1906
şu an dolu olduğum için kırıcı şeyler yazabilirim, yanlış bir şey olursa moderasyon gerekni yapar ama cidden sinirlendim bu akşam.
"leş kargası" diye bir tabir vardır. ortada leş varsa bu karga oraya tüner ve lime lime ederek o leşi sömürür. o karga, ortada bir leş varsa görünür. bir motivasyonu vardır ve motivasyonu olan şeyin kaynağı da zaten ölümdür.
şu an hamzaya yapılan şey leş kargalığı bile değil, adını koyamıyorum bunun. kendisine yapılan bu saldırının gerçekten açıklaması yok. öyle şuursuz laflar ediliyor ki kendisine, yaptığı hataları yazmak gelmiyor insanın içinden.
hamza ele aldığında çağrı merkeziydi bu takım. gelen geçen dört sallıyordu. avrupada averaj takımı olmuştu. oyuncuların moralleri yerlerdeydi. kimse kimseyi sallamaz olmuştu. bugün takımı sırtlayan adamlar ya yedekti ya hiç oynatılmıyordu. bu takımla 3 beraberlik 1 mağlubiyet aldı sadece, o mağlubiyet de zaten kadıköydeydi. sneijder yedek kalıyordu, yasin öztekin rotasyona bile zor giriyordu, alex telles ucube biçimde sadece avrupada oynuyor, ligde ilk on sekize bile giremiyordu, bruma zaten hak getire, hamit sadece yatmakla meşguldü, burak yılmaz ofsayt adam, selçuk inan ruh adamdı. sneijderdan mancini kadar verim aldı hamza, yasin öztekin gibi kimsenin yüzüne bakmadığı adamı takımın kilit oyuncularından yaptı. alex telles galatasaray kariyerindeki en parlak günlerini yaşıyor. selçuk sorumluluk alıyor. burak topla arasını düzelttiği gibi artık ofsayta düşme, faul yapma gibi hastalıklarını da atlatıyor, tabii sakat olmadığı zamanlarda böyle. hamit altıntop artık takımın en güvenilir oyuncusu, brumada sürekli ısrar ediliyor.
bu adamların hamza gelene kadar ne halde olduğunu ne çabuk unuttunuz! maçı elleriyle vermiş, yok vasatmış, yok galatasaray kalibresinde değilmiş... bunun süslemesi de "lig için yeterli ama cl için yetersiz." olmalıydı da allahtan cevallerden bazıları "sene sonu teşekkür edilip..." goygoyundan uzak durmamış.
adam galatasarayın en büyük sıkıntısı olan güven problemini çözmüş, kazanma problemini yıkmış; hala oyuncu değişiklikleri üzerinden saçma sapan goygoylar dönüyor. (burada isim vermem lazım, paredros nickli yazarı bundan maada tutuyorum, kendisi gayet seviyeli ve mantıklı eleştiriyor.)
tamam, galatasarayın yeni nesil acaip tipleme taraftarı sabırsız, doğru. birkaç maç kaybettiği taktirde hamzanın başına üşüşeceklerini biliyordum ama takım ligde lider, tr kupasında yarı finalistken -hem de burak yılmaz, felipe melo ve semih kaya gibi banko oyunculardan yoksun, tek forvet alternatifinin umut bulut olduğu bir takım- bunu yapacaklarını hiç tahmin etmiyordum. vallahi bravo! değirmenlikte seviye atlamış bu takımın taraftarı. öğüt babam öğüt.
bu adam sezon başı planlamasını bile yapamadı. yapamadığı gibi, prandellinin -aslında daha çok yönetimin- yaptığı planlama rezaletinin ceremesini de çekiyor.
not: sonra "gaassaray tarftara açılsın!" deniyor. allah o günleri göstermesin. bu kulüp bunlara açılırsa 10 sene içinde mahvolur. obsesif biçimde sevdikleri şeylerden başka hiçbir varlığa tahammülü olmayan adamların bu kulübün içine girmesi sadece harakiri olur.
"leş kargası" diye bir tabir vardır. ortada leş varsa bu karga oraya tüner ve lime lime ederek o leşi sömürür. o karga, ortada bir leş varsa görünür. bir motivasyonu vardır ve motivasyonu olan şeyin kaynağı da zaten ölümdür.
şu an hamzaya yapılan şey leş kargalığı bile değil, adını koyamıyorum bunun. kendisine yapılan bu saldırının gerçekten açıklaması yok. öyle şuursuz laflar ediliyor ki kendisine, yaptığı hataları yazmak gelmiyor insanın içinden.
hamza ele aldığında çağrı merkeziydi bu takım. gelen geçen dört sallıyordu. avrupada averaj takımı olmuştu. oyuncuların moralleri yerlerdeydi. kimse kimseyi sallamaz olmuştu. bugün takımı sırtlayan adamlar ya yedekti ya hiç oynatılmıyordu. bu takımla 3 beraberlik 1 mağlubiyet aldı sadece, o mağlubiyet de zaten kadıköydeydi. sneijder yedek kalıyordu, yasin öztekin rotasyona bile zor giriyordu, alex telles ucube biçimde sadece avrupada oynuyor, ligde ilk on sekize bile giremiyordu, bruma zaten hak getire, hamit sadece yatmakla meşguldü, burak yılmaz ofsayt adam, selçuk inan ruh adamdı. sneijderdan mancini kadar verim aldı hamza, yasin öztekin gibi kimsenin yüzüne bakmadığı adamı takımın kilit oyuncularından yaptı. alex telles galatasaray kariyerindeki en parlak günlerini yaşıyor. selçuk sorumluluk alıyor. burak topla arasını düzelttiği gibi artık ofsayta düşme, faul yapma gibi hastalıklarını da atlatıyor, tabii sakat olmadığı zamanlarda böyle. hamit altıntop artık takımın en güvenilir oyuncusu, brumada sürekli ısrar ediliyor.
bu adamların hamza gelene kadar ne halde olduğunu ne çabuk unuttunuz! maçı elleriyle vermiş, yok vasatmış, yok galatasaray kalibresinde değilmiş... bunun süslemesi de "lig için yeterli ama cl için yetersiz." olmalıydı da allahtan cevallerden bazıları "sene sonu teşekkür edilip..." goygoyundan uzak durmamış.
adam galatasarayın en büyük sıkıntısı olan güven problemini çözmüş, kazanma problemini yıkmış; hala oyuncu değişiklikleri üzerinden saçma sapan goygoylar dönüyor. (burada isim vermem lazım, paredros nickli yazarı bundan maada tutuyorum, kendisi gayet seviyeli ve mantıklı eleştiriyor.)
tamam, galatasarayın yeni nesil acaip tipleme taraftarı sabırsız, doğru. birkaç maç kaybettiği taktirde hamzanın başına üşüşeceklerini biliyordum ama takım ligde lider, tr kupasında yarı finalistken -hem de burak yılmaz, felipe melo ve semih kaya gibi banko oyunculardan yoksun, tek forvet alternatifinin umut bulut olduğu bir takım- bunu yapacaklarını hiç tahmin etmiyordum. vallahi bravo! değirmenlikte seviye atlamış bu takımın taraftarı. öğüt babam öğüt.
bu adam sezon başı planlamasını bile yapamadı. yapamadığı gibi, prandellinin -aslında daha çok yönetimin- yaptığı planlama rezaletinin ceremesini de çekiyor.
not: sonra "gaassaray tarftara açılsın!" deniyor. allah o günleri göstermesin. bu kulüp bunlara açılırsa 10 sene içinde mahvolur. obsesif biçimde sevdikleri şeylerden başka hiçbir varlığa tahammülü olmayan adamların bu kulübün içine girmesi sadece harakiri olur.