6
"kişi serseriliğine hürmetim var" veciz sözünün sahibi müthiş yazar. selçuk yula'yla kıyaslanması bir hezeyandan başka bir şey değildir. "fenerbahçe büyüklüğü ne kupa büyüklüğü ne de şampiyonluk büyüklüğüdür.fenerbahçe büyüklüğü öyle bir büyüklüktür ki,adı konamaz" cümleleriyle dalga geçmek de yersizdir. galatasaray'ın büyüklüğünün adı var mı? süper kupa vs. olmasa galatasaray yine büyük olmayacak mıdır?
kendisi son derece eksik ve yanlış tanınmıştır. herşey sağ bekin lahana dolması yemesiyle başladı ve futbolun ölümü adı altında yazıları iletişim yayınları'nca basılmıştır. tanıl bora'nın yaptığı alıntıyla bir örnek de verelim ki tam olsun:
"eh, metin oktay da yeşilaycı değildi, biliyorsunuz. onun sadık sofra arkadaşlarından islâm çupi, 14 haziran 1973'te tercüman'da, bir başka 'alkollü' futbolcu için şunları yazmış: 'futbol oynarken bir çay bardağı bira ile feleğini şaşıran, türk sahalarının en büyük emekçisi şeref, şimdi bir oturuşta bir şişe viskiyi yuvarlıyormuş. bir büyük değere alkolik demek kolay. araştırdın mı şeref'i değiştiren sebepleri. ya adam 35'ten sonra futbol için bu kadar koşmanın anlamsızlığını fark etmişse. ya adam özel bir genç zevklerinin hepsine karşılık futbolun verdiklerini bir kantara çıkarıp bu büyük enayiliğinin farkına varmışsa. oturup bakırköy'deki parmaklıkların arkasından futbol topuna 'yıllarımı geri ver' diye bağıracak değil ya...""
kendisi son derece eksik ve yanlış tanınmıştır. herşey sağ bekin lahana dolması yemesiyle başladı ve futbolun ölümü adı altında yazıları iletişim yayınları'nca basılmıştır. tanıl bora'nın yaptığı alıntıyla bir örnek de verelim ki tam olsun:
"eh, metin oktay da yeşilaycı değildi, biliyorsunuz. onun sadık sofra arkadaşlarından islâm çupi, 14 haziran 1973'te tercüman'da, bir başka 'alkollü' futbolcu için şunları yazmış: 'futbol oynarken bir çay bardağı bira ile feleğini şaşıran, türk sahalarının en büyük emekçisi şeref, şimdi bir oturuşta bir şişe viskiyi yuvarlıyormuş. bir büyük değere alkolik demek kolay. araştırdın mı şeref'i değiştiren sebepleri. ya adam 35'ten sonra futbol için bu kadar koşmanın anlamsızlığını fark etmişse. ya adam özel bir genç zevklerinin hepsine karşılık futbolun verdiklerini bir kantara çıkarıp bu büyük enayiliğinin farkına varmışsa. oturup bakırköy'deki parmaklıkların arkasından futbol topuna 'yıllarımı geri ver' diye bağıracak değil ya...""