resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:Al-Shabab
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 1876
    buraya daha önce 100 kere yazmışımdır belki ama yine de yazacağım. çok güzel kalpli, iyi niyetli ve her şeyin en iyisine layık bir insan. sırf bu yüzden bu sene şampiyonluk kupasını kendi elleriyle kaldırmasını, 4. yıldızı galatasaray camiasına kazandırarak kulüp tarihine geçmesini çok ama çok istiyorum. şu bahsi geçen, gurbetçi taraftarı antrenmana alma videosunu izledikçe kendine çok daha yakın hissettiriyor kendisini. çok babacan biri belli ki. zamanında benzer duyguları fatih terim'e besledik fakat sonuç ortada. eminim ki sonu benzemeyecektir. hep güzel hatırlayacağız kendisini.

    http://alkislarlayasiyorum.com/...ludan-taraftara-jest

    edit: ayrıca bahsi geçen videodan benim daha bugün haberim oldu ve sözlükte de hakkında çok az entry girilmiş. videoda başroldeki kişi bilic falan olsaydı muhtemelen 1 hafta bilic'in adamlığı konuşulurdu sosyal medyada. söz konusu hamza hoca olunca hiç gündeme gelmiyor nedense. hamza hocamın adamlığını, bilic'in şekilci şovmenliği ile asla kıyaslamam bile.
  • 1878
    günlerdir aynı videoyu izleyip bogazim dugumleniyor sözlük. imza torenindeki o mağrur hali gözümün önünden gitmiyor. en zor gününde acisini dindiren galatasaray olmuş bu adamin sözlük. o torendeki gözlerinin dolduğu an gitmiyor aklimdan. hocam, babaniz bizi yukaridan bir yerlerden izliyor elbet. o seni o tesiste izlerken ne kadar gurur duyuyorsa su an en az o kadar gurur duyuyor. biz senin arkandayiz hocam, sen bu sezonu kaçıncı bitirirsen bitir biz senin arkandayiz. seni seviyoruz hocam, inaniyoruz 4.yildiz seninle gelecek.
  • 1879
    galatasaray tarihinin en çok haksızlık yapılan hocalarından biridir. taraftarın önemli bir kısmı kendisine yaptığı her hatanın ardından saydırmakta, çapsızlıkla itham etmekte geldiğinden bu yana. hızlıca bir noktaya değineceğim.

    galatasaray'da 1(bir) tane bile transfer yapmadan, 1(bir) tane bile kamp dönemi geçirmeden* hocalık yapan birini bilen var mı? cevat güler, bülent ünder gibi sezonu tamamlamak için idareten gelenleri saymıyorum. hamza hamzaoğlu, takımın başına aralık ayında geçti, puan olarak kötü durumda olmasa da futbol anlamında ve daha kötüsü mental anlamda bitmiş bir takımın başına hem de. tt arena açıldığından bu yana en düşük seyirci ortalamasına tanık oluyoruz. zaten gelen ve gelmeyen taraftarın da psikolojisi malum. adamın elinde önceki teknik direktörler gibi drogba, eboue, riera gibi oyuncular da yok. ikinci forveti umut bulut, en iyi sağ beki sabri. yabancı sınırlamasının olduğu ortamda semih kaya, burak yılmaz gibi oyuncular çok sık sakatlandı, melo ameliyat oldu sezonu büyük ölçüde kapattı vs vs...

    tüm bu negatiflikler içinde kendisi oldukça yüksek bir galibiyet yüzdesi ile devam ederken ligde lider, taraftarı ve takımı şampiyonluk havasına sokmuş, türkiye kupası'nda da yoluna devam etmekte. herkesin çöp gözüyle baktığı oyuncuları kazanmış, verim almaya başlamış. futbol anlamında wesley sniejder ve burak yılmaz'dan açık ara en yüksek verimi o almış, almaya devam ediyor. maç başına gol ortalaması son dönemlerin en yükseği. üstelik bunları sıfır büyük takım tecrübesiyle yapıyor. adam bu olumsuzluklar karşısında yaptıklarına rağmen "top oynattığı yok" falan diye eleştiriliyor bir de. bir kere bu tespitin kale alınacak bir tarafı yok da, en basitinden çok başarılıydı diye arkasından ağlanan terim'in bile ağır ötesi futbol oynattığı takıma kazandırdığı hız ve dikine oynama alışkanlığını görmemek için kör olmak lazım.

    kısa sürede bu yaptıklarının yanında bir de kusursuz futbol oynatsa zaten kendisi peygamberliğini ilan ederdi. benim kendisinin takımında gördüğüm en büyük problem, skoru bulduktan sonra maçı bitirmede yaşanıyor. bunda da en belirleyici unsur takım savunması zaafları. büyük takımlar topun arkasına geçtiğinde zor pozisyon verir, bir şekilde maçı bitirir ve kazanır. şimdiye kadar bir kez ağır bir şekilde başımız yandı bundan ancak çoğu maçta tehlikesini yaşadık. uzun vadede şampiyonlar ligi'nde başarılı olmak, o takımlara kafa tutabilmek için çok daha sağlam bir takım savunması ve alternatif stratejiler şart. ancak bu dediğim problem, maçtan maça geçen sürede oturup halledilecek bir şey değil. işte kamp denilen olay bunlar için var. takım halinde böyle temel hususları öğrenmek, geliştirmek için en uygun zaman yaz kamplarıdır. hamza hoca ortasında geldiği sezonu şampiyon bitirmeye çalışırken böyle şeylere zaman bulamaması normal.

    kendisi 45 yaşında. bir teknik direktör için oldukça genç. kariyerinin başında, çalıştırdığı ilk büyük takım olan galatasaray'da kısa süre içinde yaptıkları bana heyecan veriyor. böylesine skor endeksli bir futbol ülkesinde skor almayı çok iyi becermesi ve kafasındaki futbolu, çok sayıda vasat oyuncu kullanarak belli ölçüde oynatmaya çalışması önemli özellikler. yaptıklarını isimli bir teknik direktör yapsa adama her dakika methiyeler diziyorduk şimdi. "hamza" yapınca adama akıllı maymun muamelesi gösteren taraftarlar var. dediğim gibi, bunun bizim söklükteki karşılığı haksızlık.
  • 1880
    susam sokağı'nın iki kahramanı vardı, yaşı yetenler hatırlar, edi ile büdü. bu arkadaşlar susam sokağının bir bölümünde bütün gün boyunca dağınık bir yatağı bin uğraşla düzeltmeye çalışmış, en sonunda yatağı istedikleri düzene sokunca, yorgunluktan kendilerini farkında olmadan yatağa bırakmış ve yatağın yeniden bozulduğunu anladıklarında hüsranla, şapşal şapşal birbirlerine bakmışlardı.

    işte hamza hamzaoğlu hocam bu hikayedeki edi ve büdü'nün gösterdiği çabayla bu takımı, gözle görülür şekilde düzenlemiş, kısıtlı imkanlarla çok yol katetmiştir. dilerim bu hikayenin sonu gibi, kendi çabalarıyla, alın teriyle bir yerlere getirdiği bu takımı yaptığı hatalarla, tecrübesizliğiyle mutlu sondan alıkoymaz.çünkü bu taraftar onun başarılı olmasını onun kadar istiyor.güzel günler onunla gelecek.

    güzel günlerin habercisi, tertemiz bir kalbe sahip, çalışkan, tecrübesiz ancak gelişmeye açık, mütevazı teknik adam.

    edit: imlar
  • 1885
    bir şekilde her maçı zora sokmayı başaran hoca. şimdiye kadar öyle veya böyle geldik ama buradan sonra ciddiyetsizliğe yer yok. yaptığı veya yapmadığı her değişiklikte takım kötüye gidiyor saha içinde. bugünkü maçta 3. golden sonra takım ciddiyetini kaybetti. o zaman kulübeden çıkıp azarlayacaksın sahadakileri. orta sahayı kaybettik, değişiklik gerekiyordu, gitti bruma'yı çıkardı(ki bugün iyi oynadı bruma).

    yani maçlara başlangıcı çok iyi, goller geliyor, sonrası kabus. her maç için bu geçerli. olacak iş değil.
  • 1887
    her mac ayni hata yaptigina dair yazdigim yazi sayisi toplam girdigim entry sayisinin %10unu kapliyor sanirim. yine ayni hatayi yapti 5 nisan karabuk macinda. ezbere bir sekilde bruma'yi cikartip sag tarafa emre'yi aldi. yeter hamzaoglu yeter artik ya.

    sabri yerini kaybedip duruyor, onunde cizgide oynamayi bilmeyen ve geri gelemeyen adam kyamazsin guzel abicim. o nedenle sabri onunde emre ile 4-2-3-1 oynanmaz. her bruma yerine emre'yi koydugunda en az 1 gol yiyoruz. daha kac kez ayni hatayi yapman gerekiyor tekrarlamaman icin?

    yasin'in her mac 65 sonrasi oldugunu gorememene ne demeli? kosacak gucu kalmiyor adamin, ya sag kanata al yorulunca ya da cikar yerine emre'yi al.

    ve ayrica gozunu seveyim sabri'ye soyle kendisi osmanli akincisi degil, kafasina estikce ileri cikmasin. yedigimiz ataklarin hepsi onun yuzunden geliyor.

    buradan spikerlere de bir lafim var, allah sizi nasil biliyorsa oyle yapsin. her mac bruma sabri'ye destek vermiyor diye soylemezseniz olecek misiniz karaktersiz cahiller. sabri'ye destek verilmedigi icin mi atak yiyoruz, sabri'ye ragmen o kanati kapatmaya mi calisiyoruz, bunu goremeyecek kadar cahil misiniz sinsi karaktersizler.

    3-0'da umut yerine pandev'i oyuna almis olsa, isterse oyundan selcuk umut cikartip pandev emre alsin hatta hamit umut cikartip aydin pandev'i alsa bile fark etmez, o saatten sonra 6-0 olur mac. ama yok, pandev ligde oynatilamaz diye kura var belli ki.

    cok hatalisin hamza hoca. ve bu hatayi duzeltmemekte israr ediyorsun ya, kalp hastasi olacagim senin bu inadin yuzunden. prandelli'de net 4-0 yeniliyorduk stres yoktu, simdi 3-0 ondeyiz mac ne zaman 3-2 olacak diye bekliyoruz. bizi hic yaniltmadan 65'ten sonra maci rakibe veriyor sagolsun.
  • 1892
    umut bulut gibi bir forvete sahip hocadır. şu maçta * bırakın avrupalı bir golcüyü, burak bile olsa rahat 5'lik olacak maçken, umut efendinin 2 metreden boş kaleye atamadığı goller sayesinde böyle zora girdi.

    kenarda oturan adamlar da belli. dzemaili, tarık, olcan vs. kulübede de iyi adam yok ki yani nasıl bir değişiklik yapması bekleniyor merak etmekteyim. eldeki oyuncularla bir takım rotasyonlar yapmaya çalışıyor işte adam. ilk geldiği zaman oyuncuları değişik mevkilerde oynatınca "takımın düzenini bozuyor." deniyordu. şimdi yasin'le olcan'ı değiştirince de "ezber değişiklik yapıyor." oldu.

    hayırlısı vallahi ne diyelim...
  • 1893
    hamza hoca'yı çok severim, geldiğinden beri bin türlü şey söylendi kendisi için. hiç birini desteklemedim, ama şu fatih terim'den talimat alıp kadro çıkarıyor olayını demeyeyim demeyeyim desem de aksini kanıtlar hiç bir şey yapmıyor.

    hocam ne yapıyorsun ya, 5 nisan 2015 galatasaray karabükspor maçı başlangıç kadrosu şahane, lafımız yok. ama takım bariz olarak 60'tan sonra yoruldu. bruma bas bas bağırıyor ben saçmalıyorum, hata yapacağım diye, onu mı görmüyorsun. nitekim ilk golde de kaptırdığı top döndü gol oldu.

    ikincisi, bu takımın orta sahası nerede? hayır kasımpaşa maçından beri merak ediyorum, bu orta saha oyuncuları nereye kayboluyor. o maçtan sonra da söylemiştim, halı saha vari futbol oynuyoruz. ligin en kalitesiz takımı bile kontradan gelip gol atabilir bize, bu orta saha oyuncularını bu kadar ileri çizgide tutmanın manası nedir, kaldı ki orta saha oyuncuları ileride kalınca defans bloğu da mesafeyi açmamak için ileri açılıyor, neredeyse defans 4lüsü rakibi orta sahada karşılayacak.

    tamam, çoşkulu futbol, hücum futbolu falan da bu kadar da şuursuzluk olmaz. skor 3-0 olmuş, umut yine anormal hareketlere başlamış, top kaleye paralel noktadayken ayak içiyle gol atmaya falan çalışıyor, çıkar şu adamı al dzemaili'yi, bruma'yı çıkar al çolak'ı. hayır bu kadar hücum futbolu oynatan bir hoca olarak takımın da erken yorulacağını kestirmen gerekiyor, haydi kestiremedin saha içinde gördüklerinden yola çıkarak yap bari şu değişikliği.

    78'de bruma çıkıyor, 78'de, iddia ediyorum bruma ve umut 60-65 arası çıksa bu maç 4-0 biter. en kötü 4-1 biter, sen 78'e kadar sabrediyorsun, vallahi pes.

    ben bu kaos futbolundan çok sıkıldım, bu iş böyle gitmez. çok açık net, kasımpaşa maçını 2-0dan çevirirsin, karabük'e belki paçayı yırtarsın ama haftaya trabzon deplasmanında 3 gol yersin. 2si de kontradan, biri mehmet ekici'nin frikik golünden.

    artık, lütfen, dengeli, oyun, seyretmek, istiyoruz.
  • 1894
    5 nisan 2015 galatasaray karabükspor maçında bariz bir hatası olmayan hocamız. maç olmuş 3-0 yasin golünü atmış, motive olup tam bir takım oyunu oynayacağına şımarıp topları eziyor, selçuk topu kaptırıyor halı saha topçusu gibi orta yuvarlaktan pozisyonu izliyor, sabri zaten allah'a emanet. bruma, umut güzel hareketler yapıp saçma sapan pas atıyor taraftar da düştü böyle olunca sonra hepsi düştü oyundan tabi. dayaklık futbolcular var.
  • 1896
    (bkz: hamza hamzaoğlu/#1684441)

    yasin'in yerine olcan'i belki ilk kez aldigi icin kimsenin buna ezber dedigini sanmiyorum. ezber degisikligi icin bakilmasi gereken: bruma>>emre colak degisikligi.

    bu degisikligi her yaptiginda en az 1 gol yedik degisikligin yapildigi sag kanattan. ve hepsinde de sabri onde kaldi, emre yerine gecmedi. futbol bu kadar zor degil ya, biraz dikkatli bakilsa butun eksiklikler gozonunde acik secik duruyor.

    eldeki malzeme kotu de degil, yaptigi degisikliklerin yerleri kotu. yorulani cikarmak yerine zor tutundugumuz yerlerde degisiklik yapiyor. soyle ifade edeyim, bruma yerine emre colak degil tarik'i bile alsa daha az hatali olur. emre yanlis tercih ve bunu 10 kez yapti.

    daha detayli yaziyi bu aksam yazacagim. yedek kulubesinde kim var ki dogru bir yaklasim degil cunku hta yedektekinin kotu olmasi degil, yedekten yanlis kisileri yanlis yere koymasi
  • 1897
    ismail kartal kadar belki azcık daha fazla takım üzerinde otoritesi olan hocadır. ilk geldiği zaman zaten eleştirmiştim kendisini haksız çıkardı bazı konularda sağolsun sever, sayar duruma gelmiştim kendisini neredeyse. sempati duyuyorum diyelim ya da efendi filan. ama hoca bu ne ya bu ne. futbolcuların böyle bi hakkı mı var? 2 haftalık aradan dönen takım böyle mi oynar hem de içeride senenin en dolu 2-3 maçından birinde. taraftar zaten ninni söylüyor 80de başladı uyutmaya, takım gevşemiş. e sen niye ordasın? göt korkusu niye yok bu takımda? nasıl bi rahatlık, bu kadar kolay mı galatasaray forması giymek? bu kadar laubalilik kaldırır mı?

    özür dileme anasını satayım çık de hesabını sorcam de ya.
  • 1898
    takım üzerindeki kontrolünü her geçen hafta kaybeden hoca. ligi şampiyon bitirirsek seneye ilk üç haftaya mağlubiyetle başlar, arada falan da gönderilir. bu kadar laubalilik olmaz. ısrar edip oynattığı brumaya sahada göz göre göre top atmıyorlar, selçuk-umut yine birbirine aşık gibi hareketler içerisinde, sabri kendi kafasında zaman zaman forvette görüyoruz. takım hücum etmek dışında hiçbirşey yapmıyor. birilerinin kalbini kırmadıkça daha da tepesine çıkar herkes belli. kazanırken sevilirsin kaybettiğin anda herşey terse dönüyor defalarca gördük. sonu hayrola.
  • 1899
    oyuna müdahale konusunda sıkıntıları olabilir ama galatasaray futbol takımını 2014/2015 lig şampiyonu yapacaktır. ve ertesi sene de takımın başında devam edecektir. her zaman ki gibi bazıları eleştirmek ile nankörlük etmek arasındaki ince çizgiyi aşıyor.
    çok sevdiğiniz yabancı elit hocalarınız şu kadronun başında olsaydı liderlik koltuğunu rüyanızda görürdünüz.
  • 1900
    şu an dolu olduğum için kırıcı şeyler yazabilirim, yanlış bir şey olursa moderasyon gerekni yapar ama cidden sinirlendim bu akşam.

    "leş kargası" diye bir tabir vardır. ortada leş varsa bu karga oraya tüner ve lime lime ederek o leşi sömürür. o karga, ortada bir leş varsa görünür. bir motivasyonu vardır ve motivasyonu olan şeyin kaynağı da zaten ölümdür.

    şu an hamzaya yapılan şey leş kargalığı bile değil, adını koyamıyorum bunun. kendisine yapılan bu saldırının gerçekten açıklaması yok. öyle şuursuz laflar ediliyor ki kendisine, yaptığı hataları yazmak gelmiyor insanın içinden.

    hamza ele aldığında çağrı merkeziydi bu takım. gelen geçen dört sallıyordu. avrupada averaj takımı olmuştu. oyuncuların moralleri yerlerdeydi. kimse kimseyi sallamaz olmuştu. bugün takımı sırtlayan adamlar ya yedekti ya hiç oynatılmıyordu. bu takımla 3 beraberlik 1 mağlubiyet aldı sadece, o mağlubiyet de zaten kadıköydeydi. sneijder yedek kalıyordu, yasin öztekin rotasyona bile zor giriyordu, alex telles ucube biçimde sadece avrupada oynuyor, ligde ilk on sekize bile giremiyordu, bruma zaten hak getire, hamit sadece yatmakla meşguldü, burak yılmaz ofsayt adam, selçuk inan ruh adamdı. sneijderdan mancini kadar verim aldı hamza, yasin öztekin gibi kimsenin yüzüne bakmadığı adamı takımın kilit oyuncularından yaptı. alex telles galatasaray kariyerindeki en parlak günlerini yaşıyor. selçuk sorumluluk alıyor. burak topla arasını düzelttiği gibi artık ofsayta düşme, faul yapma gibi hastalıklarını da atlatıyor, tabii sakat olmadığı zamanlarda böyle. hamit altıntop artık takımın en güvenilir oyuncusu, brumada sürekli ısrar ediliyor.

    bu adamların hamza gelene kadar ne halde olduğunu ne çabuk unuttunuz! maçı elleriyle vermiş, yok vasatmış, yok galatasaray kalibresinde değilmiş... bunun süslemesi de "lig için yeterli ama cl için yetersiz." olmalıydı da allahtan cevallerden bazıları "sene sonu teşekkür edilip..." goygoyundan uzak durmamış.

    adam galatasarayın en büyük sıkıntısı olan güven problemini çözmüş, kazanma problemini yıkmış; hala oyuncu değişiklikleri üzerinden saçma sapan goygoylar dönüyor. (burada isim vermem lazım, paredros nickli yazarı bundan maada tutuyorum, kendisi gayet seviyeli ve mantıklı eleştiriyor.)

    tamam, galatasarayın yeni nesil acaip tipleme taraftarı sabırsız, doğru. birkaç maç kaybettiği taktirde hamzanın başına üşüşeceklerini biliyordum ama takım ligde lider, tr kupasında yarı finalistken -hem de burak yılmaz, felipe melo ve semih kaya gibi banko oyunculardan yoksun, tek forvet alternatifinin umut bulut olduğu bir takım- bunu yapacaklarını hiç tahmin etmiyordum. vallahi bravo! değirmenlikte seviye atlamış bu takımın taraftarı. öğüt babam öğüt.

    bu adam sezon başı planlamasını bile yapamadı. yapamadığı gibi, prandellinin -aslında daha çok yönetimin- yaptığı planlama rezaletinin ceremesini de çekiyor.

    not: sonra "gaassaray tarftara açılsın!" deniyor. allah o günleri göstermesin. bu kulüp bunlara açılırsa 10 sene içinde mahvolur. obsesif biçimde sevdikleri şeylerden başka hiçbir varlığa tahammülü olmayan adamların bu kulübün içine girmesi sadece harakiri olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın