5613
daha önce de yazmıştım, üzerinden zaman geçti tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum.
herşeyi unutuyoruz. iki yıldır takım iyi kötü avrupada mücadelesini verip zaferler kazanırken(evet geçen sene gruplardan çıkmak, ondan önceki senede çeyrek finalde reali terletmek zaferdir.) en çok eleştirdiğimiz, dert yandığımız konular nelerdi? tff, yabancı sınırı, medya. bunlardan hangisi değişti? hiçbiri. hepimiz yabancı sınırının fener avrupaya gidince kalkacağını söylemiyor muyuz? siyasiler sağolsun şike yapanlar cezasını çekti mi? bugün ligdeki takımların yönetiminde ve kadrosunda adı şikeye karışmış oyuncular yok mu? hakemleri elinin tersiyle savurup oyuncumuza ana avrat kameraların karşısında söven adamın kimseden korkusu var mı, aldığı ceza, ceza mı? çok örneklendirmeye gerek duymuyorum, ülkenin futbolunun da siyasetinin de kısaca her kademesinin içinde bulunduğu durum ortada. bir ab başvurusu vardı ne oldu? stadın üstü ne oldu? terim dönemi hocanın aldığı cezaların açıklamaları var mı? işler tıkırındayken hepimiz aysal'ın arkasında bu bahsettiğim konuları konuşmuyor muyduk? kazanırken skor taraftarı olmayalım derken kaybedince neden skor taraftarına dönüşüyoruz?
evet işler iyi gitmiyor belli ki. takım çok kötü top oynuyor, kadro planlaması kusursuz değil, oyuncular çok formsuz. açıkça transfere ihtiyaç var, hem de kaliteli isimlere. bütün bunlar herkesin bildiği gerçekler. tıpkı yukarıdakiler gibi. ünal aysal'ın gitmesini isterken bütün bu ahlaksız, karaktersiz, emek hırszılarının 3 yıldır takımı aşağı çekmek için ellerinden geleni yaptıklarını unutmamak gerek.
yeni hoca, pazartesi gelecek yeni 2 oyuncu, yeni sezon, yeni formalar. şu saatten sonra taraftarın tek yapması gereken kulübüne, başkanına, futbolcusuna, hocasına, üzerinde sarı kırmızı olan herkese destek olmaktır.
kesinlikle eleştirilecek hatta ileride görevi bırakmasına yol açabilecek bir çok sıkıntısı oluştu. ancak taraftarın birinci görevi sporcusuna destek olmaktır.
herşeyi unutuyoruz. iki yıldır takım iyi kötü avrupada mücadelesini verip zaferler kazanırken(evet geçen sene gruplardan çıkmak, ondan önceki senede çeyrek finalde reali terletmek zaferdir.) en çok eleştirdiğimiz, dert yandığımız konular nelerdi? tff, yabancı sınırı, medya. bunlardan hangisi değişti? hiçbiri. hepimiz yabancı sınırının fener avrupaya gidince kalkacağını söylemiyor muyuz? siyasiler sağolsun şike yapanlar cezasını çekti mi? bugün ligdeki takımların yönetiminde ve kadrosunda adı şikeye karışmış oyuncular yok mu? hakemleri elinin tersiyle savurup oyuncumuza ana avrat kameraların karşısında söven adamın kimseden korkusu var mı, aldığı ceza, ceza mı? çok örneklendirmeye gerek duymuyorum, ülkenin futbolunun da siyasetinin de kısaca her kademesinin içinde bulunduğu durum ortada. bir ab başvurusu vardı ne oldu? stadın üstü ne oldu? terim dönemi hocanın aldığı cezaların açıklamaları var mı? işler tıkırındayken hepimiz aysal'ın arkasında bu bahsettiğim konuları konuşmuyor muyduk? kazanırken skor taraftarı olmayalım derken kaybedince neden skor taraftarına dönüşüyoruz?
evet işler iyi gitmiyor belli ki. takım çok kötü top oynuyor, kadro planlaması kusursuz değil, oyuncular çok formsuz. açıkça transfere ihtiyaç var, hem de kaliteli isimlere. bütün bunlar herkesin bildiği gerçekler. tıpkı yukarıdakiler gibi. ünal aysal'ın gitmesini isterken bütün bu ahlaksız, karaktersiz, emek hırszılarının 3 yıldır takımı aşağı çekmek için ellerinden geleni yaptıklarını unutmamak gerek.
yeni hoca, pazartesi gelecek yeni 2 oyuncu, yeni sezon, yeni formalar. şu saatten sonra taraftarın tek yapması gereken kulübüne, başkanına, futbolcusuna, hocasına, üzerinde sarı kırmızı olan herkese destek olmaktır.
kesinlikle eleştirilecek hatta ileride görevi bırakmasına yol açabilecek bir çok sıkıntısı oluştu. ancak taraftarın birinci görevi sporcusuna destek olmaktır.