve hayati olmalıdır. milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.
gençliği yetiştiriniz. onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. 1927
bombasırtı olayı (14 mayıs 1915) çok önemli ve dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. karşılıklı siperler arası 8 metre , yani ölüm kesin. birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. ikinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılıkla biliyormusunuz? bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir cekinme bile göstermiyor. sarsılma yok. okuma bilenler kur' an-ı kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. bilmeyenlerse kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. sıcak cehennem gibi kaynıyor. işte bu türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir. emin olmalısınız ki çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur.
her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. 1925
tüketici yaşamak iyi değildir. üretici olalım. 1925
yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların amacı, türkiye cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir.
tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca, o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur. (1 mart 1922)
milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. türk dili, dillerin en zenginlerindendir. yeter ki, bu dil şuurla işlensin. ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.
--------------------------------------------------------------------------------
her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
--------------------------------------------------------------------------------
din bir vicdan meselesidir. herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. biz dine saygı gösteririz. düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasde ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.
--------------------------------------------------------------------------------
biz kimsenin düşmanı değiliz. yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.
--------------------------------------------------------------------------------
iki mustafa kemal vardır: biri ben, et ve kemik, geçici mustafa kemal... ikinci mustafa kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! o, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. ben, onların rüyasını temsil ediyorum. benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. o mustafa kemal sizsiniz, hepinizsiniz. geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken mustafa kemal odur!
--------------------------------------------------------------------------------
bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim.
--------------------------------------------------------------------------------
süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz.
--------------------------------------------------------------------------------
zafer, "zafer benimdir" diyebilenindir. başarı ise, "başaracağım" diye başlayarak sonunda "başardım" diyebilenindir.
--------------------------------------------------------------------------------
egemenlik verilmez, alınır.
--------------------------------------------------------------------------------
türk milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
--------------------------------------------------------------------------------
milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
--------------------------------------------------------------------------------
gerçi bize milliyetçi derler. ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.
--------------------------------------------------------------------------------
milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
"türk milletinin karakteri yüksektir. türk milleti çalışkandır. türk milleti zekidir... türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni
alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..."
--------------------------------------------------------------------------------
"türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk’ün haysiyeti, onuru ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür."
--------------------------------------------------------------------------------
"öğretmenler; cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... sizin başarınız cumhuriyetin başarısı olacaktır."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk milleti güzel her şeyi her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. fakat muhakkaktır ki, her şeyin üstünde taktir ettiği bir şey varsa o da kahramanlıktır."
--------------------------------------------------------------------------------
"bizim milletimiz, vatanı için, hürriyeti ve egemenliği için fedakar bir halktır."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk esirlik kabul etmeyen bir millettir."
--------------------------------------------------------------------------------
"bizim başka milletlerden hiç bir eksiğimiz yok. cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz."
--------------------------------------------------------------------------------
"büyük şeyleri büyük milletler yapar."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir. milletimizde bu kabiliyet ve tekamül var olmasaydı, onu yaratmaya hiçbir kuvvet ve kudret yeterli olamazdı."
--------------------------------------------------------------------------------
"bu millet kılı kıpırdamadan dava uğruna canını vermeye razı olmasaydı ben hiç birşey yapamazdım."
--------------------------------------------------------------------------------
"giriştiğimiz büyük işlerde, milletimizin yüksek kabiliyet ve yüksek sağduyusu başlıca rehberimiz ve başarı kaynağımız olmuştur."
--------------------------------------------------------------------------------
"türk kuvvet ve zekasının yenmediği ve yenemeyeceği güçlük yoktur."
--------------------------------------------------------------------------------
"benim hayatta yegane fahrim, servetim türklükten başka bir şey değildir."
--------------------------------------------------------------------------------
"gerektiğinde vatan için bir tek fert gibi yekpare azim ve karar ile çalışmasını bilen bir millet elbette büyük bir geleceğe layık ve aday olan bir millettir."
--------------------------------------------------------------------------------
"bir milletin başarısı, mutlaka bütün milli güçlerin bir istikamette oluşmasıyla mümkündür. bu nedenle bilelim ki, elde ettiğimiz başarı, milletin güç birliği etmesinden, ortak hareket etmesinden ileri gelmiştir. eğer aynı başarı ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak, ayni esasa dayanalım ve aynı şekilde yürüyelim."
--------------------------------------------------------------------------------
"beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."
--------------------------------------------------------------------------------
"benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."