370
1980 ihtilalinin turkiye icin yerini ve onun nesillere etkilerini anlamak cok onemli. biraz bundan bahsedilecek bu yazida. turkiye'deki siyaset biliminin dejenerasyonu ve ideolojinin yikim sureci 80 ihtilali ile baslayan, etkileri 90'larda tam anlamiyla ortaya cikip 2000'lerde kavram karmasasinkn tavan yapmasiyla peek noktasina ulasmis bir surectir.
ozellikle 79-80-81 jenerasyonu olan arkadaslar yazinin bundan sonraki bolumunu daha iyi anlayacaklardir.
bizim jenerasyon 80 ihtilalinin ilk artcil etkilerini cocuklugunda birebir yasayip bilincaltina yazdi. askeri darbenin cirkinligini gormus bir nesil olarak bugun kalkip hicbirimiz "gerekirse asariz keseriz, hukumeti de devirelim, vuralim kiralim, savciyi da vururuz, askeri de keseriz" gibi bir sey diyemiyoruz. kendi dogrunu yerlestirmek icin siddetin yapilabilecek en korkunc cozum oldugunu bildigimizden askeri darbe, idam cezasi, yargisiz infaz, gerilla eylemleri, bombalama vs gibi konularin tartismaya acik olmasini bile kabul edemez bizim jenerasyon.
siyasi dejenerasyonun ne alakasi var? 80 ihtilalinin ve artcillarinin (maras siki yonetimi gibi) bizdeki etkisi bizim jenerasyonun buyuk bolumunu apolitik olmaya itti. bu bir secimdi, y jenerasyonu gibi siyasi kisirliktan dogan ve bilgisizlikten ortaya cikmis bir mecburiyet degildi.
80'lerde ihtilalin de etkisiyle ozal donemi basladi. gercek siyasi dejenerasyonun baslangici. cok detaya girmeyecegim, kendimi o kadar bilgili gormuyorum. kisaca soylemek gerekirse pragmatik yaklasimin yukseldigi ve firsatciligin zenginlesmenin araci olarak goruldugu ilk donemdir anavatan donemi. haliyle ideolojiler birbirine yakinlasmaya baslayip ortak bir cikar dogrultusunda yukseldiler: para yani guc.
turkiye'de hep kavram karmasasi vardi fakat 80 sonrasi bu kavramlarin alti biraz da yonlendirmeyle tamamen bosaltildi. bunu askeri bir surec diye adlandiramam, fazla agresif bir soylem olur. daha cok pragmatist yaklasimin kendini olumlulamak icin baslattigi bir surec diyelim. herkesin isine gelmisti bu. memur isini biliyordu, ciftci bas taciydi, 1000 isci kapasiteli kitlere 4000 kisi yerlestiriliyordu, buyuk aile sirketleri resmen zorlanarak holdinglesiyordu vs. bu surecin en onemli etkisi siyasi farkliliklarin azalmasiydi haliyle. sozde sag, sol dense bile ortada gozle gorulur bir fark kalmamaya basladi. belki siyasi olarak en farkli duran sosyal demokratlardi ancak onlari da kimse ciddiye almadi maalesef.
bu kadar pragmatizm soz konusuyken haliyle bir canavar olmasi gerekiyordu. cunku machiavelli'nin dedigi gibi, dozajinda teror, devletlerin halki kontrol etmesini saglar. ( iyi bok yedin bunu soyleyerek niccolo)
bunun gercekte karsiligi da devletin bir sekilde pkk canavarini beslemesi oldu. bu sayede ortada bir ideoloji yokken bir canavar yaratildi ve insanlari bakin bu kotu dendi. 90'larda bir suru yasadiso orgut vardi. sorsan hepsinin bir ideolojisi vardir elbet. ne yazik ki hicbirinin altyapisi o ideolojiyi dolduracak yeterlilikte degildi. pkk'yi ele alirsak, ilk kuruldugunda marxist soylemlerde bulunan bir orgutken 2015 yilina geldigimizde neredeyse ummetci konusmalar yapacak hale geldiler.
basa donerek konusuyorum simdi; bizim jenerasyon ideolojinin ne boktan bir sey oldugunu gordu. idam cezasinin nasil kotu sonuclar dogurdugunu, askeri darbenin kabul edilebilir bir sey olmadigini, siddetin fikirlerini gostermek icin bir cozum olmadigini gordu. bu nedenle benim yaslarimdaki bir kisinin kendini olumlamak icin devletin siddetle tezgahladigi oyunlari veya yasadisi orgutlerin guya ideolojileri icin yaptigi siddet eylemlerini kabul etmesi mumkun degil. maalesef bunlari gormeden buyumus, ozellikle dogum tarihi 90 ve sonrasi nesil icin dunya gorusune gore bazi ideolojiler fazla sempatik geliyor. eger hukumet karsiti bir goruse sahipse ve hukumet karsimi siddet dolu bir eylem olursa bunu da normallestirebiliyor. veya hukumet yanlisiysa ve devlet eliyle bir haksizlik yapildiysa bunu normallestirebiliyor.
kavram karmasasi yasamayin gencler. ideolojiler birlestirmek icin degil ayristirmak icin var tyrkiyede. ve hepsinin de alti bos. eger turkum derseniz ve biraz milliyetcilik yaparsaniz size fasist derler. eger kurtum derseniz ve biraz milliyetcilik yaparsaniz pkk'li derler. cumaya gidiyorum derseniz bagnaz, bir kac erkekle gorulurseniz fahise, ramazanda yemek yerseniz kafir olursunuz. ideoloji ici bosatilmis bir kavram turkiye'de. sirf sizin dusundugunuz karsiti gibi gordugunuz kisileri kotu adam yapamazsiniz.
yazmak istedigim seyler bakbaskaydi, biraz kisaltip basitlestirmek zorunda kaldim, cok da vaktim kalmadigi icin. kisacasi; ihtilalin getirdiklerini gormediyseniz lutfen bir ulke tarihini okuyun. kavramlarin nasil alti bos, ideolojiler ne kadar ayirimci gormeniz gerekiyor.
turkiye'nin osmanli'dan beri en buyuk sorunu alt olusumlardir, isteyen tarihi derinlemesine inceleyebilir. cemaatler, tarikatler, orgutler, ideolojik gruplar vs. cunku hicbirinin amaci "idea" bazli ideolojiler degil, hepsinin amaci "guc" olmustur.
tek gercek guc bireydir, guc; bireyin hakkini koruyabilen halktir.
ozellikle 79-80-81 jenerasyonu olan arkadaslar yazinin bundan sonraki bolumunu daha iyi anlayacaklardir.
bizim jenerasyon 80 ihtilalinin ilk artcil etkilerini cocuklugunda birebir yasayip bilincaltina yazdi. askeri darbenin cirkinligini gormus bir nesil olarak bugun kalkip hicbirimiz "gerekirse asariz keseriz, hukumeti de devirelim, vuralim kiralim, savciyi da vururuz, askeri de keseriz" gibi bir sey diyemiyoruz. kendi dogrunu yerlestirmek icin siddetin yapilabilecek en korkunc cozum oldugunu bildigimizden askeri darbe, idam cezasi, yargisiz infaz, gerilla eylemleri, bombalama vs gibi konularin tartismaya acik olmasini bile kabul edemez bizim jenerasyon.
siyasi dejenerasyonun ne alakasi var? 80 ihtilalinin ve artcillarinin (maras siki yonetimi gibi) bizdeki etkisi bizim jenerasyonun buyuk bolumunu apolitik olmaya itti. bu bir secimdi, y jenerasyonu gibi siyasi kisirliktan dogan ve bilgisizlikten ortaya cikmis bir mecburiyet degildi.
80'lerde ihtilalin de etkisiyle ozal donemi basladi. gercek siyasi dejenerasyonun baslangici. cok detaya girmeyecegim, kendimi o kadar bilgili gormuyorum. kisaca soylemek gerekirse pragmatik yaklasimin yukseldigi ve firsatciligin zenginlesmenin araci olarak goruldugu ilk donemdir anavatan donemi. haliyle ideolojiler birbirine yakinlasmaya baslayip ortak bir cikar dogrultusunda yukseldiler: para yani guc.
turkiye'de hep kavram karmasasi vardi fakat 80 sonrasi bu kavramlarin alti biraz da yonlendirmeyle tamamen bosaltildi. bunu askeri bir surec diye adlandiramam, fazla agresif bir soylem olur. daha cok pragmatist yaklasimin kendini olumlulamak icin baslattigi bir surec diyelim. herkesin isine gelmisti bu. memur isini biliyordu, ciftci bas taciydi, 1000 isci kapasiteli kitlere 4000 kisi yerlestiriliyordu, buyuk aile sirketleri resmen zorlanarak holdinglesiyordu vs. bu surecin en onemli etkisi siyasi farkliliklarin azalmasiydi haliyle. sozde sag, sol dense bile ortada gozle gorulur bir fark kalmamaya basladi. belki siyasi olarak en farkli duran sosyal demokratlardi ancak onlari da kimse ciddiye almadi maalesef.
bu kadar pragmatizm soz konusuyken haliyle bir canavar olmasi gerekiyordu. cunku machiavelli'nin dedigi gibi, dozajinda teror, devletlerin halki kontrol etmesini saglar. ( iyi bok yedin bunu soyleyerek niccolo)
bunun gercekte karsiligi da devletin bir sekilde pkk canavarini beslemesi oldu. bu sayede ortada bir ideoloji yokken bir canavar yaratildi ve insanlari bakin bu kotu dendi. 90'larda bir suru yasadiso orgut vardi. sorsan hepsinin bir ideolojisi vardir elbet. ne yazik ki hicbirinin altyapisi o ideolojiyi dolduracak yeterlilikte degildi. pkk'yi ele alirsak, ilk kuruldugunda marxist soylemlerde bulunan bir orgutken 2015 yilina geldigimizde neredeyse ummetci konusmalar yapacak hale geldiler.
basa donerek konusuyorum simdi; bizim jenerasyon ideolojinin ne boktan bir sey oldugunu gordu. idam cezasinin nasil kotu sonuclar dogurdugunu, askeri darbenin kabul edilebilir bir sey olmadigini, siddetin fikirlerini gostermek icin bir cozum olmadigini gordu. bu nedenle benim yaslarimdaki bir kisinin kendini olumlamak icin devletin siddetle tezgahladigi oyunlari veya yasadisi orgutlerin guya ideolojileri icin yaptigi siddet eylemlerini kabul etmesi mumkun degil. maalesef bunlari gormeden buyumus, ozellikle dogum tarihi 90 ve sonrasi nesil icin dunya gorusune gore bazi ideolojiler fazla sempatik geliyor. eger hukumet karsiti bir goruse sahipse ve hukumet karsimi siddet dolu bir eylem olursa bunu da normallestirebiliyor. veya hukumet yanlisiysa ve devlet eliyle bir haksizlik yapildiysa bunu normallestirebiliyor.
kavram karmasasi yasamayin gencler. ideolojiler birlestirmek icin degil ayristirmak icin var tyrkiyede. ve hepsinin de alti bos. eger turkum derseniz ve biraz milliyetcilik yaparsaniz size fasist derler. eger kurtum derseniz ve biraz milliyetcilik yaparsaniz pkk'li derler. cumaya gidiyorum derseniz bagnaz, bir kac erkekle gorulurseniz fahise, ramazanda yemek yerseniz kafir olursunuz. ideoloji ici bosatilmis bir kavram turkiye'de. sirf sizin dusundugunuz karsiti gibi gordugunuz kisileri kotu adam yapamazsiniz.
yazmak istedigim seyler bakbaskaydi, biraz kisaltip basitlestirmek zorunda kaldim, cok da vaktim kalmadigi icin. kisacasi; ihtilalin getirdiklerini gormediyseniz lutfen bir ulke tarihini okuyun. kavramlarin nasil alti bos, ideolojiler ne kadar ayirimci gormeniz gerekiyor.
turkiye'nin osmanli'dan beri en buyuk sorunu alt olusumlardir, isteyen tarihi derinlemesine inceleyebilir. cemaatler, tarikatler, orgutler, ideolojik gruplar vs. cunku hicbirinin amaci "idea" bazli ideolojiler degil, hepsinin amaci "guc" olmustur.
tek gercek guc bireydir, guc; bireyin hakkini koruyabilen halktir.