307
--- alıntı ---
“ersun yanal kalsaydı, büyük ihtimalle fenerbahçe bu sezon yine açık ara şampiyon olurdu. ama yönetim istemedi. kendi bilecekleri iş. yanal kalsa muhtemelen şu andakinden çok daha fazla puan toplarlardı.”
f.bahçe’de ismail kartal’ın performansı için ne söyleyeceksiniz? bir takım bu kadar değişir mi? ersun yanal kalsaydı farklı olur muydu?
ersun yanal kalsaydı büyük ihtimalle fenerbahçe bu sezon yine açık ara şampiyon olurdu. ama yönetim istemedi. kendi bilecekleri iş. kartal’ın performansını neye göre değerlendireceğim. takım 3. sırada. liderle puan farkı 2. demek ki iyi. yanal kalsa şu andakinden daha fazla puan toplarlar mıydı? muhtemelen daha iyi olurlardı.
f.bahçe ve g.saray seyirciden şikayetçi. özellikle f.bahçe’de konunun passolig değil, oynanan futbol olduğu söyleniyor. ersun yanal’ın gönderilmesine yönelik tepkinin devam ettiği düşünülüyor. sizce bu doğru olabilir mi?
passolig’in tribünlere etkisi büyük. benim 10 tribün kartım var. arkadaşlarımı, misafirlerimi davet ederdim eskiden. şimdi kimseyi edemiyorum. tek başıma izliyorum maçları. oradan pay biç passolig etkisine. taraftardan şikayet edilmez. maça gelmiyorlarsa sorunu kendilerinde arasınlar. galatasaray sezon başlarken kombineleri passolig’le satsaydı böyle olmazdı. keza fenerbahçe, passolig’le anlaşmayı geciktirmese o da daha az sıkıntı yaşardı. tabii bunları söylerken passolig’e hak veriyorum zannedilmesin. passolig’e çok karşıyım.
g.saray avrupa’da olduğuna dua etsin!
g.saray’ın şampiyonlar ligi’nden 1 puanla elenmesi, türk futbolunun durumunu ortaya koyuyor. türkiye ne yapmalı? neden devler ligi’nde hem mali hem de fizik olarak eziliyoruz?
bunu iki yıldır söylüyorum. türk futbolu çöküşte. soruyorlar, “milli takım niye başarısız?” diye. kulüp takımları böyle olursa milli takım nasıl iyi olsun. bakın galatasaray, avrupa şampiyonu oldu. o takımı baz alan milli takım, dünya 3.’sü oldu. fenerbahçe, avrupa’da iyi oynarken f.bahçeli oyuncuların önemli pozisyonlarda olduğu milli takım, avrupa şampiyonası’nda iyi işler yaptı. galatasaray özeline gelirsek 800 milyon borcu olan ve kötü yönetilen bir takım avrupa’da iyi sonuç alamaz. avrupa’da maç oynayabildiklerine dua etsinler!
polat’ın hatası ‘her neyse’
adnan polat’ın basın toplantısıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
tamamını izlemedim ama izlediğim bölümü çok hatalıydı. bir sürü şey söylüyor sonra “her neyse” diyor. kendi sözlerini, verdikleri mesajları önemsizleştiriyor.
ünal aysal, fenerbahçeliler’i birleştirdi
fatih bey, pazar akşamı bir televizyon programında ünal aysal’ın şike meselesine müdahil olmasının galatasaray’a zarar verdiğini söylemeniz üzerine galatasaray’dan da trabzon’dan da tepkiler aldınız. sizce niye aysal hata yaptı?
galatasaray’ı hiç alakası olmayan bir konunun içine soktu. f.bahçeliler’i aziz yıldırım’ın arkasında birleştirdi. türk sporunda dostluğa dayalı rekabetin oluşmasının önünü kesti. üstelik de fenerbahçesiz bir ligin galatasaray’ın lehine olmayacağını anlamayacak kadar da bu işlerden uzak olduğunu gösterdi. elbette suç var ise cezasız kalmamalı ama galatasaray’ın işi değildi bu konuya müdahil olmak.
töre bildiği yolda devam ediyor
gökhan töre hakkındaki düşünceleriniz? “böyle giderse yeni emre belözoğlu olacak” görüşleri oluşmaya başladı. g.antep’te attığı dirsek gündem oldu. daha önce beşiktaş’la ilgili kasımpaşa maçının başında motta’ya, trabzon maçında da sosa’ya çıkmayan kırmızı kartlar çok tartışılmıştı...
bu söylediğiniz bir süredir spor yazarları tarafından dillendiriliyor, “beşiktaş kollanıyor” şeklinde. ben bunu bilemem. türkiye’de siyaset her şeye hakim. belki çarşı grubu’na saçma sapan bir dava açılmış olmasının etkisini azaltmak için siyaset böyle bir tutuma yöneltmiş olabilir federasyonu. dediğim gibi bilemem. sonuç olarak beşiktaş iyi oynuyor ve kazanıyor.
gökhan töre’ye gelince... en başından başlamak lazım; milli takım’dan... arkadaşlarına silah çeken bir futbolcunun milli takım’a çağrılması ve silah çekilenlerin milli takım’dan dışlanması gökhan töre’ye “bildiğin yolda devam et” mesajıdır. o da bildiği yolda devam ediyor. yanlışın bedelini ödemezseniz yanlış size doğru görünmeye başlar.
verilmeyen kırmızı kartlara gelirsek. büyük takımlara böyle imkanları hakemler sağlıyor ne yazık ki! ama melo gibi mimlenince gözünüzün yaşına bakmıyorlar çünkü onlar baştan mahkum. şimdi emre de o duruma geldi. yakında gökhan töre de kırmızıları görmeye başlar.
seba sezonu beşiktaş’ı olumlu etkiliyor
beşiktaş şu anda iyi gidiyor. bu gidiş sezon sonuna kadar sürer mi? süleyman seba sezonu olması beşiktaş’ı psikolojik olarak etkiler mi?
niye etkilesin! beşiktaş’ın sorunu kadro derinliği olabilirdi ama şimdilik idare ediyorlar. sahası olmadan ligi götüren bir takım için çok iyi yerdeler. süleyman seba sezonu olmasından da giderek olumlu etkileniyorlar.
devlet, kartal'a milyarlık kıyak yaptı
beşiktaş’ın stadı herkese dert oldu. sizce ne yapılmalı, bu stat biter mi?
başladığına göre biter. bu sezona yetişeceğini zannetmiyorum. devlet, beşiktaş’a çok büyük bir kıyak yaptı. hem stadın arazisini hem de arkasındaki birkaç dönümlük araziyi verdi. milyar dolarlık bir arazi.
paşa’da motivasyon problemi var
kasımpaşa bu sene sıkıntılı bir sezon geçiriyor. deplasmanlarda etkisiz. grafik inişli-çıkışlı. sizce bunun sebepleri neler?
motivasyon eksikliği diye düşünüyorum. türkiye liglerinin en sorunsuz takımı. paralarını tıkır tıkır alıyorlar. mali problem yok, tesisler mükemmel. kadro iyi. belli ki motive edilmeye ihtiyaçları var.
dürüst stat konusunda haklı
derbi maçı için ali dürüst’ün “konya’ya falan gitmeyiz” demesi beşiktaşlılar’ı kızdırdı. siz ne diyorsunuz?
ali dürüst aslında galatasaray kulübü’nün yönetim kurulu üyesi değil. ama galatasaray’da sportif a.ş’de yönetimde. fakat sanki kulübün 2. başkanı muamelesi görüyor medyadan. bence haklı, ben de olsam konya’ya gitmek istemem. niye şampiyonluktaki rakibime avantaj sağlayayım diye düşünürüm. gerçi konya stadı, galatasaray’a iyi geldi ama...
hamza hoca’yla takımın kanları uyuştu
hamza hoca ‘yeni bir terim’ olabilir mi?
geçen hafta sordunuz söyledim. niye olmasın? yeni terim, yeni denizli olabilir...
g.saray son yılların en farklı skoru ve en farklı deplasman galibiyeti ile tamamladı haftayı. hamza hoca aşısı tuttu mu?
belli ki tutmuş. arsenal kazası dışında hamza geldiği günden beri galatasaray’ı yukarı taşıyor. ya da takım, hamza hoca’yı yukarı taşıyor. bu iş kan nakli gibidir. belli ki hoca ile takımın kanları uyuşmuş.
böyle sürer mi?
futbolda bunun bir garantisi var mı? ne demiştim size, “hamza hafızalarda yer edecek bir 11 belirlemeli”. şu anda hamza bir 11 oturttu gibi. en azından 10’u oturttu. belli ki galatasaray son haftaya kadar şampiyonluğu kovalayacak.
o etki zaten oluşmuştu
türkiye’deki son gelişmeler (paralel operasyonu) 13 ocak’ta yeniden başlayacak olan fenerbahçe’nin davasını etkiler mi?
bence pek alakası olmaz. o etki zaten oluşmuştu. parelel diyerek ‘şike davası’nı cemaatin üzerine yıktılar çoktan.
mhk utanç verici durumda
mhk için düşünceleriniz...
türk hakemliği hiç bu kadar kötü olmamıştı. bir hakemin uluslararası başarısına bakıp da kendilerine pay çıkarmasınlar. o bireysel bir başarıdır, kurumsal değil. mhk tarihinin en berbat günlerini yaşıyor. utanç verici bir haldeler.
--- alıntı ---
“ersun yanal kalsaydı, büyük ihtimalle fenerbahçe bu sezon yine açık ara şampiyon olurdu. ama yönetim istemedi. kendi bilecekleri iş. yanal kalsa muhtemelen şu andakinden çok daha fazla puan toplarlardı.”
f.bahçe’de ismail kartal’ın performansı için ne söyleyeceksiniz? bir takım bu kadar değişir mi? ersun yanal kalsaydı farklı olur muydu?
ersun yanal kalsaydı büyük ihtimalle fenerbahçe bu sezon yine açık ara şampiyon olurdu. ama yönetim istemedi. kendi bilecekleri iş. kartal’ın performansını neye göre değerlendireceğim. takım 3. sırada. liderle puan farkı 2. demek ki iyi. yanal kalsa şu andakinden daha fazla puan toplarlar mıydı? muhtemelen daha iyi olurlardı.
f.bahçe ve g.saray seyirciden şikayetçi. özellikle f.bahçe’de konunun passolig değil, oynanan futbol olduğu söyleniyor. ersun yanal’ın gönderilmesine yönelik tepkinin devam ettiği düşünülüyor. sizce bu doğru olabilir mi?
passolig’in tribünlere etkisi büyük. benim 10 tribün kartım var. arkadaşlarımı, misafirlerimi davet ederdim eskiden. şimdi kimseyi edemiyorum. tek başıma izliyorum maçları. oradan pay biç passolig etkisine. taraftardan şikayet edilmez. maça gelmiyorlarsa sorunu kendilerinde arasınlar. galatasaray sezon başlarken kombineleri passolig’le satsaydı böyle olmazdı. keza fenerbahçe, passolig’le anlaşmayı geciktirmese o da daha az sıkıntı yaşardı. tabii bunları söylerken passolig’e hak veriyorum zannedilmesin. passolig’e çok karşıyım.
g.saray avrupa’da olduğuna dua etsin!
g.saray’ın şampiyonlar ligi’nden 1 puanla elenmesi, türk futbolunun durumunu ortaya koyuyor. türkiye ne yapmalı? neden devler ligi’nde hem mali hem de fizik olarak eziliyoruz?
bunu iki yıldır söylüyorum. türk futbolu çöküşte. soruyorlar, “milli takım niye başarısız?” diye. kulüp takımları böyle olursa milli takım nasıl iyi olsun. bakın galatasaray, avrupa şampiyonu oldu. o takımı baz alan milli takım, dünya 3.’sü oldu. fenerbahçe, avrupa’da iyi oynarken f.bahçeli oyuncuların önemli pozisyonlarda olduğu milli takım, avrupa şampiyonası’nda iyi işler yaptı. galatasaray özeline gelirsek 800 milyon borcu olan ve kötü yönetilen bir takım avrupa’da iyi sonuç alamaz. avrupa’da maç oynayabildiklerine dua etsinler!
polat’ın hatası ‘her neyse’
adnan polat’ın basın toplantısıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
tamamını izlemedim ama izlediğim bölümü çok hatalıydı. bir sürü şey söylüyor sonra “her neyse” diyor. kendi sözlerini, verdikleri mesajları önemsizleştiriyor.
ünal aysal, fenerbahçeliler’i birleştirdi
fatih bey, pazar akşamı bir televizyon programında ünal aysal’ın şike meselesine müdahil olmasının galatasaray’a zarar verdiğini söylemeniz üzerine galatasaray’dan da trabzon’dan da tepkiler aldınız. sizce niye aysal hata yaptı?
galatasaray’ı hiç alakası olmayan bir konunun içine soktu. f.bahçeliler’i aziz yıldırım’ın arkasında birleştirdi. türk sporunda dostluğa dayalı rekabetin oluşmasının önünü kesti. üstelik de fenerbahçesiz bir ligin galatasaray’ın lehine olmayacağını anlamayacak kadar da bu işlerden uzak olduğunu gösterdi. elbette suç var ise cezasız kalmamalı ama galatasaray’ın işi değildi bu konuya müdahil olmak.
töre bildiği yolda devam ediyor
gökhan töre hakkındaki düşünceleriniz? “böyle giderse yeni emre belözoğlu olacak” görüşleri oluşmaya başladı. g.antep’te attığı dirsek gündem oldu. daha önce beşiktaş’la ilgili kasımpaşa maçının başında motta’ya, trabzon maçında da sosa’ya çıkmayan kırmızı kartlar çok tartışılmıştı...
bu söylediğiniz bir süredir spor yazarları tarafından dillendiriliyor, “beşiktaş kollanıyor” şeklinde. ben bunu bilemem. türkiye’de siyaset her şeye hakim. belki çarşı grubu’na saçma sapan bir dava açılmış olmasının etkisini azaltmak için siyaset böyle bir tutuma yöneltmiş olabilir federasyonu. dediğim gibi bilemem. sonuç olarak beşiktaş iyi oynuyor ve kazanıyor.
gökhan töre’ye gelince... en başından başlamak lazım; milli takım’dan... arkadaşlarına silah çeken bir futbolcunun milli takım’a çağrılması ve silah çekilenlerin milli takım’dan dışlanması gökhan töre’ye “bildiğin yolda devam et” mesajıdır. o da bildiği yolda devam ediyor. yanlışın bedelini ödemezseniz yanlış size doğru görünmeye başlar.
verilmeyen kırmızı kartlara gelirsek. büyük takımlara böyle imkanları hakemler sağlıyor ne yazık ki! ama melo gibi mimlenince gözünüzün yaşına bakmıyorlar çünkü onlar baştan mahkum. şimdi emre de o duruma geldi. yakında gökhan töre de kırmızıları görmeye başlar.
seba sezonu beşiktaş’ı olumlu etkiliyor
beşiktaş şu anda iyi gidiyor. bu gidiş sezon sonuna kadar sürer mi? süleyman seba sezonu olması beşiktaş’ı psikolojik olarak etkiler mi?
niye etkilesin! beşiktaş’ın sorunu kadro derinliği olabilirdi ama şimdilik idare ediyorlar. sahası olmadan ligi götüren bir takım için çok iyi yerdeler. süleyman seba sezonu olmasından da giderek olumlu etkileniyorlar.
devlet, kartal'a milyarlık kıyak yaptı
beşiktaş’ın stadı herkese dert oldu. sizce ne yapılmalı, bu stat biter mi?
başladığına göre biter. bu sezona yetişeceğini zannetmiyorum. devlet, beşiktaş’a çok büyük bir kıyak yaptı. hem stadın arazisini hem de arkasındaki birkaç dönümlük araziyi verdi. milyar dolarlık bir arazi.
paşa’da motivasyon problemi var
kasımpaşa bu sene sıkıntılı bir sezon geçiriyor. deplasmanlarda etkisiz. grafik inişli-çıkışlı. sizce bunun sebepleri neler?
motivasyon eksikliği diye düşünüyorum. türkiye liglerinin en sorunsuz takımı. paralarını tıkır tıkır alıyorlar. mali problem yok, tesisler mükemmel. kadro iyi. belli ki motive edilmeye ihtiyaçları var.
dürüst stat konusunda haklı
derbi maçı için ali dürüst’ün “konya’ya falan gitmeyiz” demesi beşiktaşlılar’ı kızdırdı. siz ne diyorsunuz?
ali dürüst aslında galatasaray kulübü’nün yönetim kurulu üyesi değil. ama galatasaray’da sportif a.ş’de yönetimde. fakat sanki kulübün 2. başkanı muamelesi görüyor medyadan. bence haklı, ben de olsam konya’ya gitmek istemem. niye şampiyonluktaki rakibime avantaj sağlayayım diye düşünürüm. gerçi konya stadı, galatasaray’a iyi geldi ama...
hamza hoca’yla takımın kanları uyuştu
hamza hoca ‘yeni bir terim’ olabilir mi?
geçen hafta sordunuz söyledim. niye olmasın? yeni terim, yeni denizli olabilir...
g.saray son yılların en farklı skoru ve en farklı deplasman galibiyeti ile tamamladı haftayı. hamza hoca aşısı tuttu mu?
belli ki tutmuş. arsenal kazası dışında hamza geldiği günden beri galatasaray’ı yukarı taşıyor. ya da takım, hamza hoca’yı yukarı taşıyor. bu iş kan nakli gibidir. belli ki hoca ile takımın kanları uyuşmuş.
böyle sürer mi?
futbolda bunun bir garantisi var mı? ne demiştim size, “hamza hafızalarda yer edecek bir 11 belirlemeli”. şu anda hamza bir 11 oturttu gibi. en azından 10’u oturttu. belli ki galatasaray son haftaya kadar şampiyonluğu kovalayacak.
o etki zaten oluşmuştu
türkiye’deki son gelişmeler (paralel operasyonu) 13 ocak’ta yeniden başlayacak olan fenerbahçe’nin davasını etkiler mi?
bence pek alakası olmaz. o etki zaten oluşmuştu. parelel diyerek ‘şike davası’nı cemaatin üzerine yıktılar çoktan.
mhk utanç verici durumda
mhk için düşünceleriniz...
türk hakemliği hiç bu kadar kötü olmamıştı. bir hakemin uluslararası başarısına bakıp da kendilerine pay çıkarmasınlar. o bireysel bir başarıdır, kurumsal değil. mhk tarihinin en berbat günlerini yaşıyor. utanç verici bir haldeler.
--- alıntı ---