126
tugay bu açıklamalarından dolayı kınanabilir ya da övülebilir. evet futbola bir ingiliz gözüyle bakmaya başlamıştır tugay. az değil 10 senedir oralarda yaşıyor insanın futbola bakış açısının aynı kalması beklenemez . genel olarak sadece türk futbolu ve ingiliz futbolu arasında yoktur tugay'ın bahsettiği düşünce farkları. akdeniz insanlarının genel olarak daha duygusal ve bazı değerlere daha önem verdiğini hepimiz biliriz ki bu özellik doğal olarak futbola da geçmiştir. örneğin, figo real madrid'e transfer olduğunda kafasına yemediği kalmamıştır; ya da totti roma'dan , del piero'da juventus'tan ayrılmayı hiç düşünmemiştir bile. akdeniz ülkelerinde bireysellik arka plandadır, kümeleşmenin fazla olduğu bu coğrafyalarda insanlar devamlı bir rekabet içindedir ve futbolda bu rekabet olayında bir araç olarak kullanılır. ingiliz ya da genel olarak ada futbolunda ve kuzey ülkelerinde insanlar daha çok futbolu tiyatro , futbol sahasını da tiyatro salonu gibi algılarlar( tabiki genel konuşuyorum , fanatik adam tabiki var , ama gerçekten tribünlerin genelini ailelerin oluşturduğunu görebiliriz). bizim gibi ülkelerde futbol bir tür postmodern savaştır, futbol sahası da savaş alanı. yenilirsek dünya başımıza çöker, yenersek dünyalar bizim olur. özetle, bizim gibi düşünmenin ve davranmanında ( bir galatasaray maçında evin kapısını kırmışlığım vardır), tugay gibi düşünmeninde sakıncaları vardır belki arasını bulmak yerinde olur ama zaten olayın kendisi o arayı yakalayabilmekte.son olarak şunu eklemeliyim ki, bu açıklamanın tartışmasız sevdiğim bir yeri var tabiki ,oda tugay'ın vefa olayı üzerine olan cevabıdır. ' sen ben hatırlayalım, başkalarının hatırlaması önemli değil'. keşke bunu vefa vefa diye öten eski futbolcularımız da söyleyebilseydi...
