130
saolsun tugay'ın verdiği röportaj sayesinde olayları çarpıtmakta üstümüze yokmuş, onu anladık. tugay diyor ki; "benim kendimi galatasaraylıyım ya da başka bir takımlıyım diye lanse etmeme lüzum yok. ben geçmişimde hangi kulüplere ne seviyede hizmet verdiysem o seviyede itibar gördüm." olayın özü bu. biz ne anlıyoruz koca röportajdan; "vay anasını adam galatasaraylıyım diyemedi lan, yazık, tugay bitmiştir." senin gözünde başlamamış ki bitsin. adam çıkıp zamanında galatasaray formasını layıkıyle taşıdı mı, taşıdı. sonra bir gün çıkıp takımı hakkında ileri geri konuştu mu, hayır konuşmadı. o yüzden gidin hakan ünsal'ı sevin, ya da en delikanlı galatasaraylıyı oylayın, onu sevin. hep şu galatasaray-fenerbahçe rekabetinin saçma ürünleri bunlar. saçma diyorum çünkü rekabet dediğin iki takıma da uzun vadede bir şeyler kazandıran manasına gelir. ama bizde kazanılan hiçbir şey yok. daha geçen gün, tugay'ın vedasını ekrandan yansıtan fbtv, satır aralarını galatasaray'a çemkirmekle doldurmuştu. biz kendi bokumuzda boğulmaya devam edelim ama. birini yüceltmek için diğerini yermeyi kural bilelim. o kadar garip ki. biri çıkıyor misal, yıllar sonra ben fenerliydim diyor. istersen uzaylı ol arkadaşım. beni zerre ilgilendirmiyor. ha galatasaray'a gelir küfreder, ağır laflar söylersen o zaman işin rengi değişir. ama yok ne demek lazım; tüü tugay'a, galatasaraylıyım diyemedi." o demedi mi, diyemedi mi, sen de arkadaşım, bağır galatasaraylıyım diye. sağa sola salça olmadan, nolur. bir de o saçların hala çok güzel be tugay.
