10066
buradaki büyük bir çoğunluğun artık anlamayacağına eminim; ben o yüzden sadece internet ortamına bir bilgi katmak amacıyla anlatılabilecek en basit dille anlatayım. öncelikle tanımla başlayalım. galatasaray ve türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı teknik direktörüdür. şimdi gelelim kendisi ile ilgili argümanlara. deniliyor ki paraya tapıyor ve bunun üzerinden fenerbahçe'ye gidebileceği iddia ediliyor. arkadaşlar fenerbahçe şu ana kadar tam üç kez fatih terim'e dönemin en yüksek değerlerinde maaşlarla teklifte bulunmuştur ve o paraya tapan fatih terim ne hikmetse kabul etmemiştir. bunu söyleyenler bizzat o dönemin fenerbahçe yöneticileri. sebebi de tektir. bu adam sarı kırmızıya tahmin edemeyeceğiniz kadar gönülden bağlıdır.
gelelim bizi sattı, gitti, terk etti temalı arabesk yaklaşımlara. daha önce de yazılmış ama ben yineleyeyim. fatih terim galatasaray futbol takımının başında antrenmanda olduğu sırada kovulmuştur. bu olayla ilgili anlayamadığım çok önemli bir nokta var. ünal aysal taraftarı arkadaşlar şunu açıklarsa çok sevineceğim. ''nası kovdu ama fatih terim'i ünal başgan" veya "bir daha gelsin de bir daha kovsun inşallaaaaah" gibi cümleler duyuyorum sık sık. ee madem kovdu; o zaman nası bizi terk etti bu adam. yok kovulmadıysa bu cümlelerin mantığı ne? bir de şöyle bir grup var. diyorlar ki fatih terim kovuldu eyvallah ama gitti yıldırım demirören'le el sıkıştı milli takımın başına geçti. takıldığımız nokta da bu. emin olun orada yıldırım demirören değil de şarkıcı ajdar da oturuyor olsa fatih terim o teklifi kabul edecekti. bunun tek bir sebebi var. fatih terim oldum olası taa futbolculuk yıllarından beri "aşırı milliyetçi" bir insandır. hatta bazen rahatsız edici derecede ( hele bir yugoslav'dan muhabbeti) . ancak bu durum yalnızca fatih terim'i bağlar. herkesin siyasi görüşü, hayata, dünyaya bakışı farklı olabilir. tıpkı hakan şükür örneğinde olduğu gibi. fatih terim kafasındaki bir adam ay yıldızın olduğu hiçbir teklifi reddedemez. reddederse geceleri uyuyamaz. çünkü ideolojik yaklaşımı bu.
gelelim enkaz bıraktı argümanına. yahu el insaf be arkadaş. enkaz dediğiniz takımı fatih terim aldığında ne haldeydi hatırlıyor musunuz acaba? bu adam iki sene içinde şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid ile karşılaşırken "beş, beş, beş" dedirtti bize tribünlerde. tıpkı 1996-2000 yılları arasında kurduğu gibi bir hegemonya kurdu türkiye'de. göğsümüzdeki yıldızlardan biri bu adama ait. real madrid dahil kimseden korkuyor muyduk allah aşkına bir hatırlayın. yeneriz diyorduk. neden olmasın diyorduk. sözlükte yazılanlara bakmayın. dışarıda, sokaklarda galatasaray taraftarlarının çoğu bu adama hala tapıyor ve efsanesi olarak görüyor bundan emin olun. ünal aysal'ı bugün başarılı olarak kabul ediyorsanız bunun sebebi fatih terim'dir başka hiçbir şey değil. ki onun da ilk tercihi fatih terim değildi hatırlayacak olursanız bunu kendisi de ifade etmişti. bugün hamza hamzaoğlu'ndan bu kadar rahatsız olunmasının sebeplerinden biri de fatih terim'le olan yakınlığı bu da çok açık. vallahi ne diyeyim bilemiyorum. benim derdim kendimi bildim bileli galatasaray ve fatih terim beni bu anlamda kimsenin etmediği kadar mutlu etmiştir. bazılarının aklına adını duyunca yıldırım demirören'le yaptığı mukavele fotoğrafı geliyor olabilir ama benim aklıma diz çöküp ağlayan bir adam geliyor. sanırım o anı hepiniz hatırladınız. hani şu hala adıyla hava attığımız günler. işte onların mimarına yapılan nankörce yorumlar o kadar üzücü ki. yazık. başka bir şey diyemiyorum.
gelelim bizi sattı, gitti, terk etti temalı arabesk yaklaşımlara. daha önce de yazılmış ama ben yineleyeyim. fatih terim galatasaray futbol takımının başında antrenmanda olduğu sırada kovulmuştur. bu olayla ilgili anlayamadığım çok önemli bir nokta var. ünal aysal taraftarı arkadaşlar şunu açıklarsa çok sevineceğim. ''nası kovdu ama fatih terim'i ünal başgan" veya "bir daha gelsin de bir daha kovsun inşallaaaaah" gibi cümleler duyuyorum sık sık. ee madem kovdu; o zaman nası bizi terk etti bu adam. yok kovulmadıysa bu cümlelerin mantığı ne? bir de şöyle bir grup var. diyorlar ki fatih terim kovuldu eyvallah ama gitti yıldırım demirören'le el sıkıştı milli takımın başına geçti. takıldığımız nokta da bu. emin olun orada yıldırım demirören değil de şarkıcı ajdar da oturuyor olsa fatih terim o teklifi kabul edecekti. bunun tek bir sebebi var. fatih terim oldum olası taa futbolculuk yıllarından beri "aşırı milliyetçi" bir insandır. hatta bazen rahatsız edici derecede ( hele bir yugoslav'dan muhabbeti) . ancak bu durum yalnızca fatih terim'i bağlar. herkesin siyasi görüşü, hayata, dünyaya bakışı farklı olabilir. tıpkı hakan şükür örneğinde olduğu gibi. fatih terim kafasındaki bir adam ay yıldızın olduğu hiçbir teklifi reddedemez. reddederse geceleri uyuyamaz. çünkü ideolojik yaklaşımı bu.
gelelim enkaz bıraktı argümanına. yahu el insaf be arkadaş. enkaz dediğiniz takımı fatih terim aldığında ne haldeydi hatırlıyor musunuz acaba? bu adam iki sene içinde şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid ile karşılaşırken "beş, beş, beş" dedirtti bize tribünlerde. tıpkı 1996-2000 yılları arasında kurduğu gibi bir hegemonya kurdu türkiye'de. göğsümüzdeki yıldızlardan biri bu adama ait. real madrid dahil kimseden korkuyor muyduk allah aşkına bir hatırlayın. yeneriz diyorduk. neden olmasın diyorduk. sözlükte yazılanlara bakmayın. dışarıda, sokaklarda galatasaray taraftarlarının çoğu bu adama hala tapıyor ve efsanesi olarak görüyor bundan emin olun. ünal aysal'ı bugün başarılı olarak kabul ediyorsanız bunun sebebi fatih terim'dir başka hiçbir şey değil. ki onun da ilk tercihi fatih terim değildi hatırlayacak olursanız bunu kendisi de ifade etmişti. bugün hamza hamzaoğlu'ndan bu kadar rahatsız olunmasının sebeplerinden biri de fatih terim'le olan yakınlığı bu da çok açık. vallahi ne diyeyim bilemiyorum. benim derdim kendimi bildim bileli galatasaray ve fatih terim beni bu anlamda kimsenin etmediği kadar mutlu etmiştir. bazılarının aklına adını duyunca yıldırım demirören'le yaptığı mukavele fotoğrafı geliyor olabilir ama benim aklıma diz çöküp ağlayan bir adam geliyor. sanırım o anı hepiniz hatırladınız. hani şu hala adıyla hava attığımız günler. işte onların mimarına yapılan nankörce yorumlar o kadar üzücü ki. yazık. başka bir şey diyemiyorum.
