• 23211
    cim bom bu sezon 4. yıldızı takacaksa bunda muslera’nın katkısı ilk sıraya yazılacaktır. sarı kırmızılı takımın rekor denecek kadar çok gol yediği bir dönemde bile onu ayakta tutan ve şampiyonluk potasında kalmasını sağlayan adam uruguaylı idi. dün akşam mersin idmanyurdu karşısında da inanılması güç golleri kurtararak başroldeki yerini kimseye bırakmadı.

    tabii ilk 45 dakikada sneijder’in serbest atışı ve yasin’in golü dışında hiçbir hücum etkinliği gösterememiş olmak galatasaray için biraz korkutucuydu. üstelik bu durum ikinci yarıda daha feci bir hal aldı. telles’in savunma yetersizliğinden doğan iki müthiş pozisyon ve hakan balta’nın gördüğü kart da endişe doğuran öteki noktalardı. servet’in markajında bunalan burak ancak ikinci yarının başında görünebildi. hepsi de o olarak kaldı.

    nakoulma-sabri eşleşmesindeki dengesizlik ve telles’in savunma yetersizliği, evsahibinin iki kanattan da rahat gelmesini sağlayan temel etkendi. hamza hoca, önlemde gecikmenin gole malolacağını gördü. emre çolak’ın çıkıp olcan’ın girmesi, takım savunmasını güçlendirecek bir hamleydi. fakat oyun pek değişmedi. bunda yasin-sneijder-burak üçlüsünün oyuna çok az katılabilmesi etkendi. sneijder’in sürüklediği pozisyonda burak’ın birkaç metreden topu ağlara yuvarlayamayışı, hemen her maçta yaşanan ve bedeli çok ağır olabilecek bir kayıptı.

    doğrusunu isterseniz sarı kırmızılı takım rakibi karşısında yadırganacak kadar çok büzüldü. neredeyse tek atak dışında bütün ikinci yarıyı da savunma yaparak geçirdi. bunu başarmak da önemsiz sayılmaz ama şampiyon olacak takımın herhangi bir rakibi karşısında bu kadar geride kalışını kabullenebilmek de kolay değil. ayrıca gol sıkıntısı da başa dert olabilecek kadar büyüyor...

    melo ile selçuk’un savunmanın önünde kalmaları ve üstelik orada da katkılarının fazla olmayışı, galatasaray’ın çektiği sıkıntıyı büyüttü. evsahibi tek kale oynarken, sarı kırmızılı taraftar da maçı yüreği ağzında izlemek zorunda kaldı. tek başarı, gol yememekti ve o da dünyalara değerdi! ne olursa olsun bu maçtan 3 puanla dönmek, şampiyonluk yolunda en önemli dönemeçlerden birinin aşılması anlamına geliyordu.

    maçı kazandıran yasin’in golü ‘yetenek ne işe yarar?’ sorusunun da yanıtı gibiydi. bu oyuncu özgüveni arttıkça fazlasını veriyor ve hem kendisi hem takımı kazanıyor… toparlayalım: bu güzel akdeniz akşamında sarı kırmızılı takım istediğini elde ederken, ‘mersin’i şimdi fener düşünsün’ diyerek eve döndü.

    ahmet çakır

    http://www.zaman.com.tr/...muslera_2294210.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın